Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/8269 E. 2021/13053 K. 28.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8269
KARAR NO : 2021/13053
KARAR TARİHİ : 28.09.2021

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 32. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının, davalı …’na bağlı Yenikent Devlet Hastanesinde daimi olarak farklı taşeron firmalarda 2002 yılından bu yana bilgisiyar sistemleri yöneticisi olarak çalıştığını, çalıştığı dönem boyunca sistem kullanıcılarından kaynaklı yanlış girişlerin düzeltilmesi, bunların denetlenmesi, yapılan kişisel bilgisayar girişlerinin sistem içinde düzenlenmesi işlerini yaptığını, bu işlerin alt işverene devredilebilecek yardımcı işlemlerden olmadığını, hastane hizmetinin yürütülebilmesi için zorunlu asıl iş olduğunu, çalışacak işçilerin işe kabul için yeterlilik koşullarının belirlenmesi, işe alınması, çıkarılması, giriş-çıkış saatlerinin belirlenmesi, çalışma şeklinin ve koşullarırın belirlenmesi gibi yetkilerin davalıda olduğunu, bu nedenlerle asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek muvazaanın tespiti ile ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yaptığını iddia ettiği işlerin asıl iş olduğu yönündeki iddilarının doğru olmadığını, davacının çalıştığı şirket ile yapılan veri girişi ve hazırlık hizmetleri ile yönlendirme santral hizmetleri alımına ilişkin sözleşmede ve eki olan teknik ve idari şartnamede işin tanımının tek tek belirtildiğini, davacının da belirtilen işi yaptığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi’nce toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı … ile davacının hizmet alım sözleşmeler kapsamında çalıştığı dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Alt işveren; bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Kanun’un 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır. Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11. maddesinde de yukarıdaki anlatımlara paralel biçimde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir.
Somut olayda; davacı davalı iş yerinde bilgisayar sistemleri yöneticisi olarak çalışmaktadır. Dosya içerisinde mevcut hizmet alım sözleşmelerinden ihale konusu işin Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) Bakım Onarım Hizmeti işi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf da dava dilekçesi ile davalı iş yerinde çalıştığı dönem boyunca sistem kullanıcılarından kaynaklı yanlış girişlerin düzeltilmesi, bunların denetlenmesi, yapılan kişisel bilgisayar girişlerinin sistem içinde düzenlenmesi işlerini yaptığını belirtmiştir. Hizmet alım sözleşmesine konu işin ve bu kapsamda çalışan davacının fiilen yaptığı işin yardımcı iş mahiyetinde olduğu anlaşılmakla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu sonucuna varılmıştır.
Genel muvazaa kriterleri yönünden ise; davacı tanığı emir ve talimatların davalı idareden alındığını beyan etmiştir. Asıl işverenin, işçilerin işe alınması veya görev yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili bazı yetkileri uhdesinde tutması tek başına muvazaanın varlığını göstermeyeceği gibi özellikle iş yerinin hastane olması karşısında verilen hizmet ve sağlık kuralları açısından asıl işveren yetkililerinin de işçilere emir ve talimat vermesi gereken durumlar ortaya çıkabilecektir. Bu doğrultuda, davalı Bakanlığa bağlı hastanede dava dışı şirketin üstlendiği iş kapsamında çalışan davacıya işin yürütümü ile ilgili gün içinde hastane yetkililerince verilen emir ve talimatlar, asıl işverenin yönetim ve denetim hakkı kapsamında yaptığı işlemler tek başına asıl işveren – alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu göstermez. Bu itibarla, dosya içeriğine göre muvazaa iddiasına ilişkin ispat yükünün yerine getirilemediği anlaşılmakla, mahkemece ilave tediye alacağı talebinin reddi gerekirken bu alacağın yazılı gerekçeyle hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.