Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/5147 E. 2021/4904 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5147
KARAR NO : 2021/4904
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren … …’nda şoför olarak 15.05.2015-13.11.2017 tarihleri arası çeşitli alt işverenlere bağlı gösterilmek suretiyle çalıştığını, müvekkilinin 2015 yılı Mayıs ayında … Sendikasına üye olduğunu, davalı asıl işveren Büyükşehir Belediyesi en son sözde alt işveren … İnş. Tem. İlaç Gıda San. Ticaret Limited Şirket ile yapılan ihale sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle davacı ile diğer bir çok işçinin 13.11.2017 tarihinde işten çıkarıldığını, davacının davalı … …’nın işçisi olduğunun tespiti ile Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafın talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını ve husumet yokluğu nedeniyle davaya red kararı verilmesi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin davalı müvekkil Belediye tarafından sonlandırılmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davacının yüklenici firmalarda 1 yıldan az süreli olarak çalışmasının olduğu, kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağını hak etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık işe iade davasında muvazaaya ilişkin yapılan tespitin işbu davaya etkisi noktasında toplanmaktadır.
Aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak ve aynı hukukî ilişki hakkında açılan ikinci davanın konusu, birinci davadakinden farklı olsa bile, iki davanın da temelini oluşturan aynı hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığı hakkında (birinci davada) verilmiş olan (kesin) hüküm, ikinci davada kesin delil teşkil eder.
Bir davada verilen kesin hüküm, bu davanın tarafları dışındaki başka birine (üçüncü kişiye) karşı açılan (veya üçüncü kişi tarafından birinci davanın taraflarından birine karşı açılan) ve konusu ile dava sebebi (vakıalar) aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmez; çünkü iki davanın tarafları farklıdır. Fakat, birinci davada verilen kesin hüküm, ikinci davada kuvvetli (güçlü) bir takdiri delil teşkil eder (Kılıç, H.: Açıklamalı İçtihatlı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Cilt II, …, 2011, s. 2341 vd.).
Feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasında, Mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesindeki nedenlerle haklı olarak feshedildiği ve bu sebeple işe iade talebinin reddine karar verildiği takdirde, işe iade davasında feshin haklı nedene dayandığının kabulü yönündeki bu kesin tespit, aynı vakalara dayanılarak kıdem ve ihbar tazminatlarının talep edildiği alacak davasında, unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilmeli ve kıdem ile ihbar tazminatlarının reddine karar verilmelidir.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/1867 esas- 2020/908 karar)
Somut olayda, davacı işyerinde örgütlü ve yetkili olan … Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden sendika ile davalı … arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılmadığını iddia etmiş, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince davalı … ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edilmiş ise de varılan bu sonuç ve gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı tarafından davalı … ile dava dışı son alt işveren şirkete karşı açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesi; davalı … ile dava dışı şirket arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının alt işveren şirketteki işine iadesine karar vermiştir. Bu kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucu yeniden esas hakkında verilen hükümde; “5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca Belediyelerin kendi asıl işi olan yolcu taşımacılığı işini de ihale ile alt işverene verebilecekleri” gerekçesi ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/a maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle kesin olarak feshin geçersizliğine, davacının alt işveren şirketteki işine iade kararı verdiği ve davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı kabul edildiği anlaşılmış olup Bölge Adliye Mahkemesinin feshin geçersizliği ve işe iade davasındaki muvazaaya ilişkin tespitinin işbu davada unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.