Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/4880 E. 2021/4551 K. 22.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4880
KARAR NO : 2021/4551
KARAR TARİHİ : 22.02.2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : …Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde ….Termik Santralinde dava dışı şirketler bünyesinde teknik temizlik işlerinde ( kömür park sahasında bant temizleme ve vagon açma işinde) çalıştığını, 12.01.2015 tarihine kadar değişen dava dışı alt işverenlerde ara vermeden çalıştığını, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, asıl işin bölünerek alt işverenlere verildiğini, iş sözleşmesinin 2014 yılında santralin özelleştirilmesi fesh edildiğini, ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ile ikramiye, ilave tediye, iş güçlüğü tazminatı ve ücret farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında feshe bağlı talepler (kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı ) tefrik edilmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’ini öne sürüp, husumet itirazında bulunarak, davacının kendi işçileri olmadığını ve sorumlulukları bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalı ile ihbar olunan şirketler arasındaki ilişkinin ise geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri yönünden emsal kararlar da dikkate alınarak davalı ile ihbar olunan alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasına, karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek alacak talep etmiştir.
Dosyada yer alan davalı ile dava dışı şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinde işin tanımının, “Elektrik Üretim A.Ş Çatalağzı Termik Santrali İşletme Müdürlüğü, 2 yıllık 181 kişilik kömür boşaltma, kül cüruf atma, inşaat işleri atölye temizliği ve teknik temizlik hizmetlerinin yapılması işi” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi emsal kararları ile davacının çalıştığı alt işverenler ile davalı Elektrik Üretim A.Ş arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisinin (davacının yaptığı iş dikkate alındığında) muvazaalı olduğu kesinleştiğinden, dosya kapsamı gözetildiğinde, davacının başından itibaren asıl işveren olan davalı Elektrik Üretim A.Ş işçisi olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır (22. HD. 2017/34957-14820 E.K.; 2016/18246-2019/3397 E.K.; 2017/37467-19417 E.K.; 2017/31021 E.- 2020/7087 K.).
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; … İş Mahkemesi’nin 2015/601 esas sayılı dosyasına sunulan ücret bordrolarına göre davacıya emsal işçinin 2014 yılı Aralık ayı ve 2015 yılı Ocak ayında günlük çıplak ücretinin 92,63 TL olduğu belirtilerek, dava konusu ücret farkı ve ilave tediye alacakları buna göre hesaplanmıştır.
Davacının Toplu İş Sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi bulunmadığından, toplu iş sözleşmesinden yararlanması olanaklı değildir.
Davalı tarafından emsal olarak bildirilen işçinin sendika üyesi olduğu ve büro işçisi olarak çalıştığı, dolayısıyla da davacı için emsal olamayacağı açıktır. Bilirkişi tarafından esas alınan emsal dosyalara sunulan bordrolar ise dosya içerisinde bulunmadığından, davacı yönünden emsal olup olmadıkları denetlenememektedir.
Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından muvazaanın kabulü isabetli ise de davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde; davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması halinde ücret farkı ve ilave tediye alacakları emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınmalı; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması halinde ise, davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmiş olması ya da işçiyle yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin gösterilmiş olması halinde bu ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmalı, böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ücret farkı talebi reddedilerek ilave tediye alacağı davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Bu hususun gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi