Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/15263 E. 2022/16727 K. 14.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15263
KARAR NO : 2022/16727
KARAR TARİHİ : 14.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 9. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesi bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde artış yapılması hâlinde bu artışın, toplu … sözleşmesinde yer alan %4 oranında zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca davacının faiz türü ve başlangıç tarihlerine ilişkin talebinin de hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında fark alacaklarının bulunduğu tespitinin doğru olduğu; ancak arabuluculuk son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar yönünden arabuluculuk faaliyeti gerçekleşmiş olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem yönünden talep edilen ücret farkı alacağının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek ayrıca vekâlet ücretinin de hatalı belirlendiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı, vekâlet ve harç konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.
4. 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 492 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin (j) bendinde, genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun’un 1 ve 3 sayılı Tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olacağı belirtilmiştir. Somut dosyada, davalı … harçtan muaf olmasına rağmen başvurma harcından sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesince ücret farkı alacağının arabuluculuk son tutanak ve dava tarihi arasında kalan dönem yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de isabetli değildir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesi uyarınca reddedilen miktar dikkate alınarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının,
(B) bendinin (II-2) alt bendinde yer alan “davacının peşin ve ıslah suretiyle yatırdığı 152,30 -TL’nin kararın kesinleşmesini takiben istek halinde davacıya iadesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “davacının başvuru, peşin harç ve ıslah harcı suretiyle yatırdığı toplam 211,60 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben istek halinde davacıya iadesine” ibaresinin,
(B) bendinin (II-4) alt bendinde yer alan “Davacı tarafın yaptığı ilk açılış başvurma harcı, tebligat, bilirkişi giderinden ibaret yargılama giderinin kabul oranına göre 1.073,59- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacı tarafın yaptığı tebligat, bilirkişi giderinden ibaret yargılama giderinin kabul oranına göre 973,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına,
(B) bendine (II-7) sırasında yeni bir alt bent eklenerek “7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 188,99 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.