Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/5761 E. 2020/10488 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5761
KARAR NO : 2020/10488
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin talep etmesine rağmen yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, iş akdini haklı nedenle feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili; davacının iddialarının doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay (kapatılan) 22.Hukuk Dairesi’ni 2015/16985 esas 2017/19826 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur
Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama neticesinde davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai ücret alacağı isteminin reddine ,yıllık izin ücreti dava açıldıktan sonra ödendiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar Yargıtay (kapatılan) 22.Hukuk Dairesi’nin 2018/15427 esas 2018/26042 karar sayılı ilamı ile “….Somut olayda, dosya arasında bulunduğu belirtilen imzalı ücret bordroları dosya içerisinde bulunmamaktadır. Ayrıca davacının gönderilen banka kayıtlarında 18.02.2014 ile 04.07.2014 tarihleri arasında eksiklik bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş davacıya ait imzalı ücret bordroları dosya arasına getirilerek, aynı zamanda banka kayıtlarında belirtilen tarihler arasında eksikliğin nedeni de araştırılarak, tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, işverence sunulan giriş-çıkış kayıtlarının da değerlendirilmesi sureti ile davacının tanıklık yaptığı 25.09.2013 tarihinden sonra varsa fazla mesai alacağı olup olmadığının belirlenmesinden ibarettir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece son bozma ilamına da uyularak devam edilen yargılama neticesinde, davacı tarafın iş akdinin feshi tarihinden sonra davacı tanığı olarak dinlendiği dava dosyasındaki beyanlarının (davalar açıldıktan sonra mesai ücretleri ödendiği yönündeki beyanı karşısında) davacıyı bağladığı kanaatine varılarak davacının en son ifade tarihi olan 18.03.2015 tarihinde vermiş olduğu ifade doğrultusunda fazla çalışma ücret alacak talep hakkının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz
Karar süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda mahkemece yukarıda anılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki davacının işten ayrılış tarihinin 15.09.2014 olduğu, işten ayrıldıktan sonra 18.03.2015 tarihindeki tanık olarak beyanında, ,davalar açıldıktan sonra fazla mesailerin ödendiğini,önceki beyanlarının doğru olduğunu ,ancak belirttiği gibi davalar açıldıktan sonra fazla mesailerin ödendiğini beyan ettiği anlaşılmakla, davacının fazla mesailerinin dava açıldıktan sonra ödendiğini beyan etmesi karşısında, mahkemece Yargıtay (kapatılan) 22.Hukuk Dairesi’nin 2018/15427 esas 2018/26042 karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacının yıllık izin ücreti alacağı davanın açılmasından sonra ödenmiş olup, mahkemece verilen ilk kararda davacı lehine bu konuda vekalet ücreti takdir edilmesine rağmen, kararın davacı tarafından temyizi üzerine bozulmasından sonra davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usuli kazanılmış hakka aykırı olup hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.