YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11742
KARAR NO : 2022/14561
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … Anadolu 5. … Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, 01.01.2019 tarihinden sonra müvekkiline bir bilgi verilmeden ücretinin düşürüldüğünü ileri sürerek davacının 01.01.2019-01.10.2019 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasında davacının 01.01.2019 ve devamında asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir … sözleşmesi bulunmadığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin davacının aylık brüt ücretinin %36,5 oranında fazlası olacağının belirlendiği, emsal Yargıtay kararı da dikkate alınarak davacının ücret alacağı talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’in dikkate alınmadığını, davacıya ücret ve mali haklarının tamamının ilgili toplu … sözleşmesi gözetilerek hesaplanıp ödendiğini, asgari ücretin % fazlası ve üzerine %4 toplu … sözleşmesi zammı ödenmesi yönündeki davacı talebinin yürürlükteki mevzuat ve toplu … sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırılık teşkil ettiğini, ücretlere hem %4’lük oranın, hem de sözleşmede belirtilen oranın aynı anda uygulanamayacağını, işçinin asgari ücretle ilişiğinin kesilmiş olduğunu ve belirlenen brüt ücretle geçişinin yapıldığını, asgari ücret ile ilişikleri kesilerek işçi kadrosuna atandıklarını, dolayısıyla eski sözleşmede geçen yüzdelik dilimin kıyas yoluyla toplu … sözleşmesi hükümlerinin yanında kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafça ücret değişikliğine ilişkin davacıya bir teklifte bulunulduğuna ve davacının bu teklifi kabul ettiğine ilişkin bir belge dosyaya sunulmadığı, davalı tarafın belirtilen ücrete ilişkin bu düzenlemenin 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857sayılı Kanun) 22 nci ve 62 nci maddeleri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafın belirttiği bu düzenlemenin ücretin artırılmasına ilişkin olduğu, daha önce işçinin ücretinin hesaplanmasında etkili olan diğer unsurların ve yöntemin kaldırılması şeklinde yorumlanmaması gerektiği, bu nedenlerle bilirkişinin denetime elverişli raporunda davacının önceki ücretinin hesaplanmasına ilişkin hükümlere göre aldığı ücretin yüzdelik oranına karşılık gelen ücreti tespit edilerek bu ücrete %4 oranında zam uygulanarak hesaplaması ve Mahkemece ücret farkı alacağına hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olduğu hâlde davacının yatırdığı harcın davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun davalı aleyhine hükmedilen harç yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kaldırılmasına, ve esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.