YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13025
KARAR NO : 2022/14693
KARAR TARİHİ : 10.11.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 28. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Elektrik A.Ş.’nin (…) Beyazıt İşletme Müdürlüğünde hâlen sayaç okuma görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, tüm çalışmalarını davalı Kurumda yapmasına rağmen sigortasının taşeron firmalardan yapıldığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 10.05.2011 tarihli ve 7457 sayılı raporda davacının çalıştığı işlerin kanuna aykırı ve muvazaalı oluşturulduğunun tespit edildiğini, raporun iptali için açılan davanın ise reddedildiğini, davacının baştan beri …’ın işçisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının fazla çalışma alacağı bulunduğu hâlde fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını, 6772 Sayılı Kanun’dan kaynaklanan ilave tediye alacağının ödenmediğini iddia ederek ilave tediye, ücret farkı (emsal kadrolu işçiye ödenenden kaynaklı), ikramiye ve sosyal haklar, fazla çalışma, yıllık izin ücreti alacakları ve 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği 4 aya kadar ücret tutarında ayrımcılık tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının ikramiye ve sosyal haklarına ilişkin talebine açıklama getirmesi gerektiğini, yüklenici firmalarla davalı arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi olmadığını, davacının davalı Kurum çalışanı olmadığını, muvazaalı bir devir olmadığını, bahsi geçen müfettiş raporuna itiraz ettiklerini, davacı davalı Şirketin işçisi olmadığından toplu … sözleşmesine bağlı haklardan faydalanamayacağını, davacının sendika üyesi olmaması ya da dayanışma aidatı ödememesi nedeniyle sendika üyesi olan bir işçinin emsal ücreti ve toplu … sözleşmesi haklarından yararlanmasının mümkün olmadığını, muvazaa kararının özelleştirme sonrası döneme uyarlanmasının mümkün olmadığını, davacının ilave tediye alacağı olmadığını, davalı CK ile diğer davalı arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, bu sebeple CK bakımından davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte alacak kalemlerine istenen faiz kalemlerine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve kararın hüküm kısmı ile uyum sağlamayan gerekçe ile ilave tediye alacağı, ücret farkı alacağı, … güçlüğü tazminatı, ikramiye alacağı, sosyal yardım alacağı, elektrik yardımı alacağı, bakım tazminatı, cumartesi çalışması, yol ücreti taleplerinin kabulüne, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı, toplu … sözleşmesinde yer alan ücrete bağlı olmayan ödemelere dair alacak kalemlerine yönelik istemin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; belirsiz alacak davası olarak açılan davaya ıslahtan geriye zamanaşımı uygulanmasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) ile 6098 sayılı … Borçlar Kanunu ile Yargıtayın istikrarlı kararları uyarınca kabul etmediklerini, Mahkeme kararında müvekkilinin ilave tediye ücreti alacağı, ücret farkı alacağı, … güçlüğü tazminatı alacağı, ikramiye alacağı, sosyal yardım alacağı, elektrik yardımı alacağı, bakım tazminatı alacağı, cumartesi çalışması alacağı, yol ücreti alacağına ıslahtan geriye zamanaşımı uygulanmasına ve eksik karar verilmesine itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkilinin işbu alacaklarının özelleştirme tarihinden itibaren hesaplanmasına itiraz ettiklerini, Mahkemenin gerekçeli kararında 28.05.2013 tarihinde hizmet satış sözleşmesi ve özelleştirme süreci tamamlanarak özel şirket olduğundan yasal olarak davacının … sözleşmesinin fesih tarihinde ilave tediye hakkı bulunmayıp ilave tediye ücretinin devir tarihine kadar hakkı olduğu konusundaki değerlendirmeye katılmadıklarını, Mahkeme kararına dayanak olan 20.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin ilave tediye, ücret farkı, … güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım, gıda yardımı, elektrik yardımı, bakım tazminatı, cumartesi çalışması, yol ücreti alacaklarının 28.03.2013 tarihinden özelleştirme tarihi 28.05.2015 tarihine kadar eksik olarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 05.11.2012 tarihinde sendika üyeliğine kabul edildiğini, … ile … Sendikası arasında 01.03.2011-28.02.2013 yürürlük tarihli 14. dönem ve 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük tarihli 15. dönem toplu … sözleşmeleri imzalandığını, bu nedenle müvekkilinin işbu alacaklarının işyerinde çalıştığı tüm dönem değerlendirilerek hesaplanması gerektiğini, Mahkemenin gerekçeli kararında müvekkilinin yıllık izin ücreti alacağının, fazla çalışma, ücret farkı, eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı, toplu … sözleşmesinde yer alan ve ücrete bağlı olmayan taleplerinin reddine dair verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, Yargıtay uygulamasında muvazaaya dayanan bir ilişkide işçinin, gerçek işverenin işçisi olmakla kıdem ve unvanı dışında bir kadroda çalışması ve diğer işçilerle aynı ücreti talep edememesi hâlinin 4857 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturuğunu, bu çerçevede kesinleşen muvazaa ile birlikte davacının eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını ispat ettiğini, bu nedenle müvekkilinin eşit işlem borcuna aykırılık tazminatına da hak kazanmış olduğunu, dava dosyasına sunulan 20.