Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/10431 E. 2022/13879 K. 01.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10431
KARAR NO : 2022/13879
KARAR TARİHİ : 01.11.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 32. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 23. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı … vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan Şişli Belediye Başkanlığına ait işyerinde otobüs şoförü olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının alt işveren firmaların bünyesinde çalıştırıldığını, diğer davalı Şirketin de davalı Belediyenin kuruluşu olduğunu, davacının davalı işyerinde kadrolu işçilerle aynı işi yaptığını, davalı Belediyenin muvazaalı olarak diğer davalı Şirketten işçi temin ettiğini, davacıya kadrolu işçilere ödenen ücretlerden daha düşük ücret ödendiğini, davalı Belediyenin asıl işin kapsamında olan işini yüklenici firmalara yaptırdığını, bu işin de sürekli olarak diğer davalı Şirkete ihale edildiğini, diğer davalı … … AŞ’nin yetkililerinin Şişli Belediyesinin çalışanları ve encümen üyelerinden oluştuğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (…) … Teftiş Kurulu tarafından davalı Belediyede inceleme yapıldığını ve davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığının tespit edildiğini, davacının en başından beri Şişli Belediyesinin işçisi sayılması gerektiğini, davacının en son ücretinin … 1.300,00 TL olduğunu, davacının davalıya ait işyerinde 08.00-17.30 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca haftanın 4-5 günü sürekli il dışına gidip geldiğini, davacının genel tatil günlerinin tamamında çalıştığını, bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini, bu nedenlerle davalı işyerinde kadrolu işçilere ödenen ücret üzerinden ücret farkları ile çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödenmesi gerektiğini … sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, fazla çalışma ücreti, fark fazla çalışma ücreti, ulusal … genel tatil, … ücreti, yemek yardımı, harcırah farkı, sendikal denge tazminatı ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Belediyenin çalışanı olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 67 inci maddesine göre belediyelerin asıl işin kapsamında olan bir kısım işleri ihale yolu ile yüklenici firmalara verebileceğini, davalı Belediyenin de bir kısım işleri yüklenici firmalara ihale yolu ile verdiğini, davacının da bu kapsamda yüklenici firmaların bünyesinde çalıştığını, davalılar arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığını, davacının işvereni olan … AŞ’ye ait işyerinde toplu … sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının da bu toplu … sözleşmesine tâbi olarak çalıştığını, davacıya herhangi bir ayrımcılık yapılmadığını, davalı Belediyede tüm ihalelerin mevzuata uygun olarak yapıldığını, davalı Belediyenin davacıya herhangi bir emir ve talimat vermediğini, sadece konumu itibarıyla yapılan işleri denetlediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını, davacının 01…..2006 tarihinde müvekkiline ait işyerinde şoför olarak işe başladığını, davalı işyerinde toplu … sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının da sendikaya üye olduğunu ve toplu … sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, … … Teftiş Kurulu tarafından tanzim edilen 07.07.2014 Tarih ve 4687 sayılı inceleme raporunun iptali için … … 24…. Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, davacının davalıya ait işyerinde haftanın beş günü 09.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını ve ayda ortalama 10 gün şehir dışında bulunduğunu, davacının hak etmiş olduğu ücretlerin ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı, davacının başlangıçtan beri Şişli Belediyesi işçisi sayılmasının gerekip gerekmediği ve buna bağlı olarak şişli Belediyesinin taraf olduğu … hükümlerinden yararlanıp yaralanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre; dosyada mevcut Çalılşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş kurulu raporunda davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvaazaya dayandığı, sözleşme kapsamında … … A.Ş. İşçisi gözüken çalışanmaların başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespit edildiği, tespit kararına karşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na karşı açılan davanın … … 24. … Mahkemesi’nin 2016/130 esas, 2017/432 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği hususu dikkate alınraka davalılar arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda Şişli Belediyesinin kendi kadrosundaki işçilere ödenen ücret farklarına hak kazanacağının kabulü gerekmektedir.
Dosyada mevcut davacıya ait ücret bordroları ve emsal kadrolu çalışanlara it ücret bordroları incelendiğinde; davacıya ödenen günlük ücret ile emsal kadrolu çalışana ödenen günlük ücret arasında fark bulunduğu, toplu … sözleşmeleri ile kararlaştırılan ikramiye alacakları yönünden ise davacıya ödeneceği kararlaştırılan ikramiye gün sayısı ile kadrolu emsal işçiye ödenecek ikramiye gün sayısı arasında fark bulunduğu, dosyada mevcut ücret bordrolarına göre ise davacıya aylık fazla mesai ücreti tahakkukunun yapıldığı ancak bu tahakkukun emsal kadrolu çalışan işçiye yapılan ücret üzerinden hesaplanıp yapılmadığı anlaşıldığından fazla mesai ücret farkı, ücret farkı ve ikramiye farkı ücret alacakları taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından fazla mesai ücreti ile dini-milli … ücreti alacağı talep edilmiş ise de; dosyada mevcut ücret bordrolarına göre her … fazla mesai tahakkukunun yapıldığı, ayrıca ulusal … ve genel tatil günlerinin denk geldiği aylarda da düzenli olarak harcırah tahakkukunun yapıldığı, bordroda tahakkuk ettirilen süreler dışında fazla mesai yaptığına ya da ulusal … ve genel tatil günlerinde çalıştığına dair herhangi bir bilgi, belge ya da kayıt bulunmadığı anlaşıldığından bu taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından sendikal haklar denge tazminatı, yemek bedeli, talep edilmiş ise de; … hükümlerinde işçilere sendikal denge tazminatı ödemesi yapılacağına dair düzenlemenin olmadığı, yine … hükümlerinde işçilere … yerinde yemek verileceği düzenlenmiş olup ayrıca yemek ücreti ödeneceğine dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı anlaşıldığından bu taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda davacının şehir dışına … yapması halinde harcırah ödemesi yapıldığı, dosyada mevcut ücret bordrolarına göre davacıya her … düzenli olarak harcırah ödemesi tahakkukunun yapıldığı, Şişli Belediyesi işçilerine ait bordrolarda ise harcırah tahakkukunun bulunmadığı, kadrolu işçilere daha fazla harcırah ödemesi yapıldığına dair herhangi bir bilginin bulunmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar ayrımcılık tazminatı talebinde bulunulmuş ise de; davalı işverenin eşit davranmamasının dil, ırk, mezhep, cinsiyet , siyasi düşünce, felsefi inanç gibi nedenlere dayandığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olup kısmi dava olarak kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu, her bir alacak kalemine dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasını talep ettiklerini, fazla çalışma ücret alacağında hesaplamanın dosya kapsamına uygun olmadığını, yeniden dosya kapsamına uygun fazla çalışma ücret hesaplaması yapılmasının gerektiğini, ulusal … genel tatil günlerinde davacının çalıştığını, çalışma karşılıklarının tam olarak ödenmediğini, muvazaa olgusunun … olduğunu … sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının dava dışı … … Şirketi çalışanı olduğunu, Belediyenin işveren olmadığını, muvazaalı çalışma bulunmadığını, dava şartının oluşmadığını, beyanlarına itibar edilen tanıkların müvekkili Belediye aleyhine davaları olduğunu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini … sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Davacının davalı şirket nezdinde çalışmasının muvazaalı olduğunun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı … Teftiş kurulu raporunda tespit edildiği, davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvaazaya dayandığı, sözleşme kapsamında … … A.Ş. İşçisi gözüken çalışanların başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespit edildiği, bu tespitin kesinleştiği, bu tespitin kesinleşmesinden sonra davacının çalışmalarının aynı şekilde devam ettiği ve yapılan ihale sözleşmelerinin aynı içerikte olup değişmediği, davalılar arasındaki ilişkinin tüm zamanlar muvazaalı olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusuna itibar edilmemiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından talep edilen alacak kalemleri belirsiz alacak davasına konu edilmiştir. Davacı çalışma süresini belirleyebilecek durumdadır. Ancak, davalı … muvazaalı işlem yaparak davacının alacaklarında bir belirsizlik oluşturduğundan davacının dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu alacaklar belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Şu halde, davacının talep ettiği alacaklar yönünden belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle bu yöne ilişkin davacı istinaf başvurusu yerinde olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve açılan davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmiştir.

