YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12124
KARAR NO : 2022/17653
KARAR TARİHİ : 22.12.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 50. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … Anadolu 11. … Mahkemesi
BİRLEŞEN DOSYA : … Anadolu 22. … Mahkemesinin 2017/746 Esas, 2017/646 Karar Sayılı Dosyası
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davacının, 29.11.2010-31.08.2013 tarihleri arasında davalı işverene ait yurt dışı şantiyelerinde fore kazın operatörü olarak net 3.500,00 ABD doları ücret ile çalıştığını, ağır çalışma şartları nedeniyle … sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının haklı neden olmaksızın … sözleşmesini sona erdirdiğini, net 760,00 ABD doları ücret ile çalıştığını, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Tarafların iddia ve savunmaları, işyeri ve SGK kayıtları, tanık beyanları ile davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre davacının 29/11/2010-31/08/2013 tarihleri arasında davalı şirkete ait …’taki işyerlerinde formen olarak çalıştığı, aylık net 3.500,00 USD ücret aldığı kabul edilmiştir.
Esasen taraflar arasında davacının ücreti konusunda da uyuşmazlık söz konusudur. Davacı vekili davacının aylık net 3.500,00 USD ücret aldığını bir kısım ücretin elden ödendiğini iddia ederken, davalı şirket ise davacının kayıtlardaki ücretinin gerçeği yansıttığını 800,00 USD brüt ücret aldığını beyan etmiştir.
Emsal ücret araştırmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca gönderilen yurt içi inşaat ve tesisat birim fiyatına esas işçilik rayiç listesi yurt dışı işçilik bedellerini yansıtmadığından, Yargıtay İçtihatları ile de kabul edildiği üzere , yurtdışında çalışan işçilerin ücreti yurt içinde aynı işi yapan işçilere göre yüksek olabildiğinden ve yine dosyada mübrez … Kur tarafından gönderilen yurt dışı hizmet sözleşmesin de davacının ücreti 1.200,00USD görünmekle birlikte söz konusu sözleşme başka … yerine ait ve dava tarihinden sonraki döneme ilişkin bulunduğundan, yurtdışında çalışan tanıkların beyanlarının da davacı iddiasına uygun beyanda bulunduğu dikkate alınarak, davacının aylık ücretinin net 3.500,00 USD’a tekabül ettiği, yemek ve barınma yardımından faydalandığı, yurt dışında ve özellikle davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalışan işçiler yönünden Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak yemek ve barınma yardımı karşılığı aylık 200 USD olarak kabul edilerek davacının giydirilmiş brüt ücreti belirlenmiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/7346 E., 2016/8308 K. Sayılı ilamı).
Ayrıca davalı tarafından ücretin 800 USD olduğu ve işçi ücretinin net ve brüt hesaplamasında salt %5’lik bir kesinti yapılarak hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu savunmanın diğer mahkemelerde de ileri sürüldüğü ve savunmaya itibar edilmeyerek verilen tüm kararların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılmayarak onandığı(örneğin Yargıtay 9. HD’nin 24.01.2017 tarih, 2015/7177 E., 2017/716 K. sayılı kararı ve diğer kararları) bahsi geçen emsal kararlar, dosyada mevcut banka kayıtları, emsal ücret cevabi yazıları, tanık beyanları, yapılan işin mahiyeti, yurtdışında çalışmaları ve aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ile değerlendirilerek aylık net 3.500,00 USD Net ücretle çalışma yaptığı kanaatine varılmıştır.
…
… akdinin kıdem tazminatına hak kazanamayacak şekilde feshedildiğini ispat yükü davalı taraf üzerinde olmakla; davacı taraf fazla çalışma ücretlerini ve diğer hak kazandığı ücretlerini işverenden müteaddit defalar istediğini ancak sonuç alamadığını, ağır çalışma şartları ve yoğun mesailere dayanamadığını … akdinin haklı nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacının istifa suretiyle ayrıldığını, … şantiyesindeki şartlar nedeniyle istifa dilekçesinin sunulamadığını, fesih için haklı nedeninin bulunmadığını, savunmuştur. Mahkememizce yapılan incelemede;Davalı şirket tarafından düzenlenen davacıya ait ….09.2013 tarihli işten ayrılma bildirgesinde işten çıkış nedeninin ’18’ kodu ile ‘İşin sona ermesi’ olarak bildirildiği, davacının resmi işten çıkış nedeni geçerli fesih nedenine dayandığından istifa suretiyle … akdinin son bulduğu ıspatlanamamıştır. Dosya kapsamındaki delillere göre davacının haftalık 16,5 saat fazla çalışmasının bulunduğu, üç haftada bir gün hafta tatili yaptığı, dini bayramlarda çoğunlukla yurt içinde bulunmakla birlikte diğer genel tatillerde çalıştığı, ödenmemiş fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin bulunduğu bu nedenle … akdini feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmakla kıdem tazminatı talebinin hükmedilen tutar üzerinden kabulüne, karar verilmiştir. 4857 sayılı … kanunu uyarınca … sözleşmesinin haklı sebeple olsa dahi fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından davacının ihbar tazminatı alacağı talebinin reddi gerekmiştir.
