Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2020/174 E. 2020/2553 K. 19.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/174
KARAR NO : 2020/2553
KARAR TARİHİ : 19.02.2020

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardanT.C. … ve… Güvenlik Hizmetleri A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve kararın bozmaya uygun olmasına göre davalı T.C…. Belediye Başkanlığı ile davalı …. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında bozma kararı sonrasında hükmün nasıl oluşturulacağı uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E., 2007/611 K.).
Somut uyuşmazlıkta, bozma sonrası Mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde;
“1-BOZMA DIŞINDA KALAN HUSUSLARIN KESİNLEŞMİŞ OLMASI NEDENİYLE BU ALACAKLAR YÖNÜNDEN YENİDEN KARAR OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA şeklinde açıklama yapıldıktan sonra;
( Davanın KISMEN KABULÜNE;
4.561,41 TL net kıdem tazminatı alacağının, fesih tarihi olan 18/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, (… Güv. Hiz. AŞ sorumluluğunda olmak üzere) (843,53 TL si SS…Gıda Top. Site İşl. Kooperatifi Sorumluluğunda olmak üzere)
1.871,58 TL net ihbar tazminatı alacağının dava tarihi olan 19/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
(… Güv. Hiz. AŞ sorumluluğunda olmak üzere)
(1.247,72 TL si SS … Center İstanbul Bayrampaşa Gıda Top. Site İşl. Kooperatifi sorumluluğunda olmak üzere)
DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,) şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli ve 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay tarafından bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece HMK.nun 297. maddesine uygun ve tüm talepleri karşılayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, hukuki bir dayanağı olmadığı halde “ BOZMA DIŞINDA KALAN HUSUSLARIN KESİNLEŞMİŞ OLMASI NEDENİYLE BU ALACAKLAR YÖNÜNDEN YENİDEN KARAR OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ( özellikle dava tarihi de gözetilerek ), hükmün HMK. nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine;
“ Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-4.561,41 TL net kıdem tazminatı alacağının, fesih tarihi olan 18/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, (… Güv. Hiz. AŞ sorumluluğunda olmak üzere) (843,53 TL si SS Mega Center İstanbul Bayrampaşa Gıda Top. Site İşl. Kooperatifi Sorumluluğunda olmak üzere)

1.871,58 TL net ihbar tazminatı alacağının dava tarihi olan 19/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
(… Güv. Hiz. AŞ sorumluluğunda olmak üzere)
(1.247,72 TL si SS … Center… Gıda Top. Site İşl. Kooperatifi sorumluluğunda olmak üzere)
DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, “ bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. Sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, davalılardan alınan nispi temyiz harcının isteği halinde davalılara iadesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.