Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/2175 E. 2021/6280 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2175
KARAR NO : 2021/6280
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

MAHKEMESİ : Erzurum 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, Erzurum … Belediyesinde çalışmaktayken 5747 Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması Hakkında Kanun’un (Ek 2) geçici 2. maddesi hükmü gereği kapatılan Belediyelerde çalışan işçilerin bir kısmının Milli Eğitim Bakanlığına devredilmesiyle beraber Ağustos 2010 tarihinde Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğüne devredildiğini, devir öncesinde davacının üyesi olduğu Hizmet – İş Sendikası ile … Belediyesi arasında 01/01/2004 – 31/12/2005 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin imzalandığını bu sözleşmeye göre belirlenen taban ücretlerinin 22/4/2004 tarihli protokol ile düşürüldüğünü, bu protokolün işçi lehine tahakkuk etmiş ve uygulaması yapılmış hakları olumsuz etkilediğinden geçersiz olduğunu, müvekkilinin protokolden sonraki ücretlerinin protokole göre düşük hesaplanıp ödendiğini davalı Bakanlığa devredilmeden önce üyesi olduğu Hizmet – İş Sendikası arasında yürürlükte olan 01.01.2009 – 31.12.2010 tarihli toplu iş sözleşmesine tabi olduğunu bu sebeple devirden sonra davalı Bakanlıkça davacıya söz konusu toplu iş sözleşmesinde yer alan ekonomik ve sosyal hakların uygulanmaya devam ettiğini, ancak bahse konu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin 31.12.2010 tarihinde sona erdiğini, davacının devirle beraber çalıştığı iş kolunun da değiştiğini ve bu sebeple devredildiği Bakanlığın faaliyet alanı olan ve İşkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numarasında yer alan “Ticaret, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar” işkoluna geçtiğini, söz konusu işkolunda kurulu olan Koop – İş Sendikasına üye olduğunu, Koop – İş Sendikasının uzun süren yetki ihtilafından sonra davalı Bakanlıkla sendika arasında 29.03.2013 tarihinde 01.07.2012 – 30.06.2015 yürürlük tarihli 1.dönem İşletme toplu iş sözleşmesinin bağıtlandığını bu nedenle de devirden sonraki ücretinin de eksik ödendiğini ve 1/7/2012 tarihine kadar düşük ücret ile çalıştığını, yetki ihtilafı nedeni ile 16/8/2010-1/7/2012 tarihleri arasında herhangi bir zam da almadığını, davacının tabi olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlüğünün bittiği 31.12.2010 tarihinden itibaren 31.12.2012 tarihine kadar “2009 ve 2011 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçevesi Anlaşma Protokolü”nün ücret zamlarının uygulanması gerektiğini belirterek ücret farkı ile birlikte ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava dilekçesinde bahsedilen topu iş sözleşmelerinin müvekkili ile yapılmadığını, davanın önceki işveren belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, davacının yevmiye ve diğer haklarının önceki durumlarına göre belirlenip ödendiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının bahse konu protokol hükümlerinden yararlanmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 22/04/2004 tarihinde işveren ile sendikanın ek protokol yaptığı ve davacının yevmiyesine ilişkin maddenin değiştirildiği ve davacının yevmiyesinin düşürüldüğü ancak bu ek protokolün geçerli olabilmesi için işçinin durumu ağırlaştırıldığından onun da rızasının bulunması gerektiğini, davacı işçinin bu yönde bir rızası olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığını, davacının devirden sonraki 2010/2012 yılları arasında Toplu İş Sözleşmesi yapılmamakla birlikte o dönemlere ilişkin Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolünün ücret zamlarının davacıya uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının taban ücreti ve ücret zamlarına göre yevmiyelerinin ve sosyal haklarının davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine uygun belirlenerek ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık vardır.
