YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5254
KARAR NO : 2021/3759
KARAR TARİHİ : 15.02.2021
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : … 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (…) 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı …’nda 1999 yılında işçi olarak çalışmaya başladığını, davalı … başkanlığında müvekkilinin 2014 yılına kadar çalıştığını, müvekkilinin 2014 yılı içerisinde KOSKİ’ye daha sonra da müzeye geçtiğini, müzede işçi olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin davalı …’nda şantiyede işe başladığını, daha sonra belediyenin tüm bölümlerinde bekçilik yaptığını, müvekkilinin davalı Belediyeden ayrıldığında fazla mesai ücretleri ve diğer işçilik haklarının ödenmediğini, müvekkilinin çalışma saatlerinin sabah saat 08.00’da başladığını, akşam 16.00’da mesainin bittiğini, 2. vardiyanın akşam 16.00’da başlayıp, gece 24.00’da bittiğini, 3. vardiyanın ise gece 24.00’da başlayıp, sabah saat 08.00’da bittiğini, müvekkilinin ayrıca nöbet tuttuğunu, cumartesi-pazar günleri de çalıştığını, ayrıca resmi tatillerde ve dini bayramlarda da çalışmaya devam ettiğini, çalışmasından dolayı fazla mesai ücretleri, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücretinin ödenmediğini, davacı müvekkilinin sendika üyesi olduğunu 1999-2014 yılları arasında Türk-İş Sendikasının üyesi olduğunu, bu nedenle 1999-2014 yılları arasındaki Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakları dikkate alınmak suretiyle taleplerinin değerlendirilmesini, müvekkilinin davalı işverenden alacağı olan 250,00 TL fazla mesai ücreti alacağı, 250,00 TL hafta tatili alacağı, 250,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının dava tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile davalı … başkanılğından tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, reddinin gerektiğini, davacının talep ettiği ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hükümleri gereği işçi alacakları için belirsiz alacak ve tespit veya kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının alacak miktarını tam olarak belirlemesi ve buna göre tam alacak davası açması gerektiğini, davanı hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının fazla çalışması bulunmadığı gibi bu durumu izah ve ispat eden bir puantaj veya başkaca belge bulunmadığını, davacının daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına dava konusu ile ilgili müracaatta bulunduğunu, iş müfettişinin Belediye kayıtları üzerinden yaptığı incelemeler neticesinde davacının çalışmalarının bekçilik göreviyle gerçekleştiği, saati belli olan nöbet süresini aşan bir fazla mesaisinin olmadığının resmi kayıtlar üzerinden de tespit edildiğini, davacının hafta tatilinde çalışması bulunmadığı gibi bu durumu izah ve isbat eden bir puantaj veya başkaca belge bulunmadığını, yine iş müfettişinin Belediye kayıtları üzerinden yaptığı incelemelerde belediyenen resmi bekçi nöbet listelerinin tamamının taranarak hafta tatili alacağının olmadığı, dönüşümlü-vardiyalı çalışılan bu sistemde hafta tatilinin işçinin nöbet durumuna göre haftada herhangi bir iki günlük tatille karşılandığı, bu nedenle hafta tatili alacağnıın da bulunmadığının müfettiş tarafından resmi olarak tespit edildiğini, davacı işçinin nöbet listelerinde görevli olduğu bütün günlerin taranarak nöbetlerinden ulusal baram ve genel tatil günlerine denk düşen günler için Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen esaslara göre çalışma hesaplarının yapıldığını ve idarece bu ödemelerin yapılacağının taahhüt edildiğini, bu hususun tutanağa bağlandığını, bunu müteakip müfettiş marifetiyle tespit edilen ulusal bayram genel tatil ücreti çalışma ücretinin 19/02/2015 tarihli makbuz ile davacının Ereğli Ziraat Bankasında bulunan hesabına yatırıldığını, gerek resmi kayıtlarda gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 12/02/2015 tarihli tutanağına göre davacının fazla mesai, hafta tatili çalışmasının ve dolayısıyla ücret alacağının olmadığının açık ve net olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin de ödenmiş olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte istenilen faiz türünün de hatalı olduğunu, bu tür alacaklar için hükmedilmesi gereken faiz oranının yasal faiz olduğunu, yine davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte Mahkemece davacının talebinin