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin … Sendikası toplu … sözleşmesinden kaynaklanan elektrik yardımı alacağı, … güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, cumartesi çalışma zammı alacağı, evlenme ve doğum yardımı alacağı ve diğer bir kısım alacakları hesaplanmadığından itiraz edildiğini, Mahkeme kararına esas olan 20.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise işbu alacakların eksik hesaplandığını her iki rapor birbiriyle çelişkili olmakla birlikte itirazları değerlendirilmeden ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçelerin maddi anlamda hatalı olduğunu, husumet itirazında bulundukları, davacıya ait şahsi sicil dosyasının çalıştığı yüklenici şirketlerden getirtilmesi ve bu belgeler üzerinden inceleme yapılmak suretiyle rapor aldırılması gerektiğini, davacı dava tarihinde dava dışı BEDA Enerji Dağıtım ve Perakende Hizmetleri A.Ş. nezdinde çalışmaya devam ettiğinden, davacının işbu davayı açmakta hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili Şirket …’ın, fiili devir tarihi olan 28.05.2013’ten itibaren üst işveren olarak 4857 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi gereği ancak 2 yıl sorumlu tutulabileceğinin nazara alınması gerektiğini, huzurdaki davanın 30.07.2015 tarihinde ikame edildiği nazara alındığında müvekkili Şirket …’ın 2 yıl olan sorumluluk süresi de geçmiş olduğundan davacının çalışma süresinden ve alacak taleplerinden sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, tüm dosya kapsamında davacının dava dışı BEDA Enerji A.Ş. nezdinde çalışmaya başladığı 01.08.2013 tarihinden itibaren tüm hak ve alacaklarının kendisine ödenmiş olduğunu, somut olayda her ne kadar davacının sendikaya üye olduğu beyan edilmişse de bünyesinde çalışmış olduğu işverenlere herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, davalı …’a yapıldığı iddia edilen 08.05.2013 tarihli üyelik bildiriminin hukuken hiçbir geçerliliği olmadığını, dosya kapsamında alınan raporda her ne kadar bilirkişi tarafından gösterilen hukuka aykırı gerekçe ile davacının …’ın taraf olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği belirtilmişse de davacının işvereni olan dava dışı Beda Enerji A.Ş.’nin de … Sendikası ile akdetmiş oldukları toplu … sözleşmes, kapsamında Beda Enerji A.Ş.’nin bağıtlandığı 01.07.2013-29.02.2016 dönemine ilişkin toplu … sözleşmesinin nazara alınması gerektiğini, Beda Enerji A.Ş.’nin … Sendikasıyla imzalamış olduğu 01.07.2013-29.02.2016 tarihli toplu … sözleşmesi kapsamında işbu davaya konu ikramiye ve sosyal yardım alacakları dışındaki hiçbir alacağın hüküm altına alınmadığını, dava dışı Beda Enerji A.Ş.’nin tarafı olduğu toplu … sözleşmesi kapsamında davacı çalışanına, yükümlü olduğu ödemeleri gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, bu alacak kalemleri dışında kalan … güçlüğü tazminatı, elektrik yardımı, bakım tazminatı, yol ücreti, cumartesi zammı, ücret farkı gibi toplu … sözleşmesinden sadır alacak kalemlerine davacının hak kazanamayacağının açık olduğunu, davacının 01.08.2013 tarihinden itibaren dava dışı Beda Enerji A.Ş. nezdinde çalışmasıyla birlikte toplu … sözleşmesi kapsamında yalnızca sosyal yardım ve ikramiye alacaklarına hak kazabileceği açık olup zaten işvereni dava dışı Beda Enerji A.Ş. tarafından bu alacak kalemleri de ödenmiş olduğundan davacının işbu davaya konu tüm taleplerinin haksız olduğunu, taraflarınca dava dışı Beda Enerji A.Ş.’den, davacıya ait ücret bordroları temin edilerek Mahkeme dosyasına sunulmuş Mahkemece de açıkça görüleceği üzere davacıya talep etmiş olduğu ikramiye ve sosyal yardım alacağına ilişkin ödeme yapıldığını, her ne kadar Tes …-Beda Enerji A.Ş arasında imzalanan toplu … sözleşmesinde yol ücretine ilişkin herhangi bir hüküm olmasa da dava dışı Beda Enerji A.