YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/899
KARAR NO : 2021/5219
KARAR TARİHİ : 01.03.2021
MAHKEMESİ : Ankara 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davalı …’nın asıl işveren olarak ihale yoluyla iş verdiği yemek şirketlerinde 29.04.2002- 21.07.2017 tarihleri arasında aşçı olarak çalıştığını, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, davacının çalıştığı süre boyunca fazla mesai yaptığını ancak karşılığı ücretlerin ödenmediğini, genel tatillerde de çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin tam kullandırılmadığını en son aylık net ücretinin 2.600,00 TL olduğunu, bir öğün yemek bedelinin davalı tarafından karşılandığını ileri sürerek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı ile idare arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, davacının idarenin personeli olmadığını, davalı İdare’den ihale ile iş yüklenen işveren şirketlerin işçisi olduğunu, idarenin ihale makamı olduğunu, davalı idare ile yüklenici firmalar arasında herhangi bir asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunmadığından, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında idarenin sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın husumetten ve esastan reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının kıdemine göre 230 gün yıllık izin süresi olduğu, tüm izinlerinden 5 gününü kullandığı kabul edilerek hesap yapılmıştır. Davacının yaklaşık 15 yıl boyunca sadece 5 gün yıllık izin kullanmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği dikkate alınarak Mahkemece; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. maddesine göre hakimin davayı aydınlatma yükümü gereği davacı asilden; yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı, ne kadar yıllık izin kullandığı sorulup açıklattırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi bozma nedenidir.
3-Davacı dava dilekçesinde talep ettiği fazla mesai ve genel tatil ücreti miktarlarını bilirkişi raporu sonrasında ıslah ederek, fazla mesai ücretini 6.352,58 TL’ye, genel tatil ücretini 2.520,02 TL’ye yükseltmiş olup, Mahkemece ıslahen artırılan miktarlardan fazlasına hükmedilerek, davacının talebinin aşılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Hüküm altına alınan alacaklarda faizin işlemeye başladığı tarih açısından, kıdem tazminatında fesih tarihinin, diğer alacaklarda ise temerrüt tarihinin açıkça yazılmamasının infazda tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.