Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/2414 E. 2021/8016 K. 13.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2414
KARAR NO : 2021/8016
KARAR TARİHİ : 13.04.2021

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 21. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/04/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat … ile karşı taraf adına vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işverene ait yurt dışında bulunan şantiyelerinde 18.04.2013-16.09.2015 tarihleri arasında mekanik ustası olarak kesintisiz en son 1.900,00 USD karşılığında çalıştığını, maaşının tamamının elden ödendiğini, iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davalı işverence feshedildiğini, davacının haftanın yedi günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, iş yoğunluğuna göre 19.00 dan aşağı olmamak üzere 23.00’e kadar da çalışmasının olduğunu, davacının sadece ayda bir gün tatil yaptığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde çalışmadığını, davacının tüm emek ve mesaisini davalıya hasretmediğini, başka şantiyelerde de çalıştığını, Suudi Arabistan da Cuma günü resmi tatil olduğunu, Ramazan ve Kurban Bayramında sadece bir gün tatil olduğunu, 20 Ağustos günü … Dağı günü isimli bir başka tatil günü olduğunu ancak bugünde çalışma yapıldığını, … Peygamber’in doğum günü kabul edilen 21 Kasım günü de çalışma yapıldığını, Hicri ve Miladi yeni yıl takvimlerinde de ülke de çalışma olduğunu, herhangi bir tatil söz konusu olmadığını, ancak işçilerin 1 Ocak tarihinde çalıştırılmadığını, davacının yıllık izin ücretini çalıştığı ülkenin kanuna göre düzenleneceğini, davacının hiç izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bu sebeple yurda giriş-çıkış kayıtlarının celbinin gerektiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının Türkiyede bulunduğu süreler bakımından fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının yurtdışında çalıştığı dönem için fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı ancak davacının Türkiyede bulunduğu dönemlerin dışlanması gerekli iken bu dönemler bakımından da hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalı şirketin yurtdışındaki şantiyesinde çalıştığı anlaşılmakla sadece yurtdışı çalışması bakımından fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının hesaplanması gerekli iken davacının Türkiyede bulunduğu dönemlerin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm hizmet süresine göre yıllık izin kullanmadığı kabulü ile yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının iddia ettiği çalışma süresi içinde Türkiye’de olduğu zamanlar bulunmaktadır. Davalının davacının Türkiyede bulunduğu dönemlerde izin kullandığı savunması karşısında, yurda giriş ve çıkış kayıtlarına göre Türkiye’de bulunan zamanların yıllık izine mi yoksa ücretsiz izne mi dayalı olduğu araştırılarak yıllık izne dayalı ise bunun yıllık izin ücretinin hesabında, ücretsiz izne dayalı ise davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinde dikkate alınması gereklidir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.