Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/11685 E. 2022/14991 K. 22.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11685
KARAR NO : 2022/14991
KARAR TARİHİ : 22.11.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 8. Hukuk Dairesi

İLK DERECE
MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk (…) Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği faiz oran ve başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan … sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığı, söz konusu anlaşma gereği belirlenen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmede belirlenen asgari ücretin belli oranda fazlasına isabet eden 31.12.2018 tarihindeki ücreti korunarak üzerine %4’lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla işçilerin … sözleşmesinde oran yazılmış olsa dahi oranların geçersiz olduğunu, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesiyle ihale sözleşmesinde belirtilmiş olan önceki düzenlemelerin ve oranların devamlılığını yitirdiğini, artık söz konusu işçilere Kurumun mevzuatı ve düzenlemelerinin uygulanacağını, davacının ücretinin düşürülmediğini, faize itiraz ettiklerini, davalı Kurumun temerrüde düşürülmediğini ve talep edilen alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan … sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %5 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan … sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu nedenle … sözleşmesinin açık hükmü gereği ücret farkı ile diğer fark işçilik alacaklarının denetime elverişli rapora göre kabulü yönünde sonuca gidilmesi yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekillinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak hatalı karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının 2021 yılı aylık ücretinin belirlenmesi ile ikramiye alacağının hesaplanması hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesi, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun).

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ncü madde kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kurallar belirlenmiş olup burada söz konusu olan ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu … sözleşmesi davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi değildir. Söz konusu toplu … sözleşmesinde sürekli işçi kadrosuna geçen işçilere ocak ve temmuz aylarında beşer günlük ücret tutarında ikramiye ödenmesi öngörülmüş olup 31.10.2020 tarihinde sona eren toplu … sözleşmesinin art etkisi söz konusu değildir. Bu itibarla sözleşmenin sona erdiği tarihten sonraki dönem için ikramiye veya fark ikramiye alacağına hak kazanılamayacağı kabul edilmelidir. Buna göre 2021 yılı Ocak ayı için ikramiye alacağı hesaplanıp hüküm altına alınması isabetsizdir.

3. Somut olayda; davacı vekili tarafından, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nin 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ ye eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında tanzim edilen belirsiz süreli … sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle aylık ücretinin ve ilave tediye alacağının eksik ödendiği iddiasıyla arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine ….04.2021 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 19.04.2021 tarihinde dava açılmıştır. Bununla birlikte Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki hesaplamalar 01.01.2019 tarihi ile dava tarihi olan 19.04.2021 tarihleri arasındaki dönem esas alınarak yapılmıştır. Ne var ki arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Şu hâlde arabuluculuk son tutanak tarihi olan ….04.2021 tarihi ile dava tarihi olan 19.04.2021 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın, söz konusu döneme ilişkin olarak, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmekte olup bu yön gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.