Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/380 E. 2021/4783 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/380
KARAR NO : 2021/4783
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılar … Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat San. ve Mad. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.07.2015 tarihli ilâmıyla, mahkemece, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığının kabul edildiği ancak dava dilekçesinde talep sonucu açık olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/2. maddesi gereğince, davacı tarafa bir haftalık kesin süre verilerek, dava konusu edilen her bir alacak yönünden talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi istenilerek, neticeye göre yapılacak değerlendirmeyle sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ile davalılar … Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve … İnş. San. ve Mad. Tic. Ltd. Şti. vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ilamı ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin üç numaralı alt bendinde “toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri” gelir vergisinden; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tabloda, “Toprakaltı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yeraltındaki çalıştıkları günlere ait ücretleri ve primlerinin ödenmesinde düzenlenen kağıtlar” damga vergisinden istisna tutulduğu, somut olayda ise, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde, tespit edilecek aylık net ücretin brüt tutarının belirlenmesinde, davacı işçinin yer altı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu belirlenerek, yukarıda açıklanan kanun maddelerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle ikinci defa bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili ile davalılar … Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve … İnş. San. ve Mad. Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ile davalılar … Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve … İnş. San. ve Mad. Tic. Ltd. Şti.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde, tespit edilecek aylık net ücretin brüt tutarının belirlenmesinde, davacı işçinin yer altı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu belirlenerek Gelir Vergisi ile Damga Vergisi Kanunlarına göre gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutulmaya yönelik kanun maddelerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece davacı işçinin yer altı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu hususu davalı işverenden sorularak araştırılmış ve davacı işçinin yer altı çalışanı olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacının yeraltı çalışanı olduğu kabul edilerek, davacının ücret miktarının asgari ücretin 1,5 katı olduğu tespit edilerek, (940,50 x 1,5 = 1.410,75 TL) bu miktardan %15 gelir vergisi ile %0,66 damga vergisi mahsup edilerek (1.410,75/100 x 84,34 = 1.189,82 TL) davacının aylık ücret miktarı 1.189,82 TL olarak belirlenek, bu rakamın asgari ücretin (1.189,82/940,50) 1,27 katı olduğu ve bu rakamın %15 (%14 sigorta primi, %1 işsizlik sigortası primi) dışında kalan brüt rakam olup, hükümde ve infazda bu hususun nazara alınması gerekeceği belirtilmiştir. Ancak aylık ücret tutarının bu şekilde tespiti hatalı olmuştur. Bozma ilamında da belirtildiği üzere söz konusu yasal düzenlemeler, tespit edilecek aylık net ücretin brüt tutarının belirlenmesinde dikkate alınmalı ve belirlenecek ücret miktarına göre davacının talepleri hakkında karar verilmelidir.
Ayrıca davalı işverence davacıya yapılan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ücreti ödemeleri hesaplanan alacak kalemlerinden mahsup edilirken brüt/net tutarları dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
3-Diğer yandan ücret alacağı talebi yönünden, davacı asil 24.10.2013 tarihli duruşmada alınan beyanında, ücret alacağının olmadığını ifade etmiştir. Nitekim Mahkemece 07.11.2014 tarihli ilk kararda ücret alacağı talebi reddedilmiş ve bu karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Buna göre, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin ve davacının talebini de aşar şekilde brüt 249,32 TL ücret alacağına karar verilmiş olması da hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.