YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11486
KARAR NO : 2021/16093
KARAR TARİHİ : 02.12.2021
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
…
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin … Sitesi 108 adet dükkan inşaatı yapımında harita mühendisi olarak çalışmak üzere … İnş. A.Ş. tarafından işe alındığını ve aynı şirket tarafından 21.01.2013 tarihinde işten çıkartıldığını belirterek kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılardan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2015/17894 esas, 2017/22852 karar sayılı ilamı ile bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılardan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ‘nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece hükmün infazı mümkün şekilde doğru kurulup kurulmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davada birden fazla davalı olduğu halde kabul edilen alacak kalemlerine ilişkin hüküm kurulurken hangi davalı olduğu açıklanmaksızın infazda tereddüte yol açacak şekilde “davalıdan” tahsiline şeklinde hüküm kurulması hatalı ise de,bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan mahkeme kararının hüküm fıkrasındaki (1.) ; (2.) ; (3.) ve (4.) bentlerin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerlerine;
“1-4.300,93-TL brüt kıdem tazminatı alacağının iş akdinin feshi tarihi olan 20/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalı müflis şirket … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-6.844,60-TL brüt ihbar tazminatı alacağının 3.000,00-TL’lik kısmının dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren, 3.844,60-TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 25/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı müflis şirket … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-17.495,52-TL brüt ücret alacağının (davalılardan TOKİ’nin sorumluluğu 9.389,47-TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalı TOKİ ile davalı müflis şirket … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-3.422,30-TL brüt yıllık izin alacağının 1.000,00-TL’lik kısmının dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren, 2.422,00-TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 25/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı müflis şirket … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.