YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/808
KARAR NO : 2019/3851
KARAR TARİHİ : 18.02.2019
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
… Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiği 06.11.2015 tarihine kadar davalı şirketin bünyesinde yer alan CNBC-e kanalında ekonomi prodüktörü olarak çalıştığını, davacı işçiye önerilen Kral Grubu Prodüktörü pozisyonunun davacı işçinin yetkinliklerine uygun olmadığını, bu durumun davacı işçinin ilgili pozisyona başvurusunu değerlendiren davalı işveren yöneticisinin beyanı ile de sabit olduğunu, fesih beyanında önerilen işin davacı işçi tarafından kabul edilmediğinin yazılmasının davalı işverenin iyi niyetli olmadığının açık göstergesi olduğunu, davacı işçiye 16 yıllık ekonomi prodüktörlüğü deneyimi ve tecrübesi ile bağdaşmayan bir iş teklif edilmesinin davalı işverenin samimi olmadığını gösterdiğini, iş sözleşmesinin feshedilmesini gerektirecek somut göstergeler bulunmadığını, davalı şirketin fesihte işin, işyerinin ve işletmenin gereklerini sebep göstermesine karşın davalı şirketçe bu amaca dayanak olarak alınmış herhangi bir işletmesel karar bulunmadığını, sadece bir kanalın kapatılmasının fesih için yeterli bir sebep olmadığını, davalı işverenin CNBC-e logolu televizyon kanalının kapatılmamış olduğunu, sadece yayın frekansının Amerikalı medya devi Discovery Channel’a satılmış olduğunu, 16 yılı aşkın bir çalışma süresi olan davacı işçiye herhangi bir iş teklifinde bulunulmadığını, yasal yükümlülüğü bertaraf etmek amacıyla sözde kurgular yaratıldığını, davalı işverenin CNBC-e logolu kanalın ekonomi içeriğini yine sahibi bulunduğu NTV logolu kanalda yayınlamaya devam etmekte olduğunu, CNBC-e internet sitesinin de ntvpara.com olarak ekonomi alanındaki yayınlarına devam ettiğini ve davalı işverenin feshin son çare olması ilkesine uygun davranmadığını iddia ederek, iş akdi feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı işçinin davalı şirkette 23.12.1999 tarihinden iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 18. maddesi gereği geçerli sebeple feshedildiği 06.11.2015 tarihine kadar CNBC-e TV kanalında CNBC-e ekonomi prodüktörü olarak çalıştığını, Ekim 2000’de yayın hayatına başlayan CNBC-e kanalının ekonomi alanında yayın yapan tematik bir kanal olduğunu, kanalın hedef kitlesinin ekonomi dünyasına yön veren profesyoneller ve yatırımcılar olduğunu, ABD’li Discovery Communications şirketinin ise yaşam tarzı ve eğlence içerikli televizyonculukta uluslararası bir yayıncı olduğunu, anılan şirketin CNBC-e kanalı ve kanalın 6112 sayılı kanun kapsamında karasal yayın yapma hakkına sahip olan Enformasyon Reklamcılık ve Filmcilik San. ve Tic. A.Ş.’yi satın almış olduğunu, bugün itibariyle davalı şirketin gerek CNBC-e kanalı ile gerekse Enformasyon A.