Ş. tarafından bu alacak kaleminin de ödenmiş olduğunun görüleceğini, İlk Derece Mahkemesinin … güçlüğü tazminatının hesaplanmasına ilişkin hükmüne de katılmadıklarını, İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafın ilave tediye alacağına hak kazandığına ilişkin hesaplamasının da kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacının 17.04.2013 öncesi açısından talep etmiş olduğu tüm ilave tediye alacakları zamanaşımına uğramışsa da hükme esas alınan bilirkişi raporunda 30.07.2010-28.05.2013 tarih aralığı açısından hesaplama yapılmış olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin davacının işyerinde başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağı ve bu duruma göre işlem göreceği, bu bağlamda kendisiyle aynı işi yapan işçilere sağlanan ücret ve sosyal haklardan yararlanabileceğini beyanla ücret farkı alacağına hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş Kurulu Başkanlığının 10.05.2011 tarihli inceleme raporu ile … ile diğer dava dışı şirketler arasında muvazaa bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının işe başladığı tarihten itibaren davalı … işçisi sayılması gerektiği sonucuna varılarak davalılar vekilinin husumete ilişkin itirazının kabul edilmediği, davacının sendika üyelik bildiriminin 08.05.2013 tarihinde …’a yapıldığı ve üyelik bildiriminin geçerli olduğu, davacı bakımından tahakkuk ettirilen 28.02.2015 tarihine kadarki ikramiye ve sosyal yardım ödemesinin hesaplanan alacaklardan mahsup edildiği, İlk Derece Mahkemesinin muvazaanın kabulüne ilişkin tespitinin yerinde olduğu, buna istinaden davacının ilave tediye ve ücret farkı alacağına hak kazandığı, davacı taraf dava dilekçesinde “200 TL İkramiye vb. sosyal haklar (Emsal Kadrolu Işçiye ödenen Ancak Müvekkile Ödenmeyen İkramiye Vb. haklar-Eşit İşleme Eşit Ücret İlişkisinden Kaynaklanan-… Kanunu Madde 5/6)” şeklinde beyanda bulunmuş olmakla bu talebinde … güçlüğü tazminatı, elektrik yardımı, bakım tazminatı, yol ücreti, cumartesi zammı gibi taleplerini iletmemiş olduğundan, söz konusu talebini ayırdığını belirterek ek dilekçe vermiş ise de bu dilekçeye karşı iddianın genişletilmesine davalı tarafın açık bir muvafakati olmadığından, davacı tarafça ıslah dilekçesi adı altında verilen dilekçe de talep arttırım dilekçesi olup söz konusu sayılan talepler bakımından harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi gereğince kamu düzeni açısından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm kurularak … güçlüğü tazminatı, elektrik yardımı, bakım tazminatı, yol ücreti, cumartesi zammı alacak taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı vekilince belirsiz alacak davası olarak açılan davada ıslaha karşı zamanaşımı def’in dikkate alınmadığı 2. bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olduğu, kararın bu yönüyle isabetli olduğu, yargılama sırasında dinlenen her iki tanığın beyanları doğrultusunda davacının fazla çalışma alacağını ispatlayamadığı, davacının çalışmaya devam etmesi nedeniyle feshe bağlı alacaklardan yıllık izin alacağına hak kazanamayacağı, eşit işlem borcuna aykırılık tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekçesiyle davacı ve davalılar vekili istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; dava konusu alacak kalemleri yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin kararını dayandırdığı bilirkişi raporunda fazla çalışmaya ilişkin yapılan hesaplama ile müvekkilinin imzasını içermeyen bordrolarda yer alan fazla çalışma tahakkuklarının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, temyize konu kararda yol ücreti alacağına ilişkin talebinin iddianın genişletilmesi ve genişletilmesi yasağı nedeni ile reddedildiğini, söz konusu kararın hatalı olduğunu, huzurda ikame edilen dosyada müvekkilinin toplu … sözleşmesinden kaynaklı hak ve alacaklarının “Ücret Farkı Alacağı (Emsal Kadrolu İşçiye Ödenen Ancak Müvekkile Ödenmeyen İkramiye vb. Haklar- Eşit İşleme Eşit Ücret İlişkisinden Kaynaklanan- … Kanunu Madde 5/6)” adı altında talep edildiğini, yol ücreti alacağının toplu … sözleşmesinden kaynaklı alacak olup 6100 sayılı Kanun’un 119 uncu maddesi gereğince açıklandığını, işbu nedenle iddianın genişletildiğinin kabul edilmemesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararın temyiz yargılaması sonucunda bozularak davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; istinaf dilekçesindeki tüm itirazlarını tekrar ederek ayrıca tüm alacak kalemleri yönünden faiz türü ve başlangıcına da itiraz ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının aleyhe olan hükümlerinin temyiz yargılaması sonucunda bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak da davacının muvazaadan ve toplu … sözleşmelerinden kaynaklı dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa ispatı ve hesaplanması, yol ücreti alacağının reddinin isabetli olup olmadığı ve alacaklara işletilmesi gereken faiz hususları uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu, 6772 sayılı Kanun.
3. Değerlendirme
1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile öngörülmüş bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece hüküm altına alınan ilave tediye alacağına, yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (D-1) numaralı bendinde yer alan “bir yıllık fiilen uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle ibaresinin çıkartılarak yerine “ yasal faiziyle” ibaresinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.