YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/742
KARAR NO : 2021/3758
KARAR TARİHİ : 15.02.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26.6.2011 tarihinde davalı şirket tarafından işletilen otelin mutfak bölümünde sıcak şefi olarak çalışmaya başladığını, 14.10.2013 tarihine kadar burada çalışmaya devam ettiği, davacının 14.10.2013 tarihinde haksız olarak işine son verildiğini, davacının davalı iş yerinde haftada 6 gün çalışma yaptığı, resmi ve dini bayramlarda izin kullanamadığı, davacının çalışmasının sabah 7:30 dan akşam 21:30 a kadar devam ettiğini, davacının en son ücretinin 1.700,00TL olduğunu belirterek ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 3 gün üst üste işe mazeretsiz olarak gelmediğini, bu durumun tutanaklarla sabit olduğunu, şirketin buna rağmen davacı zor durumda kalmasın diye ihbar tazminatını, 26.12.2013 tarihinde Garanti Bankası aracılığıyla ödediğini,davacının maaş bordrolarının imzalı olduğunu, bordroda yazan ücret miktarını davacının kabul ettiğini, ayrıca ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığını, davacının itiraz etmeksizin yapılan ödemeyi kabul ettiğini, davacının dini bayram ve resmi tatillerde çalışmadığını, hafta tatillerini kullandığını, fazla mesai alacağının da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar Yargıtay (kapatılan) 7.H.D.’si nin 2014/18614 esas 2015/11657 karar sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararı sonrasında Mahkemece bozma ilamının 4 numaralı bendinde geçen antre hususunun tanıklara sorulması ve antre olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğinde dair bozma yönünden direnme kararı, diğer bozma sebepleri yönünden ise bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/ (7) 9-1865 esas 2020/839 karar numaralı kararında, bozma öncesinde mahkemece davacının haftanın 6 günü 07.30-21.30 saatleri arasında 14 saat, 1,5 saat ara dinlenmesinin tenzili ile günlük 12,5 saat çalıştığı belirlenerek haftalık fazla çalışma süresi 30 saat olarak tespit edildiği ancak Yargıtay uygulaması olduğu gerekçesiyle fazla mesai süresinin haftalık 18 saati geçemeyeceğinin kabulü ile fazla çalışma alacağı haftalık 18 saat ve son aldığı brüt ücret miktarı da 1.529,91TL kabul edilerek hesaplandığı,fazla çalışma alacağına ilişkin hüküm Özel Dairece (4) numaralı bozma sebebinde, haftalık 18 saatten çok fazla mesai hesaplanamayacağına ilişkin kabulün hatalı olduğu ve davacının antreye çıkıp çıkmadığı konusunda tanık beyanlarının yeterli açıklığa sahip olmadığı bu noktada tanıkların yeniden dinlenmesi gerektiğine değinilerek bozulduğu ve mahkemece tanıklara antre hususunun sorulduğu gerekçesiyle bu yönden önceki kararda direnilerek bozma sonrası bilirkişi raporu aldırıldığı,18.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacının haftada 6 gün 07.30-21.30 saatleri arasında günlük 14 saat çalıştığı, 2 saatlik ara dinlenmenin düşümü ile günlük 12 saat haftalık 72 saat mesai yaptığı, yasal çalışma süresini aşan haftalık 27 saatlik fazla çalışmasının bulunduğu ve aylık brüt ücreti 2.377,92TL kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplandığı ve mahkemece, davacının haftanın 6 günü 08.00-21.30 saatleri arası çalıştığı ancak ara dinlenme süresi olarak 1,5 saat düşülmesi gerekirken 2 saat tenzil edilmesi yanlış ise de neticede 18.02.2016 tarihli raporda tespit edilen haftalık 27 saatlik fazla çalışma süresinin bulunduğu yönündeki tespitin doğru olduğu gerekçesiyle direnme kararı verildiği, fazla çalışma alacağının hesap unsurlarını işçinin haftalık 45 saati aşan çalışma süresi ile aylık ücret miktarı oluşturduğu,Mahkemece sadece antre hususunda direnildiği belirtilmiş ise de, bozmanın (4) numaralı bendinde yer alan her iki bozma sebebi de fazla çalışma süresine ilişkin olup antre hususunda varılacak sonuç da fazla çalışma süresini etkilemekte olduğu dolayısıyla davacının bozma öncesinde haftalık 30 saat olarak tespit edilen ancak en fazla 18 saat olması gerektiğinin kabulü ile 18 saat olarak belirlenen haftalık fazla çalışma süresi, bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda 27 saat olarak tespit edilip direnme adı altında yeni bir karar verildiği,o hâlde “direnme” olarak adlandırılan bu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğunun her türlü duraksamadan uzak olduğu, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelisi gerektiği gerekçesi ile davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda, mahkemece davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmış ancak yapılan hesaplamada davacının antreli çalışmadığı kabul edilmiştir. İlk bozma kararında da açıklandığı üzere tüm dosya kapsamından davalı iş yerinde antreli çalışma sistemi uygulandığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları davacının antreli çalışma yaptığını beyan ettiklerinden, davacı ve davalı tanıkları yeniden dinlenerek davacının antreye çıkıp çıkmadığı hususu netleştirilmeli ve çıkacak sonuca göre fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan hatalı kabul ve eksik inceleme ile karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.