Ş. ile doğrudan veya dolaylı olarak bağı kalmamış olduğunu, satış ve devrin gerçekleşmesi ile birlikte CNBC-e’nin marka hakkının sona ermiş olduğunu, kanalın isminin TLC yapılmış olduğunu yayın formatmın tamamen değişmiş olduğunu, ekonomi haberi yayıncılığından vazgeçilmiş olduğunu, ekonomi haberciliğine ilişkin insan gücünün ortadan kalkmış olduğunu, davacı işçinin de bu istihdam fazlalığı kapsamındaki çalışanlardan biri olduğunu, davacı işçiye 11 Eylül 2015 tarihinde kendisine uygun bir pozisyonda değerlendirilmesi amacıyla görüşmelere başlandığını, Kral grubunun prodüktör ihtiyacı bulunması nedeniyle davacı işçinin değerlendirme sürecine dahil edildiğini, davacı işçinin Kral Grubu program müdürü … ile görüştüğünü, ancak boş pozisyonun görev tanımı gereği montaj programı kullanılması zorunlu olduğundan, davacı işçi ise bu programı kullanmayı bilmediğinden, davacı işçinin kendisine önerilen iş bakımından gerekli niteliklere sahip olmadığı yönünde görüş birliğine varıldığını, davacı işçinin dava dilekçesinde ve fesih bildirimine düştüğü şerhte yer alan kendisine bizzat ilgili yönetici tarafından pozisyona uygun olmadığının bildirildiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, zira davacının imzalamış olduğu 17.09.2015 tarihli protokolde tarafların davacının pozisyonuna uygunluğu bulunmadığı konusunda mutabık olduğuna işaret edildiğini, davacı işçinin Kral Grubu Prodüktörü pozisyonununda değerlendirilememesi üzerine insan kaynakları birimi tarafından bir form ile Doğuş Grubu bünyesinde yer alan boş pozisyonların davacıya iletildiğini, davacı işçinin işgili formda yer alan Star Marka iletişim yetkilisi pozisyonuna başvurmak istediğini bildirdiği, davacının bu pozisyona ilişkin Star Marka ve basınla iletişim yönelmeni … ve Star pazarlama direktörü… ile gerçekleştirdiği görüşmede bu pozisyona başvurmaktan vazgeçtiğini beyan ettiğini, bu durumun da insan kaynakları müdürü … ‘nın imzası ile tutanak altına alındığını, davacı işçinin pozisyondan vazgeçtiğine ilişkin görüşme tutanağını imzalamaktan imtina ettiğini, davacı işçiye teklif edilen bu pozisyonların tamamının eski iş yeriyle aynı yerde icra edilmekte olup iş yükü, mesai saatleri, ücret ve benzeri unsurlar bakımından eski işine eşit veya avantajlı pozisyonlar olduğunu, davacı işçinin iş akdinin feshin son çare ilkesi gereğince geçerli nedenle feshedilmiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarının aksine kendisine yalnızca bir fesih bildirimi tebliğ edilmiş olduğunu, başka bir fesih bildirimi bulunmadığını, davacı işçinin iddia ettiği gibi iş akdinin feshi 06.11.2015 tarihinde gerçekleşmiş ise davacı işçinin neden çalışmaya devam etliğinin anlaşılamadığını ve feshin objektif seçim kriteri ilkesine uygun olarak gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacı işçinin, hizmet süresince davalı şirket (….) nezdinde sigortalı olmasına rağmen Enformasyon Reklamcılık ve Filmcilik San. ve Tic. A.Ş. isimli dava dışı grup şirketi tarafından işletilen CNBC-e kanalında Ekonomi Prodüktörü olarak istihdam edilmekte iken, CNBC-e kanalının bir başka grup şirkete devredildiği, TLC isimli televizyon olarak farklı bir yayın akışında bulunduğu, CNBC-e televizyonunun yayın hayatına son verdiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalı şirketin bağlı olduğu grubun bünyesinde kapatılan/devredilen CNBC-e haricinde NTV, STAR TV, NTVSPOR, NTVSPOR SMART, KRAL TV, KRAL POP, KRAL WORLD, E2, NTV AVRAPA ve STAR AVRUPA gibi birçok televizyon ve radyo kanalının bulunduğu, ekonomi ağırlıklı CNBC-e kanalının kapatılmasına müteakip NTV içerisindeki ekonomi kuşağının genişletilmesinin öngörüldüğü, ekonomi alanında eğitimli