YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5882
KARAR NO : 2021/10063
KARAR TARİHİ : 10.06.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/20175 esas, 2019/6679 karar sayılı ilamı ile “….Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının …’da geçen çalışmaları için fazla mesai çalışmalarının somut olarak tespit edilemediği belirtilse de, hesaplamada davacının dava dilekçesindeki … ilinde 2011 ve 2012 yıllarında yaklaşık altı ay, her ay ikişer hafta süreyle görevlendirildiği şeklindeki beyanı dikkate alınmaksızın, bu süreler için de fazla mesai hesaplanmıştır.
Tanık anlatımlarıyla tam olarak ispat edilemeyen … görevlendirmelerinde ki fazla mesailer için, dava dilekçesindeki beyan dikkate alınarak bu sürelerin hesaplamada dışlanması gerekmektedir. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ve hafta tatili alacakları bakımından reddedilen miktarın hâkimce uygulanan indirime dayanması halinde, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi Daire uygulaması ile benimsenmiş olup, Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davalı lehine alacaklardan yapılan indirim uyarınca reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarında indirim yapılan miktar dışında reddedilen bir kısım bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Bu husus bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Temyize konu olan kararın hüküm kısmının 6. bendinde yazılı “6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve takdir edilen 3.412,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin hükümden tamamen çıkartılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine 10/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.