Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2021/1440 E. 2021/5319 K. 02.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1440
KARAR NO : 2021/5319
KARAR TARİHİ : 02.03.2021

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının sondör pozisyonunda olduğu halde, fiilen Bakım ve Onarım … yedek parça teknisyeni olarak görev yaptığını, çalıştığı süre içinde görevi gereği makine yedek parçaları ile bilfiil uğraşmasına rağmen aynı atölyede aynı şartlar altında görev yapan işçilerin faydalanmış olduğu yıpranma priminden faydalandırılmadığını, 14. dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 103/2 maddesi gereği yıpranma priminden yararlanması gerektiğine yönelik talebinin büro görevi yaptığı gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek ödenmeyen yıpranma primi alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının fiilen atölye yedek parça teknisyeni olarak çalıştığını, ancak davacının fiilen çalıştığı pozisyonun … Sendikası ile … Sendikası arasında bağıtlanan 14. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 103. maddesinin 2. fıkrasında yer alan atölye yıpranma primi almayı hak eden pozisyonlar arasında bulunmadığını, yedek parça teknisyeninin ifa ettiği işin ağırlık olarak büro işi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2019 tarih, 2017/24271 esas ve 2019/17744 karar sayılı kararı ile “… Davacı fiilen yedek parça teknisyeni olarak çalıştığını, atölyede fiilen kendisi ile aynı işi yapan çalışanların yıpranma primi aldığını, ancak kendisine ödeme yapılmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davacı tanıkları dinlendikten sonra başka hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, soyut gerekçe ve somut uyuşmazlıkla ilgili olmayan Yargıtay kararı emsal gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, davacı ile davalı işveren arasındaki yazışmalar, ilgili toplu iş sözleşmesi hükmü, davacıyla aynı konumda olup yıpranma primi ödenen işçilere ilişkin kayıtlar, tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra davacının yıpranma primine hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının işletme toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmüne göre yıpranma primine hak kazanıp kazanamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinin 103/2 maddesinde; “2) Bürolarda istihdam edilen işçiler hariç olmak üzere; çeşit ve büyük-küçük ayırımı yapılmaksızın tüm atölyelerde fitten Formen, Bakım Onarım Formeni, Atölye imal ve Tamir Kontrolörü, Posta başı, Ustabaşı, Usta, Usta Yardımcısı, Atölye Yağcısı görevlerinde çalışanlar ile Seyyar Tamirhane Usta ve Yardımcılarına ve Kanalet, Beton Boru, Direk Fabrikalarında çalıştırılan İşçilere çıplak yevmiyelerinin % 5″ i tutarında yıpranma prim ödenir. Bu ödeme iş güçlüğü tazminatına ilişkin usul ve esaslar dahilinde yapılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında davacının sendika üyeliğine ilişkin kayıtlar, atölyede çalışan diğer işçilere ilişkin ücret bordroları, davacı tanıklarına ait bordrolar dosyaya getirtilerek, yıpranma primini aldığını beyan eden tanık …’ün dosya içerisinde mevcut ücret bordrolarında unvanının “bakımcı-yağcı” olarak gösterildiği ve ücret bordrolarında “yıpranma primi” adı altında bir tahakkuk bulunmadığı, dosyaya sunulu Makina İmalat ve Donatım Şube Müdürlüğü çalışanlarının bordrolarında belirtilen unvanlarına göre Toplu İş Sözleşmesinin 103/2 maddesi kapsamında yıpranma primi ödemesi yapılması icap edenlerin hiç birinin bordrosunda “yıpranma primi” adı altında bir tahakkuk bulunmadığı, ancak beyanlarına göre davacı ile aynı konumda çalıştığı anlaşılan tanıklar …, … ve …’nun yıpranma primlerini aldıklarını beyan etmiş olmaları, davacının 20/09/2006 tarihinden itibaren fiilen bakım onarım atölyesinde yedek parça teknisyeni olarak çalıştığının dosya kapsamı ile sabit olması karşısında, davacının da yıpranma primine hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Mahkemenin de isabetle belirtildiği gibi, işverence sunulan bordrolarda “yıpranma primi” şeklinde bir sütun bulunmadığı bunun yerine “işgüçlüğü-arazi-seyyar görev” adı altında bir sütun ile “sosyal yardım-vardiya -ağır v.” adı altında bir başka sütun olduğu tespit edilmektedir. Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinin 103 maddesinin başlığı “ağır vasıta ve yıpranma primi” şeklindedir. Hal böyle olunca, öncelikle işverence toplu iş sözleşmesinin anılan hükmüne göre yapılan yıpranma primi ödemesinin bordroya hangi ad altında yansıtıldığının çözümü gerekmektedir. Buna göre davacı ile aynı atölyede çalışan ve fiilen davacı ile aynı işi yapan emsal işçilere yıpranma primi ödenip ödenmediği, ödenmekte ise hangi ad altında ödendiği belirlenmeli, ödenmemiş ise bu husus da açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir çözüme gidilmelidir. Davacı tanıklarının, salt kendilerinin de davacı ile aynı işi yaptıklarına ve kendilerine yıpranma primi ödendiğine dair beyanlarından hareketle çözüme gidilmesi yerinde değildir. Belirtilmesi gereken bir diğer husus da, davacının işyerinde fiilen yaptığı işin niteliğine ve kapsamına yönelik değerlendirmenin, davacının toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmünden yararlanıp yararlanamayacağının takdirinde yetersiz oluşudur. Somut olayda davacının fiilen atölye bakım teknisyeni olarak çalıştığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bu işin toplu iş sözleşmesinin 103. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında olup olmadığı noktasındadır. Bu itibarla, davacının fiilen çalıştığı atölyede keşif yapılmak suretiyle, fiilen yapılan işin niteliğinin ve kapsamının belirlenmesi, oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki görev tanımları, emsal işçilere ait bordrolar ve diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının yıpranma primine hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşecektir.
Hüküm kurulurken, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi bir başka hatalı yöndür.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 02.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.