YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14654
KARAR NO : 2022/15711
KARAR TARİHİ : 30.11.2022
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenlere ait işyerlerinde 20.03.2002-20.02.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında ve hafta tatilleri ile dinî bayramlarda 2 gün hariç geriye kalan günlerinde ve resmî bayramlarda çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında akrabalık bağı bulunduğunu, davacının boş zamanlarında ziyaret amaçlı geldiğinde tüp dağıtımı yapan çalışanlara yardımcı olduğunu, davacının 2003-2005 yılları arasında kendisine ait araç ile Marmaris’te servis şoförlüğü yaptığını, bir kişinin aynı anda iki işyerinde birden çalışamayacağını ve hizmet tespiti davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece davacının davalı işverene ait işyerinde 20.03.2002-20.02.2007 tarihleri arasında çalıştığı, … sözleşmesinin sigorta prim günlerinin tam olarak bildirilmemesi ve fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeni davacı işçi tarafından haklı feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın; davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 13.01.2014 tarihli ve 2013/17138 Esas, 2014/137 Karar sayılı ilâmıyla; … … Mahkemesinin 2007/845 Esas, 2013/73 Karar sayılı hizmet tespiti davasına ilişkin kararının mevcut davayı etkileyebileceği, bu nedenle kesinleşmesinin beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarih ve 2022/1559 Esas, 2022/4030 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen hizmet tespit davasında, davacının çalışmasının bulunmadığından davalı …’nin davacının alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1078 Esas, 2016/153 Karar sayılı kararı ile davalı … mirasının davalı … mirasçılarından … tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 27.07.2016 tarihinde kesinleştiği, yine … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/487 Esas, 2015/752 Karar sayılı kararı ile davalı … mirasçıları …, …, …, … tarafından mirasın reddi talep edildiğinden reddin tesciline karar verildiği ve kararın 22.03.2018 tarihinde kesinleştiği, buna göre dahili davalıların davacının vefat eden davalı …’e ait işyerinde çalışmasından kaynaklı alacaklarından sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 612 nci maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Bu durumda, yargılama sırasında vefat eden davalı …’in dava ehliyeti sona erdiğinden ve yasal mirasçıları tarafından da davalının mirası reddedildiğinden mirasın, 4721 sayılı Kanun’un 612 nci maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile resen yapılması gereken işlemlerdendir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.07.2002 tarihli ve 2002/15-572 Esas, 2002/577 Karar sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir.
Bu açıklamalara göre Mahkemece talebi hâlinde davacıya yetki verilerek yetkili sulh hukuk mahkemesinden mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiye iadesine, 30.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.