Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/12052 E. 2022/12284 K. 13.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12052
KARAR NO : 2022/12284
KARAR TARİHİ : 13.10.2022

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait spor kulübünde şoför olarak çalıştığını fazla çalışma ücreti, ulusal … ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücretinin ödenmediğini, … sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal … ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödendiğini, işyerinde ulusal … ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, davacının fazla çalışma yapmasının da söz konusu olmadığını, çalışılan günlere ait ücretlerin ise ödendiğini savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli ve 2016/416 Esas, 2017/130 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17.04.2018 tarihli ve 2017/2398 Esas, 2018/786 Karar sayılı kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesi gereğince kesinlikten reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/3839 Esas, 2021/280 Karar sayılı ilâmı ile davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek;
“… Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının husumetli olduğu, husumetli tanık anlatımlarına, ancak iddiayı destekleyici bir kısım olguların varlığı halinde itibar edilebileceği açıktır. Davalı taraf, yargılamanın başında davacının fazla çalışma yapmadığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati geçmediğini savunmuş, kök bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra ise, dosyaya fazla çalışma ücreti tahakkuklarını içeren ücret pusulaları sunmuştur. Ayrıca dosyada davacıya fazla çalışma ücreti ödenmesine dair bir kısım kabul olurlarının bulunduğu da görülmektedir. Davalı tanıkları, fazla çalışma yapıldığında bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödendiğini ifade etmiş olup, davalı tanıklarının anlatımı da sunulan kayıtlar ile örtüşmektedir. Açıklanan hususlar ve davalı tarafın savunma ile çelişir şekilde bir kısım kayıtları sonradan sunması birlikte değerlendirildiğinde, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesince, davacının fazla çalışma iddiasını ispat edemediği sonucuna varılması yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, Dairemizin davacı ile aynı dönemde aynı işyerinde aynı işi yapan bir başka işçi ile ilgili emsal 24.12.2020 tarih, 2020/3533 esas, 2020/20003 sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekmektedir. Davacının fazla çalışma iddiasını ispat ettiği kabul edilerek, haftada 9 saat üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken hatalı hukuki değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince de hatalı hukuki değerlendirme yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde hüküm kurulması yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.” Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozularak ortadan kaldırılmak suretiyle dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda;
“… Davacı fazla çalışma iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır. Davalı taraf, yargılamanın başında davacının fazla çalışma yapmadığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati geçmediğini savunmuştur. Kök bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra ise, dosyaya fazla çalışma ücreti tahakkuklarını içeren ücret pusulaları sunmuştur. Davalı tanıkları, fazla çalışma yapıldığında bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödendiğini ifade etmişlerdir. Davalı tanıklarının beyanları, sunulan kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde davacının … yerinde fazla çalışma yaptığı anlaşılmakla hesaplanan … 11.556,34TL fazla mesai ücreti alacağı yerindedir.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2021/7728 Esas, 2021/11712 Karar sayılı ilâmı ile taraflar arasında fazla çalışmanın hesaplanma yöntemi ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücret yönünden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ve bozma kapsamı doğrultusunda alınan ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının fazla çalışma iddiasını ispatlayamadığını, dosya kapsamında bordro içeriğinde görülmekte olan karşılığı ödenen fazla çalışma haricinde ücreti ödenmemiş fazla çalışmanın bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda zamanaşımına uğrayan dönem dışlanmadan hesaplanan fazla çalışma ücretinin hükme bağlandığını, yine fazla çalışma iddiası gibi somut belge veya vakıaya dayanmayan ulusal … genel tatil ücretine ilişkin hesaplamanın da usule ve kanuna aykırı olduğunu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacının 04.08.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle kıdem tazminatı için mevduata uygulanan en yüksek faiz, diğer alacaklar için de dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte talebine rağmen, hükmün en yüksek mevduat faiziyle tahsiline ilişkin kurulması, eksik inceleme, araştırma ve hatalı değerlendirmeyle kurulduğunu savunarak Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin hesaplanması ile davalı vekiline hükmedilen vekâlet ücreti ile faiz bakımından taleple bağlılık hususunda toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 26 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 41 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı için … sözleşmesinin feshinden diğer alacaklar yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasını, ıslah dilekçesinde ise kıdem tazminatı için sözleşmenin feshinden itibaren en yüksek mevduat faizi, diğer alacaklar yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep etmiştir.
3. Mahkemece; fazla çalışma ücreti ve ulusal … genel tatil ücreti alacaklarının dava dilekçesi ile talep edilen kısmına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi uygulanması yerinde ise de ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmiş olması talep aşımı niteliğinde olup karar bu yönüyle hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine; “2-Davacının … 1.128,43 TL ulusal … genel tatil ücret alacağının 250 TL’sinin dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacının … 10.475,67 TL fazla çalışma ücreti alacağının 3.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.