YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5603
KARAR NO : 2021/11011
KARAR TARİHİ : 29.06.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29/06/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına vekili Avukat Gazel Karaca geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 24.06.1996 tarihinden 01.03.2013 tarihine kadar çeşitli pozisyonlarda çalıştığını, işe ilk girişte Akdeniz Bölge Müdürlüğünde sigortalı işçi statüsünde muhasebe elemanı olarak çalışmaya başladığını, sonradan Lara Şubesi’nde stajyer müdür olarak işe devam ettiğini, 01.07.1997 tarihinden itibaren Adalya Şubesinin şube müdürlüğüne yükseltildiğini, ancak 01.08.1998 tarihinden sonra dayatılan sözleşmeler ile diğer işçilerin işvereni konumuna getirildiğini, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 01.03.2013 tarihine kadar davalı tarafından verilen emir ve talimatla verilen performans hedeflerini gerçekleştirdiğini, ne acente sorumluluğunu taşıyacak derecede bağımsız bir tacir olarak çalışma şartlarına haiz ne de mali gücü bulunduğunu, işveren sayıldığı işyerinden işçi gibi çıkarıldığını, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddiasının aksine taraflar arasında iş akdi bağıtlanmadığını, en son imzalanan acentelik sözleşmesi incelendiğinde bu sözleşmenin bir iş sözleşmesi olmadığının görüleceğini, sözleşmedeki hizmetlerin karşılığı olarak, gelen ve giden kargo sayısı temelinde sözleşmede belirtilen formüle göre hak ediş alacağı öngörüldüğünü, taraflar arasındaki ilişkide maaş söz konusu olmadığını, bu hususun ticari defter ve kayıtlardan görüleceğini, sözleşmeyle yükümlendiği işleri kendi organizasyonu çerçevesinde kendi personeliyle yürüten işveren konumundaki davacının kargo acenteliği iştigal konusuyla … Ticaret Odası nezdinde 29251 sicil numarasıyla gerçek kişi tacir olarak kayıtlı olduğunu, tüm alacaklar için zamanaşımı definde bulunduklarını, davacıyla süre gelen ticari ilişkide dönemsel olarak sözleşmeler akdedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Dairemizin 10.11.2020 tarihli bozma ilamına mahkemece uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (A.A.Ü.T)’nin 13. maddesi gereğince “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncükısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. (3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.”
Somut uyuşmazlıkta, davacı lehine kabul edilen alacak miktarı; 107.278,87 TL olup avukatlık ücretinin takdirinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde yer alan “hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” şeklindeki açık yasal düzenleme uyarınca, karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereği davacı lehine 14.141,49 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bahisle davacı lehine 11.725,61 TL vekalet ücretine karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/6, 438/7. maddeleri uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 14’üncü bendi çıkartılarak yerine “ 14-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 14.141,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine, 29.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi