YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9758
KARAR NO : 2021/12833
KARAR TARİHİ : 23.09.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalının …… Feribot Müdürlüğünde gemi adamı olarak çalıştığını, normal mesaisi dışında fazla mesai yaptığını, fazla çalışma ücretinin 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 402/1 maddesi uyarınca %50 zamlı olarak ödenmesi gerektiği halde işveren tarafından eksik ödendiğini, Deniz İş Kanunundaki fazla mesai ücretlerinin %25 zamlı ödeneceği düzenlemesinin kesin ve emredici hüküm olmadığını, aynı kanunun 48. Maddesi gereği diğer kanunlarda lehe olan düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olduğunu, Kamu Denetçiliği Kurumunun 29/12/2014 gün ve 2014/3303 sayılı kararında gemi adamlarının fazla çalışma ücretinin %50 oranında ödenmesine engel bir durumun bulunmadığının belirtildiğini söyleyerek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmak suretiyle fazla mesai ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunarak davacı işçinin Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalması durumunda 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu gereği 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, özel kanun varken genel kanunun uygulanamayacağını, 854 sayılı Deniz İş Kanunun 28/II. maddesinde fazla çalışma ücretinin %25 oranında belirlendiğini, TUHİS ile Liman İş Sendikası arasında imzalanan ve davacının yararlanmakta olduğu 01/03/2017- 28/02/2019 yürürlük tarihli 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı 1/208 esası üzerinden tespit edilip buna göre %25 oranı uygulanarak hesaplanmasının belirlendiğini, uluslararası çalışma örgütünün 180 sayılı sözleşmesinin tamamlayıcısı olan 187 sayılı tavsiye kararında gemi adamlarının ücretlerinin saat başına düşen temel ücretten %25’inden az olmamak üzere belirlenebileceğini, düzenlenmiş olmasına rağmen sözleşme veya TİS ile %25’in üzerinde bir oran belirlenmediğini, bu konuda Yargıtay kararları olduğunu, …… Feribot Müdürlüğünün bir dönem kapalı olduğu için çalışma olmadığını ve fazla mesai dönemlerinde bu kapalı dönemin hesaba katılması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
1. Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamı:
Dairemizce; “Somut olayda, Deniz İş Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı ücretten hesaplanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu’nun 402. maddesinin Deniz İş Kanununa tabi çalışanlar açısından uygulanamayacağı gemi adamının fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı olarak hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği anlaşıldığından fazla çalışma ücretlerine dair fark taleplerin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabule dair hüküm kurulması hatalıdır. “ gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
2. Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
AAÜT md.22 ;”İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir.” düzenlemesine haizdir.
Somut olayda ise, dava konusu uyuşmazlığın fazla çalışma fark ücreti talepli olduğu, dairemizin incelemesinden geçen 2021/9754-9464 Esas sayılı 11 adet dosyanın yargılamasının aynı gün ve aynı mahkemede yapıldığı bu nedenle uyuşmazlığın niteliği de dikkate alındığında davanın seri dava olarak nitelendirilerek, avukatlık ücretinin AAÜT’nin 22. maddesi dikkate alınarak tam ücretin % 50’si olarak belirlenmesi gerekirken, tam ücrete hükmedilmesi hatalı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Mahkemece hüküm fıkrasının yer alan ” Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 13.270,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine. ” rakam ve sözcüklerinin çıkarılmasına ve “ Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 6.635,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine.” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.