Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/15695 E. 2022/16115 K. 07.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15695
KARAR NO : 2022/16115
KARAR TARİHİ : 07.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 30. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini … sürerek fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bu hükme göre 02.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere bu kapsamdaki işçilerin günlük brüt ücretine %4 oranında zam yapılması gerektiğini ve davacının ücretine de bu şekilde 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadroya geçiş sırasında davacının ücret ve sosyal haklarının korunduğu, Yargıtay kararlarında dava konusu taleplere ilişkin davalarda ön koşul olarak belirsiz süreli … sözleşmesinde ücrete ilişkin kısmın açıkça yazılı olması gerektiğinin belirtildiği, dosya içeriğinde bulunan belirsiz süreli … sözleşmesinde ücrete ilişkin kısmın açıkça yazılı olduğunun anlaşıldığı, 2019 yılı ve sonrası dönem için davacıya yapılan ücret zammında belirsiz süreli … sözleşmesinde belirlenen ücretin dikkate alınması gerektiği, tüm dosya kapsamına göre davacının ödenmeyen fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas ve 2020/14048 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere kadroya alınan işçilerle yapılan sözleşmelerde ücrete ilişkin asgari ücretin fark kısmı boş bırakılmış ise fark taleplerinin reddi gerektiğini, davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde kadroya geçirilmesi sebebiyle bu maddenin dikkate alınması gerektiğini, konuya ilişkin Bakanlığın 25.07.2018 tarihli ve 1312 sayılı onayı ile yürürlüğe konan yazı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüşü doğrultusunda işlem yapıldığını, ücret düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının talep edilen alacaklara hak kazanamayacağını, hükmedilen faiz başlangıç ve türüne de itiraz ettiklerini, alacaklardan Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem bakımından da hesaplama yapılmış ise de İlk Derece Mahkemesince doğru şekilde ıslah dilekçesindeki taleple bağlı olarak 14.09.2020 tarihine kadar ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alındığı; ancak İlk Derece Mahkemesince fark ücret ve ilave tediye ücreti alacaklarında faiz başlangıç tarihlerine yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu, 31.10.2020 tarihinde süresi biten toplu … sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’na (6356 sayılı Kanun) göre imzalanan bir toplu … sözleşmesi olmaması sebebiyle art etkisinin olmayacağı ve ikramiye alacağına işletme kredisi faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde … sürülen gerekçelerle benzer sebeplerle ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine ve toplu … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Kanun’un ilgili Hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde … sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.