Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/4657 E. 2021/3653 K. 04.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4657
KARAR NO : 2021/3653
KARAR TARİHİ : 04.02.2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : … 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 45. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı …Ş.’nin yurtdışı projelerinde 11.08.2013-26.01.2016 tarihleri arasında ambar memuru olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin davalı işverenlik tarafından haksız şekilde feshedildiğini, son ücretinin net 1.800,00 USD olduğunu, ücret bordroları ve puantaj kayıtlarında ücretin düşük gösterildiğini, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti tahakkuk ettirilerek hileli bordro düzenlendiğini, 2014 yılı Eylül ayı ücreti 1.500,00 USD olmasına rağmen, 2014 yılı Eylül ayı ücretinin bordroda 1.150,00 USD olarak göründüğünü, işyerinde 08.00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir hafta tatili kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, davalı …Ş.’nin Rusya’da … Şirketini kurarak Rusya projelerini bu şirket üzerinden takip ettiğini ve her iki davalı arasında organik bağ olduğunu ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı … … vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacıyla belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davacının dava dilekçesinde belirtilen sürelerde çalışmadığını, işçilik alacaklarının Rusya Federasyonu kanunlarına tabi olduğunu, Rusya ile Türkiye arasında sosyal güvenlik anlaşması bulunmadığından dava konusu dönem için Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin Rusya Federasyonu kanunlarına tabi olduğunu ve orada kurulduğunu, proje kapsamındaki işin bitmesi ile çalışma ilişkisinin de sona erdiğini ve iddia ettiği ücretin gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili, davacının müvekkili şirkette çalışmadığını, davanın çalıştığı şirkete karşı açılması ve çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirme yapılması gerektiğini, davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını ve alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporu raporuna dayanılarak, davacının davalılar nezdinde 08.11.2013-28.01.2016 tarihleri arasında aralıklı olarak 2 yıl 2 ay çalışması bulunduğu, son ücretinin 1.500,00 USD olduğu ve iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür
2- Davacı işçinin hizmet süresi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut dosyada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Türkiye’de olduğu süreler dışlanmak suretiyle 08.11.2013-28.01.2016 tarihleri arasında aralıklı olarak 2 yıl 2 ay çalışması bulunduğu kabul edilmiş, 04.09.2015-10.09.2015 ve 06.10.2015-23.10.2015 tarihleri arasında da Türkiye’de olmasına rağmen bu günler için ücretinin ödenip ödenmediği belirlenemediğinden sürenin de kısa olması sebebi ile bu sürelerin ücretli izin olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan puantaj kaydı ve ücret bordrolarına göre, 04.09.2015-10.09.2015 ve 06.10.2015-23.10.2015 tarihleri arasındaki süreler için puantaj kaydında boşluk olduğu ve ücret tahakkuku yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, belirtilen sürelerin ücretli izin süresi olarak değerlendirilerek hizmet süresine eklenmesine imkan bulunmamaktadır. Belirtilen sebeple, 04.09.2015-10.09.2015 ve 06.10.2015 -23.10.2015 tarihleri arasındaki süreler de hizmet süresinden dışlanarak davacının hizmet süresi yeniden belirlenmeli ve dava konusu alacaklar buna göre yeniden hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması hususundadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davacının günlük çalışma süresinin 08:00-19:00 saatleri arasında olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Zira tanıklar husumetli de olsa davacının işi ve çalıştığı iş yerinin özellikleri dikkate alındığında, beyan edilen çalışma süreleri makul ve dosya kapsamına uygundur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın 7 günü 08:00-19:00 saatleri arasındaki çalışmasından 1 saat ara dinlenmesinin ve günlük 7,5 saat normal çalışma süresinin düşülmesi ile her gün için günde 2,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak, davacının davalı işveren iş yerinde iki haftada bir hafta tatilini kullandığı ve böylelikle bir hafta 6 gün bir hafta 7 gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının bir hafta 17,5 saat, bir hafta 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı yeniden hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç :
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.