Davalı … ile dava dışı sendika olan Genel … sendikası arasında toplu … sözleşmesi imzalandığı, aynı şekilde davalı şirket ile dava dışı sendika olan Genel … sendikası arasında toplu … sözleşmesi imzalandığı, davacının davalı şirkette çalıştığı gerekçe ile dava dışı sendika olan Genel … sendikasından yararlandığı, davacının Genel … sendikasına üyeliğinin davalı şirkete bildirilmesi nedeni ile davalı şirketin davacıyı toplu … sözleşmesinden yürürlükte dönem için yararlandığı taraflar arasında çekişmesizdir. Davalı … ile davalı şirket arasında muvazaa olduğundan davalı belediyenin davacı işçinin sendika üyeliğinden haberdar olmaması mümkün değildir. Davalı … muvazaalı işlem yaparak davacının sendika üyeliğini bilmesi nedeni ile davalı … vekilinin davacı işçinin dava dışı Genel … sendikasına üyeliğinin kendileri tarafından bilinmediği … sürülmesi dosya kapsamına uygun olmadığından davalı belediyenin bu yöne ilişkin itirazına itibar edilmemiştir.

Somut uyuşmazlıkta; davacı fazla mesai yaptığını ve ulusal … genel tatil günlerinin bir kısmında çalıştığını … sürmüştür. Dosya kapsamına uygun 25/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davacının haftalık 14 saat fazla mesai yaptığı ve ulusal … genel tatil günlerinin bir kısmında çalıştığı davacı tarafından ispatlanmıştır.

