Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/405 E. 2021/3203 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/405
KARAR NO : 2021/3203
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin çeşitli firmalara özel güvenlik hizmeti veren davalı şirketin Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. işyerinde 01/07/2012 tarihinde çalışmaya başladığını, 13/12/2013 tarihinde sözleşmenin sona erdiği belirtilerek ücretsiz izne çıkarıldığını ve 31/12/2013 tarihinde iş akdine son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, bu nedenle sürenin sonunda iş sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının çalıştığı projede üst işverenin değişmesi ve üst işverene verilen hizmetin sona ermesi nedeni ile davacının izne çıkarıldığını, 31.12.2013 tarihinde muayene için çağrılmasına rağmen çalışmak istemediği için gelmediğini, tazminat hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece davanın kabulü hakkındaki ilk karar, Dairemizin 21.01.2019 tarih, 2015/28021 esas ve 2019/1676 karar sayılı bozma ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesini içermektedir.
Dava dilekçesinde her ne kadar 5.000,00 TL fazla mesai alacağı talebine ilişkin bir ibare bulunmakta ise de, davacı tarafından 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı, 500,00 TL fazla mesai ücreti ve 750,00 TL ücret alacaklarının tahsili talep edilmiş olup, harca esas değerin toplamda 2.750,00 TL oluşu da nazara alındığında, bu ibare esasta maddi bir hata olup, dosya içeriğine göre talep edilen fazla mesai alacak tutarının 500,00 TL olduğu kabul edilmelidir. Nitekim, bozma öncesi verilen kararda reddedilen miktar üzerinden davalı lehine 1.250,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ve davalı tarafından bu husus temyiz sebebi yapılmamıştır.
Bilirkişi raporu alınmasından sonra davacı tarafından 27.04.2015 harç tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu yapılan alacak kalemleri yönünden talep miktarları artırılarak, toplamda 4.222,82 TL alacak talep edilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Dava dilekçesi ile talep edilen fazla mesai ve ücret alacağı da ilave edildiğinde toplam alacak miktarı 5.472,82 TL dir. Buna göre, hüküm altına alınan alacakların toplamda 4.222,82 TL olduğu ve davalı lehine reddedilen alacak tutarını da geçemeyecek şekilde bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden karar verilmiş olması hatalı olup, bozma sebebidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç:
Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasının 9. bendinde yer alan “Karar tarihindeki A.A.Ü.T.’nin 13.maddesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine aynı bent olarak “Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca hesaplanan 1.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine, 02/02/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.