Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/7788 E. 2021/12319 K. 20.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7788
KARAR NO : 2021/12319
KARAR TARİHİ : 20.09.2021

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA : … 2. İŞ MAHKEMESİNİN 2016/830 ESAS
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin 01.12.2008 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, çalışması devam ederken 26.10.2010 tarihinde emeklilik nedeniyle iş akdinin sona erdiğini, bilahare 01.11.2010 tarihinde tekrar işe girişinin yapıldığını ve davacının iş akdini haklı olarak 01/04/2015 tarihinde feshettiğini, davalının … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ulaşım şirketi olduğunu, …’ın şoför alım hizmetini taşerona yaptırmasının hizmet alımı değil işçi temini olduğunun mahkeme kararlarıyla sabit olduğunu, bu nedenle 4857 sayılı Yasanın 2. maddesi ve 5393 sayılı Yasa hükümleri kapsamında asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, davacının … işçisi olduğunu, davalı …’ın %96 hissesinin Belediyeye ait olduğunu, dolayısıyla davacının kıdem tazminatı hesaplanırken ücretine ilave tediye alacağının da dahil edilmesi gerektiğini iddia ederek; 01/11/2010-01/04/2015 tarihleri arasındaki döneme karşılık kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Her ne kadar, aynı davalıya karşı ilave tediye alacak talebiyle açılmış ve bu talebin kabul edildiği bir kısım yerel mahkeme kararları Dairemizce onanmış ve ayrıca yine ilk derece ve bölge adliye mahkemelerinin gerekçeli kararlarında söz edildiği üzere, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin davalı şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde kararları bulunmakta ise de, Yargıtay 7. 9. ve 22. Hukuk Daireleri arasında bu yönde oluşan içtihat farklılığın giderilmesi için Yargıtay 1.Başkanlık Makamına İçtihadı Birleştirme amacıyla Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince yapılan başvuru üzerine, Dairemizce Yargıtay 1. Başkanlığına yazılan 30/09/2016 tarihli görüş yazısında; Belediye Başkanlıklarının ortak olduğu şirketlerin bağlı kuruluş olmadığından, bu şirketlerin 6772 sayılı Kanun kapsamında kalmadıkları ve işçilerinin de ilave tediyeden yararlanamayacakları ve hukuk dairelerinin kendi içinde verdiği çelişkili kararlara karşı içtihat birleştirmesi yolu bulunmadığı ve içtihat birleştirilmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Yargıtay Daireleri arasında bu hususta görüş farklılığı bulunmaması nedeniyle de, bu hususta içtihat birleştirme yoluna da gidilmemiştir.
Bu durumda Yargıtay Dairelerince benimsenen ortak görüşe göre, Belediyelerin hissedarı olduğu özel hukuk hükümlerine tabi şirketler 6772 sayılı Kanun kapsamında kabul edilmemektedir. Dolayısıyla bu şirketlerin işçilerine ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta da, davacı Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlardan olmayan … Belediyesinin hissedarı olduğu, özel hukuk hükümlerine tabi şirket işçisi olduğundan ilave tediyeden yararlanma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davacının kıdem tazminatı talebine esas ücretinin belirlenmesinde ilave tediye alacağı olduğu kabulü ile günlük 9,98 TL miktarın eklenmesi ve alacak kalemi olarak ayrıca ilave tediye alacağına hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Somut uyuşmazlıkta; davacının … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ulaşım şirketi olan …’ın işçisi olduğu, davalı …’ın %96 hissesinin Belediyeye ait olduğu, dolayısıyla davacının kıdem tazminatı hesaplanırken ücretine ilave tediye alacağının da dahil edilmesi ve ayrıca ilave tediye ücretlerinin ödenmesi iddiasına dayalı olarak açılan davada, Dairemizin önceki uygulamaları ve kararları dayanak gösterilsede; Yargıtay Dairelerince benimsenen ortak görüşe göre, Belediyelerin hissedarı olduğu özel hukuk hükümlerine tabi şirketler 6772 sayılı Kanun kapsamında kabul edilmediğinden bu şirketlerin işçilerine ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunmadığı kabulü doğrultusunda, reddedilen ilave tediye ücreti ve giydirilmiş ücrete ilave tediye tutarının eklenmemesi sonucu kısmen reddedilen kıdem tazminatından dolayı, davalı yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken, aksi şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebi ise de; belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın; yargılama giderleri ve red vekalet ücretlerine ilişkin asıl davanın 6, 7 ve 9 numaralı bentlerinin, birleşen davanın ise 5, 6 ve 8 numaralı bentlerinin çıkartılarak yerlerine;
“Asıl dava yönünden;
6-Davacının asıl dava yönünden yapmış olduğu posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 482,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının bu dosya için yapmış olduğu toplam 60,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davada reddedilen tutarlar üzerinden davalı vekili lehine red vekalet ücreti takdirine yer olmadığına”
“Birleşen dava yönünden;
5-Davacının bu dosya için yapmış olduğu posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 488,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının bu dosya için yapmış olduğu toplam 38,80 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8- Davada reddedilen tutarlar üzerinden davalı vekili lehine red vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı tarafa yükletilmesine, 20.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.