kabul edilmesi halinde alacak kaleminin net olarak belirlenmesini talep ettiklerini, zira alacak kalemlerine brüt olarak hükmedilmesi halinde yargılama giderleri arttığı gibi infaz aşamasında icra giderlerinde de haksız bir artış olduğunu ve infaz sırasında net tutarın hesaplanarak kesinti yapılması halinde taraflar arasında yeni bir uyuşmazlığın söz konusu olduğunu, bu nedenle şayet yapılacak yargılama sonucunda Mahkemece davacının talebi kabul edilirse alacak kaleminin net miktarının belirlenmesini talep ettiklerini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davacının davalı işyerinde 21/09/1999-30/03/2014 tarihleri arasında çalıştığı, sendika üyesi olduğu, salt davacı tanıklarının davalı işverene karşı davasının olmasının beyanlarına itibar edilmeyeceği anlamına gelmeyeceği, 12/02/2015 tarihli İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca düzenlenen tutanak kapsamı ve dinlenen tanık anlatımları birlikte nazara alındığında, işyerinde çalışan bütün işçilerin haftanın 6 günü 08-16,16-24, 24-08 saatleri arasında çalışmalarının olduğu, bu saatler arasında her vardiyada 30 dakika ara dinlenmesi verildiği, ibraz edilen puantaj kayıtlarında işçilerin fazla çalışma yaptıklarına ilişkin her hangi bir verinin bulunmadığı, hafta içi iki gün izin yaptıkları, günlük 8 saatlik vardiyalar halinde çalıştıkları, vardiyaların denk gelmesi halinde hafta sonu çalıştıklarının beyan edilmiş olmakla davacı tarafça iş yerinde fazla mesai yaptığının ispat edilemediği, işyerinde ibraz edilen iş sözleşmelerinde işçilerin ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmalarına ilişkin muvafakatnamelerinin olduğu, davacıya ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığı ücretlerinin banka kanalıyla ödendiği, davacının ulusal bayram genel tatil alacağı talebinin varit olmadığı, davalı … ile … Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerin 35. maddesine göre, cumartesi günü öğleden sonranın akdi tatil, pazar gününün hafta tatili olduğu ancak işin gereği pazar günü çalışanlara haftanın başka bir gününde izin verileceği, hafta tatillerinde rızası alınmadan çalıştırılan işçilere sonraki hafta içinde bir gün izin verilirse toplam 2 yevmiye ücret ödenir, izin verilmez ise toplam 3 yevmiye verilir düzenlemesinin yer aldığı, dosya kapsamında bulunan nöbet listelerine göre davacının haftada 5 gün çalışmasının olduğu, bazı aylarda hafta tatili olarak belirlenen pazar günü nöbete kaldığı, nöbete kaldığı haftayı takip eden hafta da ise 5 gün çalışmasının olduğu ve1 gün izin kullandığı, davacının mahkemece yapılan isticvap beyanında hafta tatili gününde çalışma yapılması konusunda muvafakatinin olmadığını belirttiği gibi aksi yönde bir bilgi ve belgenin de dosya kapsamına sunulmamış olduğu bu durumda davacıya pazar günleri çalışma yapmasının karşılığında hafta içi bir gün izin verilse dahi rızası alınmaksızın çalışma yaptırılması nedeniyle anılan Toplu İş Sözleşmesi düzenlemesi gereğince hafta tatili ücretine hak kazandığı, bunun aksinin yani ödeme yapıldığının davalı işveren tarafından yasal delilleriyle ispat edilemediği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olduğu, davacının zamanaşımına uğrayan alacağının bulunmadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı ve davalı tarafın istinaf talepleri yerinde görülmemiş ve taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftanın 6 günü 08:00-16:00, 16:00-24:00, 24:00-08:00 saatleri arasında çalışmaların olduğu, ve saatler arasında her bir vardiyada 30 dakika ara dinlenmesi verildiğinin ibraz edilen puantaj kayıtlarından anlaşıldığı, tanıkların da hafta içi 2 gün izin yaptıkları beyanları ile günlük 8 saatlik vardiyalar halinde çalıştıkları değerlendirmesi ile davacının fazla çalışma alacağı olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmelerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu,bu süre aşılmamak ve gün ortasında 1 saatten az olmamak kaydıyla ara dinlenmesi verileceği düzenlenmiştir. Bu hali ile davalı … ile … sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinin yürürlükte olduğu dönemler itibari ile her bir Toplu İş Sözleşmesi dönemi ve fazla çalışma ücretini düzenleyen sözleşme maddesi ayrı ayrı değerlendirilmek sureti ile fazla süreli çalışma alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine 15.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.