Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/15172 E. 2022/16331 K. 08.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15172
KARAR NO : 2022/16331
KARAR TARİHİ : 08.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 57. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafından istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olmadığı, davacıya mevcut durumda ödenmesi gereken ücretin ve uygulanması gereken zamların gerektiği şekilde uygulandığı ve ödendiği, davalı Kurumun yapmış olduğu işlemlerde herhangi bir usulsüzlük ya da yanlışlık bulunmadığı, davacının fark ücret alacağının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini … sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı dava dışı alt işverenler ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışırken 696 sayılı KHK’ya göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, geçiş sırasında davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan ve 02.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin “ücret esası ve ödeme şekli” başlıklı 7 nci maddesinde işçiye her … brüt asgari ücretin belirli bir oranda fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının düzenlendiği, sözleşme hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olduğu, ayrıca bu ücrete 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 23 üncü maddesi gereğince uygulanan toplu … sözleşmesi hükmüne göre %4 zam yapılması gerektiği, bilirkişi raporunun belirtilen esaslar doğrultusunda hazırlandığı, bulunan rakamın Mahkemece hüküm altına alındığı, bu hâliyle Mahkemece verilen kararda bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un “Kanun Yolları” başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer alan “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353. maddesinde,
“(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması.
2) … sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.
3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması.
5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, karar verilmiş olması.
6) Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” hükümleri yer almaktadır.
2. Değerlendirme
1. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinde, davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olmadığı, davacıya mevcut durumda ödenmesi gereken ücretin ve uygulanması gereken zamların gerektiği şekilde uygulandığı ve ödendiği, davalı Kurumun yapmış olduğu işlemlerde herhangi bir usulsüzlük ya da yanlışlık bulunmadığı, davacının fark ücret alacağının bulunmadığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıklanmasına rağmen, davanın kabulüne karar verilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturulmuş ise de kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak dosyadaki bilirkişi raporunun hazırlandığı, bilirkişi raporunda tespit edilen rakamların Mahkemece hüküm altına alındığı, kararda bir hatanın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda açıklandığı şekilde karar verilmiş ise de bu karar 6100 sayılı Kanun’un atıfta bulunulan 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerine uygun değildir. Kanun’un ilgili hükmünde bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmış olup bu hâller arasında ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılmadan yeni bir gerekçeyle davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi seçeneği yer almamaktadır. Bölge adliye mahkemesi, incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verebilir.
3. Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince bir taraftan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek yeni bir gerekçe oluşturulduğu bir yandan da davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Kanun’da buna cevaz veren bir düzenleme mevcut değildir. İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, ilk derece mahkemesi hükmünün ve gerekçesinin yerinde görüldüğü anlamına gelir. Bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesinin hüküm sonucunu yerinde görmekle birlikte gerekçesinin hatalı olduğu sonucuna varırsa bu hâlde Kanun’un ilgili hükmünde yer alan “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” şeklindeki kural gereği, ilk derece mahkemesi kararını ortadan kaldırmalı ve düzelterek yeniden esas hakkında karar vermelidir.
4. Açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde hata edilmiş ise Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılması ve düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği açıktır. Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararından farklı ve yeni bir gerekçe oluşturulduğu hâlde Kanun’da öngörülen usul izlenmeden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.