YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4202
KARAR NO : 2021/6286
KARAR TARİHİ : 16.03.2021
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 20. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde sendika üyesi işçi olarak çalıştığını, ücretinin Toplu İş Sözleşmeleri ile kamu çerçeve protokollerinde öngörülen ücret artışlarının uygulanmaması sebebiyle eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının işe başladığı tarihteki başlangıç yevmiyesinin belirlenmesi noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine taraf sendikaya üye olduğunu, 1990 yılından bu yana yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinin işverence hatalı uygulandığını ileri sürerek olması gereken yevmiyesinin tespiti ile fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu doğrultusunda davacının yevmiye miktarı belirlenerek fark alacakları hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporda, davacının işe başladığı 1998 yılı itibariyle alması gereken yevmiye miktarının 1.739.238,33 TL olduğu kabul edilmiş ve bu miktar dikkate alınarak toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmıştır. Dosya kapsamına göre davacının 15.01.1998 tarihinde yağcı olarak işe başladığı ve 05.03.1998 tarihi itibariyle sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır.
İşyerinde 01/01/1997-31/12/1998 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin ücret zammını düzenleyen 40. maddesinde, “01.07.1997 tarihinden sonra işe alınan işçilere ise, sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarihin bulunduğu ayın ve önceki dönemlerin ücret zammı uygulanmaz, takip eden ayların ücret zamları uygulanır. Şu kadar ki bu uygulama sonucu bulunan günlük ücretler emsali kıdemli işçilerin günlük ücretlerinden fazla olamaz. IV- Bölgelerin istihdam şartlarına veya iş icap ve zaruretlerine göre Ek/1 -b cetvelinde belirlenen işe giriş ücretleri ile işçi bulmak mümkün olmadığından işverenin olurunu almak kaydıyla daha yüksek günlük ücretle işçi alınabilir. Şu kadar ki, bu madde hükümlerine göre yapılacak ücret zamları, bu işçilerin almakta olduğu ücret üzerine uygulanmayıp, pozisyonuna göre Ek/1-b cetvelinde gösterilen işe giriş ücreti üzerine yapılır. Ancak zammın uygulanması sonucunda işçinin ücreti, almakta olduğu ücretinden düşük olduğu taktirde, ücretinden bir indirim yapılamaz.” hükmü bulunmaktadır.
Anılan 11. Dönem Toplu İş Sözleşmesi Ek 1/b’de “işe ilk defa alınacak işçilerin sendikaya üye olmaları halinde görev ünvanlarına (pozisyonlarına ) göre alacakları yevmiyeyi gösterir cetvel” mevcut olup, buna göre “IV. GRUPTA TÜM YAĞCILAR için” ücret miktarı 1.100,00 TL sayılan pozisyonlar dışında işe alınacak işçiler için 1.050,00 TL olarak gösterilmektedir. Bu miktara toplu iş sözleşmesinde öngörülen oranlar uygulanarak davacının işe başladığı tarihteki ücret belirlendiğinde, bilirkişi tarafından belirlenen başlangıç yevmiyesinden farklı bir miktara ulaşılmaktadır. Hal böyle olunca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen başlangıç yevmiye tutarına hangi şekilde ulaşıldığı rapordan tespit edilememektedir. Rapordaki başlangıç yevmiyesinin denetlenememesi karşısında, hesaplamaların denetlenmesi de mümkün olamamaktadır. Denetime elverişli olmayan rapor doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.