Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/6489 E. 2020/11693 K. 13.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6489
KARAR NO : 2020/11693
KARAR TARİHİ : 13.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi (Sosyal Güvenlik)
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalı şirkete ait … Hospital Hastanesi’nde 04.04.2003-31.01.2009 tarihleri arasında hasta bakıcı-temizlik işçisi olarak çalıştığını, davacıdan habersiz olarak işe giriş-çıkışı kaydı yapıldığını ve Sosyal Sigortalar Kurumu’na eksik bildirimde bulunulduğunu, ücretlerin zamanında ve tam olarak ödenmediğini, bu yüzden iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücret alacağı, genel tatil ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, fark ücret alacağı ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 29.12.2008 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini ve bunun üzerine iş akdinin 31.12.2008 tarihinde feshedildiğini, dava konusu yapılan tazminatların hak edilmediğini ve davacının ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamada 02.12.2013 tarihli ilk karar, taraf vekillerinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 16.09.2015 tarihli 2014/12816 esas 2015/25874 karar sayılı ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, “Davacının çalıştığı işverenler arasında işyeri devri olduğu, fazla çalışma ücretinin ödenmediği, davacıya iş yeri koşullarında değişiklik anlamına gelecek yeni görevler verildiği, bu nedenle istifasının haklı fesih nedenine dayandığı, kıdem tazminatına hak kazanacağı” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan İş Kanunlarında düzenlenmiştir. Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır.
Somut olayda, davacı, iş koşullarının ağırlaştığı, fazla mesai ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediği ve bu nedenle iş akdini haklı olarak feshettiğini iddia etmiş, davalı ise kendi isteği ile işten ayrılan davacının iş akdini nedensiz olarak feshettiğini savunmuştur. Mahkemece kıdem tazminatı talebinin reddi hakkındaki ilk karar Dairemizin 2014/12816 esas 2015/25874 karar sayılı ilamı ile “Davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ettiğine ve fazla mesai ücret alacağı da olduğuna göre feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II.e maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği incelenmelidir. Gerekirse HMK’nın 169/1 maddesi gereğince davacı isticvap edilmeli, hizmet süresi, fesih tarihi ve fesih nedeni açıklığa kavuşturulmalı, sözkonusu yazı ve imzası kendisine gösterilip beyanı alınmalı, imzala yönündeki telkinin irade fesadı olup olmadığı değerlendirilmeli, okuma yazması ile ilgili durumu açıkça ortaya konmalı ve davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.”gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacı isticvap edilerek beyanı alınmış ve 25.04.2016 tarihli yeminli beyanında istifa dilekçesini yazarken başhemşirenin kendisine herhangi bir telkinde bulunmadığını, sadece harf hatalarını düzelttiğini ifade etmiştir. Mahkemece, davacının gösterilen yemin metnini eksiksiz okuduğu ve okuma yazma bildiğinin tespit edildiği de aynı tarihli duruşma zabtında belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre, okur yazar olduğu anlaşılan davacı, istifa metnini herhangi bir telkin altında yazmadığını da beyan etmiştir. Bahse konu el yazılı istifa metninde açıkça “özel nedenlerle işten ayrılmak istediğini” belirten davacının, iş koşullarının ağırlaşması ve/veya fazla mesai ve diğer işçilik alacaklarının ödenmemesi yönündeki fesih iradesine dayalı bir nedene yer vermediği de nazara alındığında, yazılı istifa belgesinin, fesih nedeninin sonradan açıklanabilmesine imkan tanıyacak şekilde verildiği kabul edilemeyecektir. 4857 sayılı İş Kanunun işçi yönünden kıdem tazminatına hak kazandıracak mahiyetteki haklı fesih sebeplerini düzenleyen 24. maddesinde “özel nedenler” şeklinde herhangi bir fesih sebebine yer verilmediğinden, dosya kapsamına göre sübut bulmayan kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.