İlk olarak devir öncesi dönem değerlendirildiğinde;
Toplu iş sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi yeni koşullara uyarlamak amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinin son fıkrasında yazılı olan “taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler” kuralından, toplu iş sözleşmeleri yönünden iş ilişkisinin tarafları yerine, toplu iş sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece toplu iş sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 gün ve 2013/22-540 esas, 2013/727 karar.).
Toplu iş sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (Tunçomağ K./Centel T.: İş Hukukunun Esasları, İstanbul 2008, s.369).
Ne var ki, toplu iş sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca, toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır.
Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli olmak üzere 20/03/2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22/04/2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır.Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacının protokol tarihi olan 22/04/2004 tarihine kadar Toplu İş Sözleşmesinin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazanmış ise de; davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının uyuşmazlığa konu dönem geçerli toplu iş sözleşmesi ve 22/04/2004 tarihli protokol hükümlerine göre ücretinin tespit edilerek davalı Belediye tarafından ödendiği, bu nedenle devir öncesi dava konusu fark ücret alacaklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İkinci olarak devir sonrası dönem için ise;
Mülga 2822 sayılı Kanununun 9. maddesine göre; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.
Somut olayda davacı vekili devir sonrasında … sendikasıyla yapılan toplu iş sözleşmesinin 31.12.2010 tarihinde sona erdiğini, davacının devir sonrası Koop-İş sendikasına üye olduğunu ancak yetki ihtilafı ile davalı Bakanlıkla sendika arasında 29.03.2013 tarihinde 01.07.2012-30.06.2015 yürürlük tarihli 1. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin bağıtlandığını bu nedenle devirden sonraki ücretinin de eksik ödendiğini ve 1/7/2012 tarihine kadar düşük ücret ile çalıştığını, 16/8/2010-1/7/2012 tarihleri arasında herhangi bir zam da almadığını beyanla Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokollerinin ilgili dönemde uygulanmasını talep etmiştir.
07.07.2009 tarihli Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolünün; yürürlük başlangıç tarihleri 2009 yılı içinde olan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmelerinin (Türk-İş konfederasyonuna üye sendikaların örgütlü bulunduğu ve yetki aldığı işyerlerine ilişkin olarak) aşağıda belirtilen esaslar dahilinde sonuçlandırılmasının kabul edildiği ve bu protokolün düzenlenerek imza altına alındığı belirtilmiştir. Yine 19.07.2011 tarihli protokolün ise yürürlük başlangıç tarihleri 2011 yılı içinde yapılan Kamu Kesimi Toplu iş Sözleşmelerini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davalı Bakanlıkla sendika arasında 29.03.2013 tarihinde 01.07.2012-30.06.2015 yürürlük tarihli 1. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin bağıtlanmıştır. Görüldüğü üzere sözleşmenin yürürlük tarihi 01.07.2012 tarihinden başlamaktadır.
Bir tür centilmenlik anlaşması ve sosyal dialog mekanizması niteliği taşıyan söz konusu çerçeve anlaşma protokollerinin hukuki açıdan bir bağlayıcılığı yoktur. Yanlızca üyeleri arasında koordinasyonu sağlayan, karşılıklı iyiniyet çerçevesinde bağlayıcılığı olmayan ama taraflara yol gösteren bir mutabakat metni niteliğinde olup ancak ilgili konfederasyona bağlı yetkili sendikaların imzaladıkları toplu iş sözleşmeleri ile tek başına hukuki bir değeri olmayan çerçeve protokollerde yer alan hükümlerin bağlayıcı hale geldikleri görülmektedir.
2017 yılında çıkartılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 112. maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na getirilen Ek 2. madde ile kamu kesimi toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma prokollerinin hukuki niteliği değiştirilerek bağlayıcı nitelik kazandırılmıştır.
Dosya kapsamına göre devir sonrası yapılan Toplu iş Sözleşmesinin yürürlük tarihi gözetildiğinde çerçevre protokollerin de davacıya uygulanmayacağı, davacıya yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmeleri uyarınca tüm ödemelerin yapıldığı davacının fark alacaklara hak kazanamadığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü isabetsiz olup hükmün izah edilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.