Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/4345 E. 2021/1399 K. 18.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4345
KARAR NO : 2021/1399
KARAR TARİHİ : 18.01.2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ:… 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili asıl ve birleşen davada özetle; davacının davalı nezdindeki kurslarda nakış öğretmeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, çalışırken ücretlerinin gerektiğini gibi ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım aylık fark ücret, ilave tediye ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini, istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, zamanaşımı def’ini öne sürerek davacının imzalamış olduğu taahhütnamenin iş sözleşmesi olmadığını, 657 sayılı Kanunun 89. maddesine göre geçici olarak görevlendirildiğinden 4857 sayılı Kanuna tabi olmadığını, mevsimlik iş yaptığından yıllık izin ücreti hakkı da olmadığını, ilave tediye ve fark ücret taleplerinin yerinde olmadığını, usta öğretici olarak çalışanların ek ders ücretleri hesaplamalarının 657 sayılı Kanunun 89. ve 176. Maddelerine göre yapıldığını, ek ders ücretlerinin noksan hesaplanmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının … Eğitim Kültür Daire Başkanlığına ait işyerinde 01.11.1984-14.07.2014 tarihleri arasında usta öğretici olarak saat ücreti ile çalıştığı, bu süre zarfında çalışmalarının yıl içerisinde aralıklı olarak yapıldığı ve bu aralıklarla yapılan çalışmalarının toplam 17 yıl 8 ay 9 gün olduğu, usta öğretici namıyla, saat ücreti ile istihdam edilen öğretmenlerin, İş Kanunu’na tabi olduğu, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle fesh edildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ilave tediye ve yıllık izin ücreti alacağı da olduğu, ayrıca davacının çalışma sistemine göre o ay içerisinde fiilen çalışma günlerine ilaveten haftalık dinlenme karşılığı olan ücreti ve varsa UBGT günleri karşılığı olan ücret toplamları aylık ücretini oluşturmakta olup davacının ücretinin sadece fiilen çalıştığı saat başına ödenmiş olması karşısında ücretinin eksik ödendiği ve fark ücret alacağı da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
İstinaf:Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, ” tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı” gerekçesi ile davalı başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının, aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin ( 7 saat), ders saati ücreti ( 10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL =1.400,00 TL’dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL’nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, davacının ücreti belirlenirken yukarıda belirtilen hesaplama usulünün izlenilmeyerek, farklı bir yöntem uygulanması ve alacakların bu doğrultuda hesaplanması hatalıdır. Bu nedenle, yukarıda açıklanan usul dahilinde aylık ücret miktarı belirlenmeli ve davalı lehine oluşacak usulü kazanılmış haklar gözetilerek alacaklar hüküm altına alınmalıdır.Öte yandan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda son ücretin dikkate alınması gerektiği kuraldır. Ancak, eldeki uyuşmazlıkta, davacı aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre, ders saati ücreti ile çalışmıştır. Dolayısıyla, bozma ilamında belirtilen hesaplama yöntemine göre davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu halde, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalaması tespit edilerek sonuca gidilmelidir.Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/01/2021tarihinde oybirliğiyle karar verildi.