Davacı vekili, kendisine çalıştığı dönemde fazla mesai ücreti ödendiğini ancak muvazaalı ilişki nedeni ile düşük ücret üzerinden fazla mesai ücreti ödendiğini, fark fazla mesai ücretinin kabul edilmesi gerektiğini … sürmüştür.
İlk derece yargılama aşamasında alınan 17/01/2019 tarihli dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterildiği üzere davacının fazla mesai ücreti farkı alacağı 8.289,57 TL … olarak hesaplandığından ve bu hesaplama tarzı dosya kapsamına uygun olduğundan davacının 8.289,57 TL fazla mesai fark ücreti alacağı talebi kabul edilmiştir.

Davacı vekili, kendisine çalıştığı dönemde ücret ödendiğini ancak muvazaalı ilişki nedeni ile düşük ücret üzerinden ücret ödendiğini, ödenmeyen fark ücretinin kabul edilmesi gerektiğini … sürmüştür.
İlk derece yargılama aşamasında alınan 17/01/2019 tarihli dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterildiği üzere davacının fark ücreti alacağı 76.584,41 TL … olarak hesaplandığından ve bu hesaplama tarzı dosya kapsamına uygun olduğundan davacının 76.584,41 TL fark ücreti alacağı talebi kabul edilmiştir.

Davacı vekili, kendisine çalıştığı dönemde ikramiye ödendiğini ancak muvazaalı ilişki nedeni ile düşük ücret üzerinden ikramiye ödendiğini, ödenmeyen fark ikramiyenin kabul edilmesi gerektiğini … sürmüştür.
İlk derece yargılama aşamasında alınan 17/01/2019 tarihli dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterildiği üzere davacının fark ikramiye alacağı 14.063,46 TL … olarak hesaplandığından ve bu hesaplama tarzı dosya kapsamına uygun olduğundan davacının 14.063,46 TL fark ikramiye alacağı talebi kabul edilmiştir.

Somut olayda; eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, belirsiz alacak davasının açılması ile birlikte zamanaşımının kesildiği görülmektedir. Davacının talep etmiş olduğu alacaklar Dairemizce dosya kapsamına uygun bir şekilde süresinde … sürülen zamanaşımı def’i gözetilerek hesaplanmış ve hüküm altına alınmıştır…” gerekçesiyle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili; muvazaanın mevcut olmadığını, yapılan her ihale sözleşmesinin kendi dönem ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini, önceki ihale sözleşmelerinin muvazaalı olmasının sonraki sözleşmelerin de muvazaaya dayandığını göstermeyeceğini, emsal kararların da bu yönde olduğunu, tanık beyanlarına göre muvazaa tespiti yapılamayacağını, davacının toplu … sözleşmesinden faydalanmak için Belediyeye müracaatının olmadığını, ıslah zamanaşımı def’inin gözetilmediğini, ıslah talebinin süresinde olmadığını … sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Şirket vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının kanuna aykırı olduğunu, sendika üyeliğini Belediyeye bildirmeyen davacının Belediyede yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinden yararlanmasının olanaklı olmadığını, Mahkemece hükme esas alınan ve daha önce kesinleşen muvazaa kararının somut uyuşmazlık yönünden bağlayıcılığının bulunmadığını, her ihale döneminin hukuka uygunluk bakımından ayrı bir incelemeye tabi tutulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği haklara sahip olduğu kabul edilse dahi 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 Sayılı KHK) kapsamında çalışan davacının 696 sayılı KHK gereğince söz konusu haklarından feragat ettiğini … sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … ile dava dışı … … Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5393 sayılı Kanun’un “Gelecek Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenmeleri” kenar başlıklı 67 nci maddesi şöyledir:
“Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile …, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt … ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.”
2. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) “İdarelerce Uyulması Gereken Diğer Kurallar” kenar başlıklı 62 nci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“…
e) (Değişik: 20/11/2017-KHK-696/83 md.) 1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatları, il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler; merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü, mahalli idare ve şirket bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapamaz ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.
…”
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta, kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu dönem yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararı yerinde ise de Dairemiz uygulamasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçersizliği veya muvazaaya dayanması, önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından herhangi bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır. Başka bir anlatımla, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan sözleşmelerin kanuna uygun olmadığına ya da muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları sadece muvazaalı olduğu tespit edilen ihale dönemleri yönünden bağlayıcı olup önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından yeniden muvazaa araştırması yapılmalıdır. Bu duruma göre de Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşmiş muvazaa tespitine dayanarak, tespit döneminin dışında kalan ihale dönemleri içinde herhangi bir inceleme yapılmadan muvazaanın kabul edilmesi doğru değildir.
4. Belirtmek gerekir ki, dava konusu ihale dönemlerini kapsayan tarihlerde yürürlükte bulunan 4734 sayılı Kanun’un 62 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve 5393 sayılı Kanunun 67 inci maddesi uyarınca davalı Belediyenin görevine giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesi mümkündür.
5. Öte yandan belediyelerce Şirket kurulması yasal olarak mümkün olup kurulan bu şirketlerden hizmet alımı yapılması kanuna aykırı olmadığı gibi bu husus … başına muvazaaya delil de teşkil etmez.
6. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemler bakımından, söz konusu dönemlere ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilip yukarıda izah edildiği üzere her ihale dönemi kendi arasında değerlendirilmek sureti ile davalı ile dava dışı … … Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
osyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.