Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/12095 E. 2022/14470 K. 07.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12095
KARAR NO : 2022/14470
KARAR TARİHİ : 07.11.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, kadroya geçerken bireysel … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasında asgari ücretin % fazlası oran dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığı ileri sürülerek ücret fark alacağının temerrüt tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının hizmet alım sözleşmesi ve şartnamede öngörülen asgari ücretinin kadroya geçiş ücreti olarak belirlendikten sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak davacının ücretinin belirlendiğini, 2019 yılında da davacının 2018 yılındaki ücretinin korunarak % 4 zam uygulandığını, davacının ücretinde bir düşüş meydana gelmediğini, davacının bordrolara ilişkin itirazının bulunmadığını, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüş yazıları doğrultusunda hareket edildiğini, davacının talep ettiği faiz oran ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, davacının ücreti korunarak bu ücretin üzerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi uyarınca %4 zam yapıldığını, 01.01.2019 ve devamında davacının asgari ücretin daha fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesi bulunmadığını, bireysel … sözleşmesinde kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, asgari ücretin her yıl bazında tespiti ile yapılan hesaplamalarda hata bulunduğunu, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, ücret bordrolarında eksik çalışılan günler olduğu takdirde eksik günler dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının ücretinde düşme söz konusu olmadığı için dava dilekçesindeki alacaklara da hak kazanamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesi ile uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, davalı tarafından bireysel … sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle ödenmeyen ücret fark alacağının kabulüne ilişkine İlk Derece Mahkemesi kararında vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeleri ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 696 sayılı KHK’nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22, 34 ve 62 nci madde hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.