YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2953
KARAR NO : 2021/8160
KARAR TARİHİ : 14.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkillinin davalı bankanın … Şubesinde 01/03/2000 tarihinden 10/09/2009 tarihine kadar aralıksız olarak davalı bankanın yapmış olduğu ihaleler neticesinde ihaleyi kazanan farklı alt iş verenler nezdinde asgari ücret ile temizlik elemanı olarak çalıştığını, davalı bankanın İş Kanunu gereğince asıl işveren sıfatına haiz olup müvekkilinin çalışmaları karşılığı doğan hak ve alacaklarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin iş akdi sonlandırıldıktan sonra hak etmiş olduğu kıdem tazminatının kendisine ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının temizlik işlerini yaptığını, bankadan 08/09/2007 tarihinde ayrıldığını, dava dilekçesinde 10/09/2009 şeklinde yazıldığı ancak bunun doğru olmadığını, davacının hak ettiği kıdem tazminatı için bir başvuru yapmadığını, buna rağmen davacının hak ettiği kıdem tazminatı olan 4.897,51 TL’ nin davacıya duruşmadan önce ödendiğini, davacı davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet verdiği, yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderleri ödemeye mahkum edilemez hükmü gereğince müvekkili aleyhine yargılama giderleri ile avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı davalı vekili temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.01.2020 tarih ve 2016/27177 esas, 2020/1331 karar sayılı ilamı ile; “1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu kıdem tazminatına uygulanması gereken işlemiş faizin hesaplanması noktasındadır.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizi düzenleyen ilgili hükümde özel banka ile kamu bankası ayrımı yapılmamıştır. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla sözü edilen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret dikkate alınmaz.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı miktar için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
Somut olayda ; mahkemece işlemiş faiz hesabına yönelik olarak Merkez Bankası’ ndan bankalarca fiilen uygulanan faizin yıllara göre oranı istenerek işlemiş faiz hesabının buna göre yapılması gerekirken sadece davacı tarafından belirtilen faiz oranlarının esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Mahkemece bozma ilamına uygun olarak kıdem tazminatı ve ödeme gününe kadar işlemiş faiz hesaplattırılarak, davalı tarafından ödenen miktar düşülmek suretiyle ödenmeyen kıdem tazminatı miktarı bulunmuştur. Bulunan miktar, davalı tarafından kıdem tazminatı aslı ödendiğinden, kıdem tazminatının faizidir. 3095 sayılı Yasanın 1. maddesi ile Borçlar Kanununun 121/son maddesine göre ise faize faiz yürütülemeyeceği açık olduğundan, Mahkemece faiz alacağına faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 2. paragrafının tamamen silinerek yerine;
” Net bakiye 4.479,17-TL kıdem tazminat alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.