YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6942
KARAR NO : 2021/11123
KARAR TARİHİ : 30.06.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili, müvekkilinin 26/07/2012-10/12/2012 ve 03/04/2013-30/12/2013 tarihleri arasında davalıların nezdinde Sabiha Gökçen Havaalanı inşaatında kamyon şoförü olarak çalıştığını, haftanın altı günü 07:00-19:00 arasında çalıştığını, en son net 1.650,00 TL ücret aldığını, 900,00 TL’ sinin bankaya ödenip kalanının elden verildiğini, dini bayramlar hariç resmi bayram ve genel tatillerde çalıştığını, iş akdinin iş bitimi nedeniyle feshedildiğini, tüm hizmet süresinin toplanarak kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanması gerektiğini, yıllık izin ücretine hak kazandığını iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Maden Ürünleri ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının müvekkillerinin taşeron firması olan … A.Ş. nezdinde çalıştığını, gerçek ücretinin 1.650,00 TL olmadığını, işyerinde günlük 8 saat çalışıldığını, fazla çalışma halinde ücretinin ödendiğini, Pazar günleri ve resmi tatillerde çalışma olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Taahhüt Yapı Sanayi Ticaret A.Ş. vekili, davacının iş akdinin belirli süreli olduğunu, 10/12/2012 tarihinde ihbar tazminatının tamamı ödenerek işin bitiminde iş akdinin sona erdiğini, 03/04/2013-30/12/2013 dönemi için ise iş akdinin davacının istifası ile sona erdiğini, fazla mesai olduğunda ücret bordrosunda tahakkuk ettirilerek karşılığının banka yoluyla ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatillerde nadiren çalışıldığını ve karşılığının ödendiğini, davacının ücretinin 1.650,00 TL olmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı tanıklarının müvekkillerine karşı davaları olduğunu ve tanıklıklarına itibar edilemeyeceğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı YDA İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili, … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yapım işinin …-… Ortak Girişimine anahtar teslimi olarak devredildiğini, müvekkillerinin sorumluluğu bulunmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ücretinin 1.650,00 TL olmadığını, davacıya fazla mesailerinin ve genel tatil çalışmalarının bordrolarla ödendiğini, ayrıca ihbar tazminatının da ödendiğini, davacının tanıklarının da seri dosyalarda davacı olmaları sebebiyle tanıklıklarına itibar edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Dairemizin 2016/7225 Esas, 2019/16914 karar sayılı 30.09.2019 tarihli bozma ilamına uyularak kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil taleplerinin kabulüne, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/2.maddesinde bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemler açıklanmıştır.
Buna göre mahkeme, temyiz edenden 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip, dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verecektir. Kanunlarda gösterilen bazı istisnai durumlar dışında tüm bozma ilamlarına karşı mahkemelerce direnilmesi olanaklıdır.
Görülmektedir ki, Mahkemece bozma sonrası yapılacak işlemler bellidir. Tarafların beyanları alındıktan sonra bozma ilamına uyulup uyulmadığının, direnilmişse bozma ilamının tamamına mı yoksa bir kısmına mı direnildiğinin karara bağlanması ve bu karara uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekmektedir.
Somut olayda ise Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada 19.11.2019 tarihli ilk duruşma tüm tarafların mazereti nedeniyle, 17.03.2020 tarihli ikinci duruşma ise Covid-19 salgını nedeniyle tarafların katılımı olmaksızın ertelenmiş, celse arasında dosya bilirkişiye verilerek bozma doğrultusunda rapor hazırlanması talep edilmiş, celse arasında gelen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve bu duruşmadan sonra yapılan 29.09.2020 tarihli üçüncü duruşmada davalılardan … A.Ş. ve … A.Ş. vekilinin mazeretli olması ve duruşmaya katılmamasına rağmen, bozma ilamı ile bilirkişi raporunun bu davalılara tebliğ edilmiş olması gerekçe gösterilerek ve hazır olan davacı ve davalılardan … Ltd. Şti. vekilinin bozmaya ilişkin beyanları alınmak suretiyle bozmaya uyulmasına karar verilerek temyize konu karar verilmiştir. Bu şekilde karar, yukarıda açıklanan usul hükümleri gereğince bozma kararı üzerine tarafların duruşmaya çağrılarak beyanları alınması gerekliliğine açıkça aykırıdır, davalılardan … A.Ş. ve … A.Ş.’ nin bozmaya ilişkin beyanları alınmadan bozmaya uyulması ile karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.