Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/10329 E. 2022/11881 K. 11.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10329
KARAR NO : 2022/11881
KARAR TARİHİ : 11.10.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 29. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 54. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren işçisi olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, geçiş sırasında imzalanan … sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını, davalının 2019 yılında asgari ücretin % fazlasının üzerine toplu … sözleşmesindeki % 4 zammı uygulaması ve 01.07.2019 tarihinde de yine %4 zam yapması gerekmekte iken bu hükümleri dikkate almadan önceki dönem ücretine sadece %4 zam uygulama uygulamak suretiyle eksik ücret ödediğini, yapılan uygulamanın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dikkate alınması gerektiğini, ücretin … sözleşmesi ve toplu … sözleşmesine göre belirlendiğini, davacıya yapılan ödemelerin tam ve eksiksiz olduğunu ve davaya konu taleplerden Bakanlığın sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bireysel … sözleşmeleri ve toplu … sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiğini, bireysel … sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, toplu … sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi hâlinde, bireysel … sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğünün kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının toplu … sözleşmesinden bir kısmının ise bireysel … sözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesinin doğru olmadığını, davacı işçinin bir yandan bireysel … sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu … sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek … sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar ücret tespit edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, toplu … sözleşmesinde kastedilen ücretin de 2018 yılındaki asgari ücrete göre belirlenen ücret olduğunu, aksi yorumda davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını, bu durumun ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede belirtilen oranın eklenmesi, üstüne toplu … sözleşmesinde belirlenen oranın eklenmesi ve hatta toplu … sözleşmesi ile belirlenen tüm ücret kalemlerinin eklenmesi hâlinde sürekli işçi kadrolarında görev yapan personelin ücretlerinin fahiş bir hâl alacağını, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağını, diğer personelin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını belirterek Mahkeme kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak kararlaştırıldığı ve davacının fark alacaklara hak kazandığı, her ne kadar hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz başlangıç tarihleri ve ikramiye farkı alacağına uygulanan faiz türü hatalı ise de bu hususların taraflarca istinafa konu edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa alacakların hesabı ile faiz türü ve başlangıç tarihi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu … sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, en yüksek banka işletme kredisi faizi uygulanması hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının faiz türü yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “en yüksek banka işletme kredisi faizi ile” ibaresinin çıkartılarak yerine “en yüksek banka işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle ” ibaresinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.