YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11769
KARAR NO : 2021/16020
KARAR TARİHİ : 01.12.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
…
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı nedene dayanmaksızın işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacıya fazla çalışma ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, …kayıtlarına göre davacının Türkiye’de olduğu ve çalışmadığı dönemlerin hesaplamalardan dışlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.11.2017 tarihli ve 2015/21270 Esas 2017/25132 Karar sayılı ilamı ile diğer hususlarla birlikte “…mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı işverenlik tarafından bankaya yatırılan ödemelerin sadece aylık net 1.200,00 USD ücretin oldukça üzerinde olduğu gerekçesiyle fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışma ücret talepleri reddedilmiştir. Ancak, dosya içeriğinde yer alan banka kayıtlarındaki ödemelerin TRY ibaresi ile, başka bir ifadeyle Türk Lirası cinsinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece ek rapor alınarak, sunulan banka kayıtları incelenmeli, aylık net 1.200,00 USD ücretin ödeme tarihlerindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılıkları belirlenerek, Türk Lirası cinsinden yatırıldığı anlaşılan ve aylık ücret miktarını aşan tutarlar hesaplanacak söz konusu işçilik alacaklarından mahsup edilmelidir.” gerekçesi ile davacı temyizi yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve söz konusu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.09.2019 tarihli ve 2019/5806 esas 2019/16398 karar sayılı ilamı diğer hususlarla birlikte dava tarihi itibariyle zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması ve dosya kapsamına göre ayda iki kez yapıldığı anlaşılan hafta tatili çalışmaları göz önüne alınarak bu günlerde 7,5 saati aşan kısımların fazla çalışma hesabına dahil edilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerin temyizi yönünden tekrar bozulmuştur. Mahkemece ikinci bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece ikinci bozma ilamından sonra hükme esas alınan 26.12.2020 ve 17.03.2021 tarihli son bilirkişi raporlarında Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ilk bozma ilamında diğer hususlarla birlikte belirttiği “..mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı işverenlik tarafından bankaya yatırılan ödemelerin sadece aylık net 1.200,00 USD ücretin oldukça üzerinde olduğu gerekçesiyle fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışma ücret talepleri reddedilmiştir. Ancak, dosya içeriğinde yer alan banka kayıtlarındaki ödemelerin TRY ibaresi ile, başka bir ifadeyle Türk Lirası cinsinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece ek rapor alınarak, sunulan banka kayıtları incelenmeli, aylık net 1.200,00 USD ücretin ödeme tarihlerindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılıkları belirlenerek, Türk Lirası cinsinden yatırıldığı anlaşılan ve aylık ücret miktarını aşan tutarlar hesaplanacak söz konusu işçilik alacaklarından mahsup edilmelidir.” Şeklindeki bozma gerekçesi ve yine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin ikinci bozma ilamındaki hususlar nazara alınarak fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Bu hesaplamada fazla çalışma ücreti dava zamanaşımı define göre 23.08.2008 tarihinden sonraki dönem için toplam 3.326,40 USD olarak tekrar hesaplanmış ve bankadan yapılan aylık ücret miktarını aşan ödemelerin ise 4.253,76 USD (6.356,82 TL) olduğu tespit edilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağı olmadığı sonucuna varılmıştır. Diğer taraftan bankadan yapılan aylık ücret miktarını aşan ödemelerin 4.253,76 USD ve fazla çalışma ücreti alacağının ise 3.326,40 USD olduğu ve bu suretle fazla çalışma ücreti hesabına göre davalı işveren tarafından fazladan ödenen (4.253,76 USD-3.326,40 USD=) 927,76 USD ise takdiri indirim sonrası hesaplanan 1.218 USD hafta tatili alacağından mahsup edilerek sonuç itibariyle 290,24 USD hafta tatili ücretine hükmedilmiştir.
Hal böyle olmakla birlikte hükmüne uyulan davacının aylık ücret miktarını aşan ödemelerin fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinden mahsubuna ilişkin bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; davacı işçiye aylık ücret miktarı dışında Temmuz 2008 ve Ağustos 2008 ayları için bankaya yapılan fazla ödemenin tamamı fazla çalışma ve hafta tatili ücretinden mahsup edilmiş ise de, davaya karşı zamanaşımı def’i nedeniyle gerek fazla çalışma ücreti gerekse hafta tatili ücreti hesabında Temmuz 2008 ayı söz konusu alacak hesaplamalarına dahil edilmemiş, Ağustos 2008 ayı içinse söz konusu hesaplamalar 23.08.2008 tarihinden itibaren başlatılmıştır. Açıklanan nedenle 01.07.2008-23.08.2008 tarihleri için davacının aylık ücret miktarını aşan fazla ödemenin mahsup edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, Temmuz 2008 ayı için davacının aylık ücret miktarını aşan ve bu suretle fazladan ödendiği anlaşılan (1.338,22 USD-1.200 USD=) 138,22 USD’yi mahsup işleminde hiç dikkate almamak, Ağustos 2008 ayı için ise fazladan ödendiği anlaşılan (1.458,67 USD-1.200 USD=) 258,67 USD’nin ise sözü edilen alacak taleplerinin hesaplanmaya başlandığı tarih olan 23.08.2008 tarihi dikkate alındığında hesaplamaya dahil edilen 7 günlük kısmı hariç kalan kısmı için kıstelyevm yöntemiyle bulunan (258,67:30 gün x 23 gün=) 198,32 USD’lik kısmını mahsupta dikkate almamaktır. Buna göre mahsup işlemi (138,22 USD+198,32 USD) toplam 336,54 USD fazla yapılmıştır. Sonuç itibariyle 26.12.2020 tarihli bilirkişi raporu nazara alındığında hesaplanan fazla çalışma ücretinin 3.326,40 USD ve mahsubu gereken miktarın da yukarıdaki açıklamalarımıza göre (4.253,76 USD-336,54 USD=) 3.917,22 USD olduğu ve bu suretle fazla çalışma ücreti alacağını tamamen karşıladığından fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerindedir. Ancak takdiri indirim sonrası 1.218 USD olarak hesaplanan hafta tatili ücretinin fazla çalışma ücreti için mahsup edildikten sonra halen bakiye mahsubu gereken (3.917,22 USD-3.326,40 USD=) 590,82 USD’nin düşülmesinden sonra 627,18 USD olarak hüküm altına alınması gerekirken 290,24 USD olarak hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 01.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.