YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8062
KARAR NO : 2021/12605
KARAR TARİHİ : 22.09.2021
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin 2006 yılında İş Kurumu aracılığı ile özürlü, eski mahkum ve terör mağduru kontenjanından … il Özel İdaresinde işçi olarak işe başladığını, yetkili iş sendikası ile işveren sendikası arasında 2005 yılı öncesi ve sonrasında işe alınanlara uygulanacak olan Toplu İş Sözleşmesinin 17. maddesi ile 1.ve 2. Ücret Skalasının imzalandığını, böylelikle 1 skaladan ücretinin ödenmeye başlandığını, Toplu İş Sözleşmesinin yevmiye cetveli doğrultusunda intibakının yapıldığını ve her yılın mart ayında bu intibakın yenilendiğini, 2014 yılının sonuna kadar bu şekilde devam ettiğini, 2015 yılının 7. ayından itibaren Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alan 17. madde hükmüne göre 2. Skala üzerinden ödenmeye başlandığını böylece hem maaşının düştüğünü ve 2014 yılından itibaren ödenen maaş farkının yani 8.500,00 TL’ nin kendisinden talep edildiğini, şimdiye kadar 1.287,00 TL ödeme yaptığını, bir çok kanun maddesinde herhangi bir ayrım gözetilmeksizin eşit iş için eşit ücret hakkının olduğunun belirtildiğini, öncelikle almakta olduğu maaşının düşürülmeden önceki almış olduğu ücret düzeyine getirilmesini, yani 1. skala üzerinden ödenmesini, geri istenen 8.500,00 TL’ sından şimdiye kadar ödenen 1.287,00 TL’ nin iadesini gerektiğini belirterek söz konusu ücret farkı ile yapılan kesintilerin davalı işverenden alınıp davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 27.04.2006 yılı olduğunu, davalı kurumca istihdam edilen işçilerin idare tarafından toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verilen TÜHİS ile Yol-İş Sendikası arasında imzalanan grup toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandığını, 01.03.2005 tarihinden sonra işe alıacak işçiler arasında özürlü, eski hükümlü ya da terör mağduru olması nedeniyle aleyhte uygulama yapılması, özürlü, eski hükümlü ya da terör bağımlısı olunmasının daha düşük ücretle çalıştırma sebebi olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, grup toplu iş sözleşmelerindeki hükümlerin aynı şartlardaki bütün işçileri kapsadığını, davalı kurumca 01.03.2005 tarihinden sonra işe giren davacı dahil 11 işçinin maaşlarının 15.07.2015 tarihli maaş ödemesine kadar sehven grup toplu iş sözleşmelerinin ekinde yer alan ücret skalasından hesaplanarak ödendiğini, ortada bir kazanılmış hak değil yanlış bir uygulamanın olduğunu, söz konusu durumun Sayıştay denetçileri tarafından … İl Özel İdaresinin 2014 yılı hesabı incelenirken sorgu konusu yapıldığını, 14.06.2016 ilam tarih ve 180-57 sayılı Sayıştay Ek İlamı ile tazminen tahsiline hükmedildiğini, söz konusu kararın Sayıştay Temyiz Kurulu İlamı ile onandığını, akabinde Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Zararlarının tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde kamu zararının ilgilileri ile uzlaşma sağlanarak kendi talepleri ve muvafakatleri doğrultusunda maaşlarından kesinti yapılmaya başlandığını, davacının 17.07.2017 tarihli dilekçesinde yönetmelik hükümleri doğrultusunda kendisine fazladan ödenmiş 8.278,36 TL ‘nin maaşından tahsil edilmesini kabul ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre davacının … İl Özel İdaresinde 28/04/2006 tarihinde işçi olarak işe başladığı, İl Özel İdaresinde işe alınan işçilerin maaş ödemelerinin T.Yol İş Sendikası ile TÜHİS arasında imzalanan 01/03/2003- 28/02/2015 tarihli Toplu İş Sözleşmesinin 17.maddesinde “01.03.2005 tarihinden sonra işe ilk defa alınacak işçilere ücret skalası Ek1/B’de belirlenmiştir. Bu işçilerin intibakları işe ilk alındıkları pozisyonun başlangıç derecesinin birinci kademesinde yapılır. Bu işçiler Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanırlar.”şeklindeki düzenleme gereği 01/03/2005 tarihinden sonra işe giren işçiler EK-1/B skalası üzerinden ücret ödenmesi gerektiği halde idarece, 06/03/2014 tarih ve 1631 sayılı olura istinaden 01/03/2005 sonrası işe başlayan işçiler için de E-1/A ücret skalasının uygulandığı ve ücret ödemelerinin buna göre yapılmış olduğunun Sayıştay 1. Daire 02.02.2016 tarihli ve 57 ilam ve 10517 Karar sayılı ilamı ile tespit edildiği ve bu kararın temyiz incelemesi sonrası kesinleştiği anlaşılmakla, yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir durumun söz konusu olmadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı idare eldeki dosyada davacının ücretinin TİS’de yer alan 17. Madde hükmüne göre 2. Skala yerine sehven 01.03.2005 öncesi işe başlayanlar için oluşturulmuş EK1/A skalası üzerinden yapıldığını savunmuş ise de; Sayıştay Başkanlığına yaptıkları savunmada “2005 yılı sonrası sadece terör mağduru, engelli ve eski hükümlü pozisyonlarında işe alınan personellerin yevmiye ücretlerinin; verimli çalışmayı, işçilerin hak ve menfaatlerini karşılıklı iyiniyet ve güvene dayalı, iş barışını ve iş huzuru kavramlarını karşılıklı iyiniyetin daha sağlıklı temeller üzerine tesis edilmesi amacıyla aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret dengesizliğini gidermek ” eşit işe eşit ücret” hükmü ile ücret ödeme işlemini yukarıdaki mevzuatları çerçevesinde yapmıştır” şeklindeki savunması irdelendiğinde sehven yapılan bir hata bulunduğundan bahsedilemeyeceği, işveren tarafından bilinçli bir tercih yapıldığının anlaşıldığı, TİS ile farklı zamanlarda işe başlayanlar için farklı ücret skalaları belirlenmesine yasal bir engel bulunmadığı, davacı gibi 01/03/2005 sonrası işe başlayan 11 işçi için EK/1/B ücret skalası belirlenmiş olup, skalanın belirlenmesinde göreve başlama zamanı dışında (engelli,hükümlü,terör mağduru gibi) bir kriter olmadığının anlaşıldığı, davacının ücretinin bu sıkalaya göre belirlenmesi gerektiği açık olup aksi yöndeki davacı talebi yerinde değilse de davacının ücretinin EK/1.A’ya göre ödenmesi herhangi bir hata/yanılgıya- yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere-dayanmadığına göre tespit tarihine kadar ödenen fark ücretin iadesinin istenemeyeceği gibi davacının ücretinin tespit tarihindeki ücretinden (brüt 98,04 TL den) daha düşük hesaplanıp ödenmesinin , işçinin fiilen aldığı ücretin yerleşik Yargıtay kararlarına göre taraflar arasında özel bir anlaşma bulunmadığı sürece azaltılamaması ilkesine aykırı olduğu gibi çalışma şartlarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğundan hatalı olduğu, 2. Skalaya göre fiilen ödenen ücret ile davacının en son 1. Skalaya göre aldığı günlük ücret olan 98.04 eşitleninceye kadar günlük 98.04 TL üzerinden hesaplama ve uygulama yapılması ,15.09.2017 tarihinde 2. Skalaya göre belirlenip ödenen günlük ücret 98.04 TL yi geçtiğinden bu tarihe kadar fark ücret hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece Mahkemesinin kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının ücretinin düşürülmesinin hukuka uygun olup olmadığı yönünde tartışma mevcuttur.
Öncelikle davacının işe giriş tarihi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu değildir. Davacı 27.04.2006 tarihinde işe girmiş ve işyerinde uygulanan Toplu iş Sözleşmesine tabi olmuştur. Toplu İş Sözleşmesinin 17. maddesi hükmüne göre 01.03.2005 tarihinden sonra işe giren işçiler için 1/B ücret skalasının uygulanması gerektiğine ilişkin düzenleme mevcuttur. Söz konusu hükme rağmen idarece 1/B ücret skalası yerine daha yüksek 1/A ücret skalası uygulanarak, Toplu İş Sözleşmesine aykırı olarak 2015/7. ayına kadar bu skaladan uygulanmaya devam etmiştir. Sayıştay denetimi sırasında 2015 yılı Temmuz ayında kendisine uygulanması gereken 1/B ücret skalası uygulanmıştır. Bu tarihe kadar baştan beri davacıya hatalı ücret ödemesi yapılmıştır. Hataen yapılan ve hak edilmeyen paranın ödenmesine yönelik işlemlerden kazanılmış hak doğmayacağı gibi Toplu İş sözleşmesindeki işe giriş tarihi esas alınarak ücretlendirme yapılmasının eşitlik ilkesine aykırı olamayacağı da açıktır. Kurum yetkililerinin Sayıştay sorgusundaki savunmaları hatalı işlemi ortadan kaldırmayacağı gibi, işlemi hukuka uygun hale getirmez. Dosya içeriğinde yer alan Sayıştay 1. Daire 02.02.2016 tarihli ve 57 ilam ve 10517 Karar sayılı ilamı ile kurum yetkillerinin itirazlarının reddine karar verilerek oluşan kurum zararının kendilerinden tahsiline karar verildiği kararın temyiz incelemesi sonrası kesinleştiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı bu nedenle isabetsiz olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.