Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/11231 E. 2022/17184 K. 20.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11231
KARAR NO : 2022/17184
KARAR TARİHİ : 20.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 47. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … Anadolu 11. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Rusya’da bulunan şantiyelerinde 10.04.2008-29.01.2016 tarihleri arasında saha kalfası olarak 2.880,00 … doları (USD) net ücretle çalıştığını, ücretinin bir kısmının bankaya yatırıldığını, bir kısmının ise elden ödendiğini, ücretinin düşürülmesine rıza göstermediği için … sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının müvekkili Şirkette 10.04.2008-31.03.2009, 01.04.2009-30.11.2012, 01.12.2012-31.01.2014 ve 01.02.2014-02.02.2016 tarihleri arasında çalıştığını, … sözleşmesinin davacının mazeretsiz devamsızlık yapması üzerine haklı nedenle feshedildiğini, son net ücretinin 1.700,00 TL olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işyeri ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 10.04.2008-31.03.2009, 01.04.2009-30.11.2012, 01.12.2012-31,01.2014 ve 01.02.2014-02.02.2016 tarihleri arasında davalının yurt dışı şantiyelerinde saha kalfası olarak çalıştığı, banka kayıtları ve davacı tanık beyanlarına göre aylık net 2.880,00 USD ücret aldığı, davalı tarafça ibraz edilen devamsızlık tutanaklarında ismi yazılı kişilerin tanık olarak dinletilmemesi, tutanakların davacının fesih iddiasından sonra matbu şekilde hazırlanması ve savunma alınmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; … sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği iddiasının ispatlanamadığı, dinlenen tanıkların çalışma süreleri ile sınırlı dönem için belirlenen çalışma gün ve saatlerine göre davacının karşılığı ödenmeyen işçilik alacağı bulunduğunu ispatladığı ve davalının ileri sürdüğü zamanaşımı def’i de dikkate alınarak ödenmeyen alacakların hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını, aylık ücretinin 2.880,00 USD olduğu iddiasının yerinde olmadığını, brüt ücretin hatalı belirlendiğini, aylık 200,00 USD yemek ve barınma ücretinin fahiş olduğunu, davacının fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacağının bulunmadığını, faiz türünün hatalı belirlendiğini, tüm alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Somut olayda davacı davalının ücret düşürme isteğini kabul etmediği için … aktinin davalı tarafça feshedildiğini iddia ederken bu iddiasını tanık beyanı ile ispatlamıştır. Davalı tanığının görgüye dayalı bilgisi olmayıp tahmine dayalı ifadesi vardır. Devamsızlık tutanakları sunulmuşsa da içerikleri ispatlanmamıştır. Öte yandan davalı, davacının 1 ve 2 şubat 2016 tarihleri işe gelmediğine dair tutanak tutmuş, aynı gün (2/2/2016) ise çıkış işlemini yapmıştır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan çıkış formunda çıkış tarihi 29/1/2016 olarak belirtilmiştir. Davacının yurda giriş çıkış kayıtları incelendiğinde de davacının 30/1/2016 tarihinde yurda giriş yaptığı görülmektedir. Tüm bu tespitler karşısında davacının … aktinin 29/1/2016 tarihinde davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazandığı anlaşılmakla aksi yöndeki davalı istinaflarının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafça davacının aylık ücretinin 2880 dolar olduğu iddiasının yerinde olmadığını ileri sürmüştür.
Davacı aylık ücretinin 2880 dolar olduğunu belirtirken davalı tarafça aylık ücretin 1700 TL olduğu belirtilmiştir. Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, … sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı …, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında,davacının gerçek ücreti araştırılmalıdır. Somut olayda davacının davalı şirketin yurtdışındaki şantiyesinde saha kalfası olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Dinlenen davacı tanığı tanığı davacının ücretle ilgili iddiası doğrularken davalı tanığının davacının ne kadar ve ne şekilde maaş aldığı konusunda bilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca davalı tarafından dosyaya sunulan çıkış formunda davacının ücreti ile ilgili kısımda “2688” yazdığı görülmekle esasında davalı tarafın bordrodaki ücretinin gerçeği yansıtmadığını da ispatlamaktadır. Davacının yaptığı işin niteliği, kıdemi, tanık beyanı, emsal dosyalar, çıkış formundaki bilgi birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretinin doğru belirlendiği görülmektedir. Davalı tarafça davacının brüt ücretinin hatalı belirlendiği ileri sürülmüşse de karara esas alınan bilirkişi raporunda sigorta priminin %5 olarak alındığı davalının istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili hükme esas alınan bilirkişi raporunda brüt ücrete ilave olarak 200 USD yemek barınma giderinin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
Yurtdışı … sözleşmelerinden ve tanık beyanlarından çalışma günlerinde lojman ve 3 öğün yemek verildiği anlaşılmakla, 200 USD sosyal hakkın ilavesi ile tazminata esas ücret tespitinde bir hata bulunmadığı, davalı vekilinin bu yöne temas eden istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Somut olayda davalı tarafça işyeri giriş çıkış kayıtları olmadığından tanık beyanları ile çalışma gün ve saatleri belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur. Buna göre tanığın hizmet süresi ile sınırlı yapılan hesaplamalarda davacının 45 saati aşan çalışmalarının olduğu, ayrıca davalı tanığı tarafından da isteğe göre fazla mesai ve tatil mesaisi yapıldığının belirtildiği, fazla mesai ücretlerinin ise ödendiğinin davalı tarafça yöntemine uygun şekilde ispat edilmediği , aynı şekilde davacının … Bayram ve Genel tatil çalışmalarının da tespit edildiği, 2 haftada bir olmak üzere hafta tatilini kullanamadığı, ücretlerinin ödendiğinin ispatlanmadığı anlaşılmakla aksi yöne temas eden istinaf istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. ” gerekçe gösterilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fesih, ücretinin belirlenmesi, faiz, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ile hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi hükmü atfıyla mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 17, 32, 41, 46 ve 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.