YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4570
KARAR NO : 2021/8382
KARAR TARİHİ : 26.04.2021
MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde kaynak ustası olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’ini öne sürerek, davacının işyerinde çalışmakta iken izin isteyip ayrıldığını, bu süre içinde başka bir işyerinde çalıştığını, çağrılmasına rağmen işe gelmediğini, iş sözleşmesinin bu devamsızlığı nedeniyle feshedildiğini, tazminat hakkı olmadığı gibi diğer taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağı da olduğu diğer taleplerin ise ispatlanamadığından reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 2017/14486 esas, 2020/7088 karar ve 07/07/2020 tarihli ilamı ile özetle; diğer itirazlar yerinde görülmeyerek “Mahkemece, davalının haklı feshi ispatlayamadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınmış ise de bu kabul eksik incelemeye dayalıdır. Davalı taraf yargılama sırasında 02/03/2015 tarihli beyan dilekçesinde davacının devamsızlık yapıp işe gelmediğini savunmuş ve başka bir dava dosyasında davacının tanık olarak verdiği beyanında “kendi isteği ile ayrıldığını” açıkladığından bahsederek duruşma zaptı örneğini UYAP sisteminde dosyaya sunmuştur. Söz konusu 12/12/2014 tarihli beyanda davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını belirttiği görülmekte olup Mahkemece davacı asile beyanı gösterilerek buna karşı diyecekleri tespit edildikten sonra ve diğer deliller de göz önünde tutularak işveren feshinin haklı olup olmadığı değerlendirilmelidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bu doğrultuda davacının beyanı alınmış ve “… Davacının isticvabında, baskı altında işten ayrılmak durumunda kaldığını beyan ettiği, 10 yıllık çalışması olduğu kendi rızasıyla işten ayrılıp 10 yıllık çalışması karşılığı kıdem tazminatını hak etmeyecek şekilde işten ayrılması hayatın olağan akışına uygun olmadığı davalıların iddialarının yerinde olmadığı, davalı tarafın söz konusu sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispat edemediği…” gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiş, yine yıllık izin ücreti alacağı da hüküm altına alınmış diğer talepler ise red edilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle fesh edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık vardır.
Davacı, sözleşmenin işverence haklı neden olmadan fesh edildiğini iddia ederken davalı devamsızlık nedenine dayanmıştır.
Mahkemece, bozma ilamı sonrası yukarıda yazılı gerekçe ile iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan fesh edildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalıya ait işyerinde 10 yıl 7 ay 29 gün süre ile kaynak ustası olarak çalıştığı, işverence öncesinde tutulan devamsızlık tutanakları dışında son olarak 06/05/2014, 07/05/2014 ve 08/05/2014 tarihleri için devamsızlık tutanakları düzenlediği ve 09/05/20214 tarihinde iş sözleşmesinin devamsızlık gerekçesiye fesh edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının işverene yaptığı yazılı savunmasında “işyerinden ….’den izin aldığını, annesini hastaneye götürdüğünü, ekonomik sıkıntı nedeniyle 2,5 gün başka işyerinde çalıştığını ve durumu ….’ye söylediğini” açıkladığı görülmüştür.
Dinlenen davacı tanıklarından …., davacının işyerinden izin alıp bu izni başka gemide çalışmak için kullandığını, buna ait resimlerini işverenin eline geçtiğini, bu nedenle taraflar arasında soğukluk başladığını ve davacının işi bıraktığını, açıklarken, tanık …. davacının işten çıkarıldığını beyan etmiş diğer tanıklar ise işten çıkarılmaya yönelik duyumlarını aktarmışlardır. Davalı tanıkları ise genel olarak davacının işten ayrıldığını açıklamışlardır.
Öte yandan Dairemiz bozma kararında da belirtildiği üzere davacı başka bir Mahkemede tanık olarak verdiği 12/12/2014 tarihli beyanında davalı işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını ifade etmiş olup bozma doğrultusunda konuya ilişkin olarak Mahkemece alınan beyanında ise aynen “Ben … 2. İş Mahkemesinde verdiğim ifade de kendi isteğim ile ayrıldığımı beyan etmiş isem de kastım şudur davalı ben işte çalışırken 2 defa ihtarname gönderilmiştir ihtarnamenin içeriğinde benim belirli tarihlerde işe gelmediğim iddia ederek göndermişlerdir, ben baskı altına alındım, bu nedenle ayrılmak zorunda kaldım” şeklinde açıklama yapmıştır.
Açıklanan delil durumu ile özellikle davacı asilin savunması ve Mahkeme önündeki beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, devamsızlığının haklı nedene dayanmayıp davacının işten kendi isteği ile ayrıldığının kabulü gerekir. Buna göre haksız feshe dayalı kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulü bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.