YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12176
KARAR NO : 2022/14524
KARAR TARİHİ : 08.11.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 29. … Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.11.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat … geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı firmanın Pakistan’da yürütmekte olduğu projede Pakistan Teknik Koordinatörü olarak 14.08.2017 tarihinden … sözleşmesinin feshedildiği 15.11.2017 tarihine kadar 12.500,00 USD ücret ile çalıştığını, davacının ücretlerinin ödenmediğini, davacının ücret alacakları için ihtarname keşide ettiğini, davalının ihtarname ile verdiği cevapta davacının edimlerini yerine getirmediğini ve işyerini terk ettiğini bildirildiğini, ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 14.08.2017 tarihinde Pakistan’a gittiğini fakat 05.09.2017 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının 29.10.2017 tarihinde Pakistan’ı terk ederek … ilişkisini sonlandırdığını, davacının ücretinin 4.611,00 TL olduğunu, çalıştığı süre içerisinde aylık ücretinin ödendiğini, davacının ödenmeyen ücret alacağının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Davacının ,29/10/2017 tarihinde …’ye gelmesinin akabinde 01/11/2017 tarihinde davalının, davacının … sözleşmesinin 15/11/2017 tarihinde sonlanacağı beyanı içerir ihbar yazısı dikkate alındığında, davacının 29/10/2017 tarihinde Pakistan’ı terk etmediği, davacının … sözleşmesinin davalı yanca ihbar süresi kullandırılarak 15/11/2017 tarihinde sonlandırıldığı kanaatine varılmıştır.
Davacının davalı işveren nezdinde,18/08/2017-15/11/2017 tarihleri arasında 2 ay,28 gün çalıştığı tespit edilmiştir.
Ücretin miktarını davacı ispatlaması gerekir. Bu durumun ispatlanması ile hak edilen ücretin ödendiğinin ispat yükümlülüğü davalı işverendedir.Davacı vekili, davacının 12.500.00-USD ücret ile çalıştığını beyan etmiştir.Davalı yan ise davacının ücretinin 4.611,00-TL olduğunu ve davacının kontrol amiri olduğunu beyan etmiştir.Dosya içeriğinde davacının imzasına havi olmayan ücret bordrolarının sunulduğu ve sunulan ücret bordrolarında davacının 2017 yılı asgari ücret bedeli olan 1.777.50-TL ücret aldığının belirtildiği tespit edilmiştir.Dinlenen davacı tanığı davacı ile birlikte çalışmamış olup, beyanları dikkate alınmamıştır. Dinlenen davalı tanıklan ise davacının ücretinin ne kadar olduğu hususunda bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Dosya kapsamında, davacı tarafından davalı şirket … ortaklan ile yapılan yazışma örneklerinin sunulduğu ve sunulan örneklerin incelenmesinde, davacı İçin davalı şirkete aylık 15.000.00-USD ödendiğinin bildirildiği ve emsal ücret araştırması için yazılan müzekkereye İnşaat Mühendisleri Odası’nca verilen cevapta, davacı gibi emsal çahşanlann 2017 yılı itibari ile net 52.347,73-TL olarak belirtildiği görülmüştür.Gerek sunulan yazışma içerikleri gerekse emsal ücret araştırması sonuçlan dikkate alındığında, davacımn ücret iddiasım kanıtladığı ve … sözleşmesi fesih tarihi itibari ile 12.500.00-USD ücret aldığı kanaatine varılmıştır.
Ücret Alacağı yönünden;davacı taraf, davacımn tüm çalışma dönemi için ücretlerini alamadığım ileri sürmüştür.Davalı yan ise davacının ücret alacağı olmadığını ileri sürmüştür.Ücretin ödendiği işveren tarafından ispatlanması gerektiğinden ,davalı işveren tarafından davacıya Pakistan’da bulunduğu süre içerisinde 4.611,00TL ücret ödendiğine dair belgeler sunulduğu dikkate alınarak ,toplam maaş alacağından düşümü yapılarak ( brüt) 37.219,66 USD alacağının bulunduğu tespit edilmiştir…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının … görme edimini yerine getirmediğini, ücrete hak kazanmadığını, davacıya ödenen ücretlerin hesaplanan ücretten mahsup edilmediğini, davacının hizmet süresinin ve ücret miktarının hatalı belirlendiği ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
İlk derece mahkemesince verilen karar davacı tarafından istinaf edilmemiş, kararı sadece davalı vekili istinaf etmiştir.
Bu tespitler kapsamında, davacının kararı istinaf etmediği de gözetilerek, işe başlama tarihi açısından SGK kayıtlarının esas alınması gerekir. İşten ayrılış tarihi açısından ise dava açılmadan önce davacı tarafından noterden keşide edilen ve yukarıda detaylı bir şekilde incelenen ihtarnamedeki iddia ve beyanlarla davacının bağlı olacağı kabul edilerek davacının 29/10/2017 tarihinde işten ayrıldığı kabul edilecektir. Buna göre davacının hizmet süresi:
18/08/2017-29/10/2017 tarihleri arasında 2 ay 12 gün (72 gün) olacaktır. Her ne kadar davalı vekili, anladığımız kadarıyla davacının … görme edimini yerine getirmediğini, davacının ücrete hak kazanmadığını iddia etmişse de, bir tacir olan ve basiretli bir şekilde … ve işlemlerini yapmak, faaliyetlerini yürütmek zorunda olan davalı şirketin, … görme edimini yerine getirmeyen bir işçiye ücret ödemesi (ki davacıya ücret ödendiği davalının kabulündedir), işçinin sigorta primlerini yatırması, yazılı fesih bildirimi yapması hayatın olağan akışına aykırıdır.
…
Bu tespitler kapsamında, davacının mesleği, yaptığı …, çalıştığı yer, emsal ücret araştırma sonuçları, davacının geçmişte yaptığı/üstlendiği görevler, davalı şirketin … ortakları tarafından, davalı şirkete davacıya ödenmesi için aylık 15.000,00 usd ödendiği yönündeki yazışmalar ve tüm dosya kapsamından, davacının aylık ücretinin 12.500,00 usd olduğu açıkça anlaşılmıştır.
Sorun, bu 12.500,00 usd’nin net mi yoksa brüt mü olduğu noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece aldırılan 21/12/2018 tarihli birinci bilirkişi kök raporunda, davacının ücretinin iddia gibi 12.500,00 usd olduğu belirtilmiştir. Bu raporda yapılan tespit ve hesaplamalardan 12.500,00 usd’nin brüt olarak kabul edildiği saptanmıştır. Oysa ki, davacının iddiası anılan rakamın net olduğudur. Yani raporda, ücret miktarı davacının iddiası gibi belirlenmemiştir. Buna rağmen, davacı vekilince … bu rapora yönelik beyan ve itirazları içerir dilekçede aynen “…bilirkişinin hesaplamaya esas aldığı aylık ücret miktarına ilişkin bir itirazımız yoktur…” denmiştir. Dolayısıyla, 12.500,00 usd’nin brüt miktar olduğu hususu davalı lehine usuli kazanılmış hak haline gelmiştir.
…
Mahkemece aldırılan gerek birinci bilirkişi kök raporunda gerekse ikinci bilirkişinin kök ve ek raporlarında talep edilen alacak hatalı hesaplanmıştır. Bu nedenle, talep edilen alacak Dairemizce/Mahkememizce resen hesaplanacaktır.
Bu aşamada, dava ve ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayan bir alacağın (alacak miktarının) bulunmadığını ifade etmek isteriz.
Hizmet süresi = 18/08/2017-29/10/2017 tarihleri arasında 2 ay 12 gün (72 gün)
Ücret miktarı (aylık) = 12.500,00 usd
Günlük ücret miktarı = 416,66 usd/brüt
Ücret alacağı = 72 gün x 416,66 usd = 29.999,52 usd/brüt
Davacıya çalışma süresi boyunca işveren tarafından ödenen ücret miktarı = 1.376,82 usd/brüt
Bakiye ücret miktarı = 28.622,70 usd/brüt olacaktır.
Buna göre, davacının hak kazandığı ve hüküm altına alınması gereken brüt ücret miktarı 28.622,70 usd/brüt olacaktır…” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; … sözleşmesinin 29.10.2017 tarihinde sona erdiğinin kabulünün yerinde olmadığını, sözleşmenin bu tarihte sona ermesi durumunda 01.11.2017 tarihinde davacıya fesih ihbarının tebliğinin mümkün olamayacağını, işveren Şirketin sigortaya bildirdiği işten çıkış tarihinin 15.11.2017 olduğunu, ücretin brüt 12.500,00 USD olarak dikkate alınmasının hatalı olduğunu, buna gerekçe olarak ilk bilirkişi raporuna karşı beyanlarında bilirkişinin tespit ettiği ücrete bir itirazlarının olmadığının gösterildiğini, bilirkişi raporunda davacının ücret iddiasını kanıtladığının belirtildiğini, bilirkişinin tespitinin net ücret olduğunun açık olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, davacı asılın … görme borcunu yerine getirmediğini ve bu nedenle ücrete hak kazanmadığını, işe başlama tarihinin 05.09.2017 olduğunu, davacının proje koordinatörlüğü görevinde bulunmadığını, müvekkili Şirketin genel müdür ve yurt dışında çalışan personeli dahil hiçbir personelin hükme bağlanan emsal ücretin yarısı kadar ücret almadığını, noter tasdiksiz ya da mahkeme kanalı ile yapılmamış çevirilerle ve nihayetinde dosyadaki doküman yanlış değerlendirilerek hüküm kurulduğunu, davacı asıla banka kanalıyla yapılan ödemelerin Mahkemece tespit edilmiş olmasına rağmen hükmedilen alacak tutarından mahsup edilmediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine ,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.