Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/417 E. 2020/3257 K. 27.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/417
KARAR NO : 2020/3257
KARAR TARİHİ : 27.02.2020

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkkette 01/06/1996 tarihinden beri 17 yıl boyunca kesintisiz olarak çalıştığını, 15 yıllık sigortalılık ile 3600 gün prim ödeme şartı yerine getirildiğinden müvekkilinin kıdem tazminatı almaya hak kazandığına ilişkin olarak SGK’dan yazı alındığını, 1475 Sayılı İş Kanununun 14. Maddesinin (5) nolu bendi gereğince 15 yıllık sigortalılığı ile 3600 gün prim ödeme şartını yerine getirmiş olması nedeniyle kendi isteği ile ayrılmak istediğini ve kanunen sahip olduğu kıdem tazminatının ve diğer ücret alacaklarının da tarafına ödenmesine ilişkin talebini Kadıköy 32. Noterliğinin 05584 yevmiye nolu ve 05/09/2013 tarihli istifa dilekçesi ile davalı şirkete bildirdiğini, toplam 56.183,67 TL tutarında kıdem tazminatı alacağı doğduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve prim alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 01/06/1996 – 05/09/2013 tarihleri arasında satış müdürü olarak çalıştığını, yönetici ortak unvanını kullandığını, işten kendi isteği ile ayrıldığını, aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, daha sonra yönetim kurulu üyeliğinden de istifa ettiğini, tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının işveren vekili olduğunu ve vekil olarak işyerindeki yükümlülüklerini gereğince yerine getirmediği gibi rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacı yönetici pozisyonunda olduğundan fazla mesai ücreti talep hakkının bulunmadığını, ayrıca primin ne koşulda dağıtılacağı ve ne kadar dağıtılacağı konusunda da davacının söz sahibi olduğunu, bu nedenle prim alacağı olduğuna ilişkin iddiaların da hukuka aykırı olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının hizmet cetvelinde; 01/06/1996 – 05/09/2013 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde hizmet akdine dayalı çalışmasının gösterildiği, aynı zamanda davacının 25/03/2003 tarihinden itibaren davalı şirkette ortaklığı bulunduğu, dosyaya sunulmuş olan 2005 – 2008 – 2011 yılı ticaret sicil gazetelerinin tetkikinden davacının 31/05/2005 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine getirildiği, A grubu imza yetkisi şirket hissesinin çoğunluğuna sahip olan kişinin G.S. olduğu, diğer yönetim kurulu üyelerinin B grubu imza yetkisinin bulunduğu ve B grubu imza yetkisi olan iki yönetim kurulu üyesinin birlikte şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi organ sıfatını kazanmış ise, işçi ve işveren sıfatının aynı işçide birleşmesi mümkün olmadığından, davacının şirket yönetim kurulu üyeliği dönemine ait alacak talepleri yönünden Mahkeme’nin görevli olmadığından, öncelikle davacının dava konusu edilen dönem içerisinde şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı 31/05/2005 – 26/08/2013 tarihleri arasını kapsayacak şekilde çalışma dönemi yönünden davanın tefrikine ve yeni bir esasa kaydına karar verildiği, davacının 31/05/2005 – 26/08/2013 tarihleri arası yönetim kurulu üyesi olduğu dönemle ilgili tefrik edilen dosyanın Mahkeme’nin 2015/540 Esasına kaydının yapıldığı ve yönetim kurulu üyeliği döneminde dava konusu edilen alacak talepleri yönünden davaya bakma görevinin mahkememize ait olmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvuru yapıldığında, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönem haricinde kalan 01/06/1996 – 31/05/2005 ve 27/08/2013 – 05/09/2013 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet akdine dayalı davalı şirket nezdinde en son aylık net 14.281,38 TL ücretle çalıştığı, bu dönemde davacının fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ve prim alacağı talebinin olduğu iddia edildiğinden, bu dönemi kapsayacak şekilde davacının işçilik alacaklarıyla ilgili taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, davacının hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı süre boyunca hak kazandığı yıllık izin süresinin 138 gün olduğu, 24 günlük izninin kullanıldığı, kalan 114 günlük iznin kullanıldığına veya ücretinin ödendiğine ilişkin davalı işveren tarafından delil sunulmadığı görüldüğünden, bilirkişi ek raporu ile belirlenen yıllık izin ücretine hükmetmek gerektiği, davacının, merkezi Adana’da bulunan şirketin İstanbul’daki şubesinde üst düzey yetkili ve işveren vekili olarak çalıştığı, kendi mesailerini kendisinin belirlediği anlaşıldığından; fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verildiği, davacı satış primi alacağı talebinde bulunmuş ise de; dosyaya sunulan belgelerle davacıya tüm çalışma boyunca bir defaya mahsus olarak 22/02/2011 tarihinde 2010 yılı satışlarına dayalı 57.635,00 TL prim ödemesi yapıldığı, bunun dışında prim ödemesi yapılmadığı, primin ödendiği tarihte de davacının aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğu, çalışanlara neye göre ve ne miktarda prim ödendiğini gösterir belge, ticari kayıt ve defterler sunulmadığı, 1 kez yapılan ödemenin dışında başka tarihlerde ödeme yapıldığının da ispat edilemediği görüldüğünden prim alacağı talebinin reddine karar verildiği, tüm bu tespit ve değerlendirmeler ışığında; dava konusu alacak talepleri ile ilgili davanın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile yıllık izin ücreti talebinin kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
A-)Davalının temyiz talebi bakımından;
Vekaletnâmesinde temyizden feragat yetkisi bulunan davalı vekilinin temyiz talebinden feragat dilekçesi verdiği anlaşıldığından temyiz talebinin REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
B-)Davacı vekilinin temyiz talebi bakımından;
Eldeki dava dosyasında, davacının 31/05/2005-26/08/2013 tarihleri arasındaki hizmet süresi bakımından, davacının bu dönemde yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle davanın, eldeki 2013/620 Esas sayılı dosyadan 06/11/2015 tarihli celsede tefrikine karar verilmiş ve… İş Mahkemesi’nin 2015/540 Esas sayısına kaydedilmiş, bu tefrik kararı sonucunda verilen Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/6955 Esas sayılı bozma ilâmı ile … İş Mahkemesi’nin 2015/540 Esas sayılı dosyasının eldeki…İş Mahkemesi’nin 2013/620 Esas sayılı dosyası ile 6100 sayılı HMK’nun 166. maddesi uyarınca birleştirilerek karar verilmesi gerektiği, 2015/540 Esas sayılı dosyada görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
Bu bozma ilamı sonrasında …İş Mahkemesi’nin 2015/540 Esas sayılı dosyasının…İş Mahkemesi’nin 2016/321 Esas sayısına kaydının yapıldığı, Dairemizin 2016/6955 Esas sayılı bozma ilâmına görev yönünden uyulduğu, eldeki 2013/620 Esas sayılı dosya Yargıtay’dan döndüğünde 2013/620 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesinin değerlendirilmesine karar verildiği görülmektedir. 2016/321 Esas sayılı dosyada halen eldeki İstanbul 8. İş Mahkemesi’nin 2013/620 Esas sayılı dosyanın Yargıtay’dan dönüşünün beklendiği ve açıklanan sair hususlar, Dairemizin yaptığı geri çevirme üzerine gelen dosya fotokopisinden görülmüştür.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, İstanbul 8. İş Mahkemesi’nin 2016/321 Esas sayılı dosyası ile eldeki İstanbul 8. İş Mahkemesi’nin 2013/620 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek sonuca gidilmesidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 27/02/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.