Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/15805 E. 2022/16463 K. 12.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15805
KARAR NO : 2022/16463
KARAR TARİHİ : 12.12.2022

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı … İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı değişik işyerlerinde 15.04.1990 tarihinden itibaren mevsimlik düz işçi olarak çalışırken 05.02.2001 tarihinden itibaren kadrolu işçi olarak çalıştırılmaya başlandığını, kadrolu olarak çalışmaya başladıktan sonra, zincirleme … sözleşmesiyle mevsimlik işçi olarak çalıştığı sürelerin kadro intibakı sırasında kıdemine dâhil edilmediğini, bu nedenle eksik ücret ödemeleri yapıldığını, davacının … Enerji Su ve … İşçileri Sendikası (…) üyesi olduğunu belirterek davacının derece ve kademesinin belirlenmesinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemin çalışma süresine eklenmesini ve buna göre eksik ödenen fark ücret alacağı, ilave tediye ücret alacağı, akdi ikramiye alacağı ile fark yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, mevsimlik işçi olarak yapılan çalışmanın belirli süreli olduğunu ve mevsim bitimi ile sona erdiğini, bu nedenle bu çalışmaların sürekli işçi kadrosundaki çalışma süresine eklenemeyeceğini, mevsimlik işçilikten kadrolu işçi pozisyonuna geçen işçi ile müvekkili İdare arasında sözleşme serbestisi çerçevesinde yeni bir … ilişkisi başladığını ve bu sözleşmeden kaynaklanan tüm hakların davacıya ödendiğini, işçinin önceki hizmetlerinin dikkate alınmasını gerektiren herhangi bir kanuni düzenleme bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ….07.2020 tarihli ve 2019/159 Esas, 2020/130 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınmaya elverişli olan bilirkişi kök ve ek raporlarından davacının intibaklarını tam olarak yapıldığının ve ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğinin, talep edilen kalemlerle ilgili herhangi bir alacağının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 14.04.2022 tarihli ve 2022/940 Esas, 2022/1130 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30…..2022 tarihli ve 2022/7303 Esas, 2022/8568 karar sayılı ilâmı ile İlk Derece Mahkemesince, Anayasa’nın ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) aradığı anlamda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan karar verildiği, kararın hangi sebep ya da sebeplerle verildiğine ilişkin açıklama ve gerekçe içermediği, davacı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesince de Anayasa’nın ve 6100 sayılı Kanun’un aradığı anlamda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi kararının hangi sebep ya da sebeplerle yerinde görüldüğüne dair açıklama ve gerekçe içermediğinin görüldüğü, bu durumda Mahkemece, kanuni düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren, önceki hüküm sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozularak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tüm intibaklarının eksiksiz olarak yapıldığı, ödemelerin bunlara uygun olduğu, fark ücret alacağı, akdi ikramiye ve ilave tediye alacağı ile yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin geçici işçilikteki sürelerinin tespit edilip kadroya geçiş tarihindeki gerçek kademe ve derece intibakının tespiti gerektiğini, 23.12.2019 tarihli ilk bilirkişi raporunda müvekkilinin ücret farkı alacağının 8.846,00 TL olarak tespit edildiğini, davalının itirazı üzerine alınan 10.02.2020 tarihli yeni bilirkişi raporunda ilk bilirkişi raporunun aksi yönünde hesaplama yapıldığını ve müvekkilinin alacağının 0 (sıfır) TL olarak tespit edildiğini, 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı 1990-2001 yılları arasındaki toplu sözleşmelerindeki kademe artışlarından kaynaklanan yevmiye artışlarının kadroya girdiğinde uygulanıp uygulanmadığı maddi olarak açıklanmadan rapor tanzim edildiğini, ikinci bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine alınan 22…..2020 tarihli ek raporda da müvekkilinin intibakına ilişkin hesaplama yapılmadığını, ilk bilirkişi ile ikinci bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı nezdinde daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsünde geçen sürelerin derece ve kademelerini etkileyip etkilemediği, etkilemiş olması hâlinde derece ve kademelerinin tespitinin gerekip gerekmediği ile davaya konu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun’un “Hukuki dinlenilme …” kenar başlıklı 27 nci maddesi söyledir:
” (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.”
3. 6100 sayılı Kanun’un “Bilirkişi raporuna itiraz” kenar başlıklı 281 inci maddesi şöyledir:
“(1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. (Ek cümle:22/7/2020-7251/24 md.) Bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkânsız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi hâlinde yine bu süre içinde mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.
(2) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.
(3) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.
“3. Değerlendirme
1. Dairece, kanuni düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren, önceki hüküm sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak davanın reddine dair gerekçe oluşturulmuştur. Ne var ki Mahkeme kararı incelendiğinde denetime elverişli bir gerekçeye yer verilmediği; bu bağlamda bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Gerekçenin ve hükmün denetlenebilmesi, sağlıklı şekilde temyiz incelemesinin yapılabilmesi için, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması, … görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin kararda açık biçimde gösterilmesi gerekmektedir.
2. Somut olayda; dosya kapsamında birden fazla bilirkişi raporu bulunmakta olup raporlarda davacının derece ve kademesinin tespitine ilişkin denetime elverişli bir değerlendirme yapılmadığı ve raporların çelişkili oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve hangi rapora hangi gerekçe ile üstünlük tanındığına ilişkin bir açıklama yapılmadan karar verilmesi hatalıdır.
3. Bu durumda Mahkemece yapılması gereken …, farklı bir bilirkişiden hukuki görüş ve mütalaaya yer verilmeyen, denetime elverişli … tespitler içeren yeni bir bilirkişi raporu aldırılması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.