… Dosya içeriğine göre, Davacının iki tam yıllık kıdemine göre 28 günlük yıllık izni bulunduğu davacının çalışma döneminde üç ayın üzerinde …’de bulunduğu, dini bayram tatil günleri dışlandığında da bu sürenin yıllık izin süresini aştığı dikkate alınarak, yıllık izin alacağının reddine karar vermek gerekmiştir.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile … bayram ve genel tatillerde çalıştığını ispat yükü işçinin, çalışma karşılıklarının ödendiğini ispat yükü ise işverenin üzerindedir. … Dosya kapsamında yazılı delilin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dinlenen tanık anlatımlarına göre ve emsal dosyaya ilişkin … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2018/252E., 2019/1573 sayılı ve 09.07.2019 tarihli kararında da fazla çalışma varlığının kabul edildiği dikkate alınarak, davacının haftalık yasal 45 saatlik çalışma süresinden 16,5 saat fazla çalıştığı, üç haftada bir tatil yaptığı, dini bayramlarda çoğunlukla yurt içinde bulunmakla, diğer genel tatil tatil günlerinde de çalıştığı, belirlenen çalışma gün ve saatlerine göre davacının haftalık çalışma süresini aşan fazla çalışmaları ile hafta tatili çalışmaları ve genel tatil çalışmaları bulunduğu anlaşılmış, cevap dilekçesindeki zamanaşımı iddiaları göz önünde bulundurularak tanık beyanları ile ulaşılan bilirkişi hesabına hastalık, izin gibi olağanüstü nedenlerle davacının her zaman fazla çalışma, bayram ve genel tatillerde çalışma yapamayacağı dikkate alındığında takdiren %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davacının 70.714,27 TL fazla çalışma, 21.157,32TL hafta tatili ve 2.441,25 TL … bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu değerlendirilmekle taleple bağlı olarak hükümde belirtilen tutar kabul edilmiştir.
Birleşen davada davacının ücret alacağı olduğu İddia edilmekle birlikte hangi dönemlere ilişkin ne kadar ücret alacağı bulunduğu belirtilmemiştir. Mahkememizce (5) no’lu celsede davacı vekiline her ne kadar ücret alacak dönemlerine ilişkin açıklamada bulunması hususunda süre verilmiş ise de; davacı vekilinin 12.09.2018 tarihli bilirkişi kök raporuna karşı ücret alacağı tutarı yönünden itirazda bulunmadığı anlaşıldığından, davacının son ay ücretinin elden ödenen kısmının ödenmemesi durumuna göre bilirkişi raporunda hesap edilen 8.967,78 TL tutarda fark ücret alacağı bulunduğu değerlendirilmekle taleple bağlı olarak hükümde belirtilen tutar kabul edilmiştir.
…” gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava ve ıslah dilekçelerinde belirttikleri yasal faiz ibaresinin en yüksek banka mevduat faizi olarak anlaşılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının net ücretinin hatalı belirlendiğini ve bununla birlikte brüt ücretin hatalı tespit edildiğini, tanıkların davalıya karşı davaları bulunması sebebiyle beyanlarının hükme esas alınamayacağını, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunmadığını, fazla çalışma yapması hâlinde bu çalışmanın karşılığının ödendiğini ve davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça dava ve ıslah dilekçelerinde yasal faiz talep edildiği, davacının ücret alacaklarının bulunması sebebiyle haklı nedenle … sözleşmesini feshettiği ve bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep edebileceği, tanıkların birbirini destekleyen anlatımları, … ve işyerinin özellikleri değerlendirildiğinde tanık beyanlarına göre hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı vekilince, davacının net ücretinin 760,00 ABD doları olduğu, bu miktarın üstünde ödemelerin bulunması hâlinde bu ödemelerin fazla çalışma, hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin yapılan ödemeler olduğu, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarının karara esas alınmasının hatalı olduğu, davacının istifa ederek işten ayrılması nedeniyle kıdem tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunmadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faizin türü hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 17 inci maddesi ve ilgili diğer hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İhbar tazminatı, … sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için … sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
3. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda ” Davacının ücret ve geniş manada ücret alacağı bulunduğu, haklı nedenle sözleşmeyi feshettiği, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep hakkı bulunduğu tespit edilmiştir.” şeklindeki gerekçeye yer verilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, … sözleşmesini haklı nedenle fesheden davacının, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün değildir. İlk Derece Mahkemesince, … sözleşmesini haklı nedenle fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanamayacağı belirtilerek davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Bu hâlde Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi hatalı ise de bu durumun sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (3) numaralı paragrafta belirtilen ilave açıklamaya göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.