ve deneyimli olan davacının davalı şirkette yaklaşık 16 yıl hizmet verdiği, esasen fesih bildirimine konu edildiği üzere Kral Grubunda prodüktöre ihtiyaç bulunmasına karşın davacının bu görevde yetkin bulunmayarak bu pozisyonda değerlendirilmediği, davacıya, diğer çalışanlara da verilen bir kısım açık pozisyonlara ait listeyi içeren form verilmekle yetinildiği, bu haliyle sözkonusu formun İş Kanunu’nun 22. maddesi usulüne uygun nitelikte bir teklif olmadığı gibi davacının niteliklerine uygun bir görevlendirme yapıldığından da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, yerel mahkemece hükme esas alınan tespit ve değerlendirmelerin dosya kapsamı, iş mevzuatı ve yerleşik içtihatlara uygun olduğu ve mahkemenin feshin geçersizliğine dair tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi, çalışmakta olduğu CNBC-e kanalının kapatılması sonrasında aynı sektörde faaliyet gösteren grup şirketlerinde önerilen Kral grubu prodüktör pozisyonu ve 7 ayrı iş teklifini kabul etmemesi üzerine ve kendisine uygun başkaca bir pozisyon bulunamaması gerekçesi ile feshedilmiştir.
Davacıya tebliğ edilen (09.11.2015) tarihli fesih bildiriminde; “…çalışmakta olduğunuz CNBC-e kanalı kapatılmıştır Bunun üzerine grup dahilinde faaliyet gösteren diğer mecralar bünyesinde yapılan araştırmada yetkinliklerinize uygun olduğu düşünülen KRAL GRUP PRODÜKTÖRÜ pozisyonu için İK ve ilgili mecra yöneticileri ile yaptığınız görüşmeler (…) olumsuz sonuçlanmıştır (…) listede bulunan pozisyonlardan STAR MARKA İLETİŞİM YETKİLİSİ pozisyonu için değerlendirme sürecine dahil edilmek istemeniz üzerine ilgili yönetici ile görüşme organize edilmiş (…) görüşme öncesinde pozisyona başvurmaktan vazgeçtiğinizi, başkaca pozisyona başvuruda bulunmak istemediğinizi beyan etmiş bulunmaktasınız (…) tüm girişimlerin olumsuz sonuçlanması üzerine geçmiş hizmetleriniz de gözönünde bulundurularak iş sözleşmenizin karşılıklı anlaşmayla sulhen ve ek paket ödenerek sona erdirilmesi teklifini de kabul etmemiş bulunmaktasınız. Gelinen bu noktada (…) iş sözleşmenizin 4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi uyarınca (…) 09.11.2015 tarihi itibariyle sona erdirilmesi zorunluluğu doğmuştur…”
Davacı tarafından fesih bildiriminin “fesih bildirimi altına belirtilen iş teklifinin ilgili yönetici tarafından pozisyona uygun olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bunun dışında herhangi bir iş teklifinde bulunulmadığı” ihtirazi kaydıyla imzalandığı görülmüştür.
Davacının “Star Marka İletişim Yetkilisi” ihtiyacı nedeniyle Star marka ve basınla iletişim yönetmeni ve Star pazarlama direktörü ile 09.11.2015 tarihinde görüştürüldü sırada bu pozisyona başvurmaktan vazgeçtiği yönünde tutanak tutulduğu ancak sözkonusu tutanakta yalnızca … ‘nın imzasının bulunduğu görülmüştür.
Yerel mahkemece bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, raporda özetle; davalı şirketin ortağı olduğu grup bünyesinde kapatılan/devredilen CNBC-e haricinde NTV, STAR TV, NTV SPOR, NTV SPOR SMART, …,…,… birçok TV ve radyonun bulunduğu, ekonomi ağırlıklı CNBC-e kanalının kapatılması/devredilmesinin ardından NTV televizyonu içinde ekonomi kuşağının genişletilmesine karar verildiği, 16 yıllık hizmeti bulunan davacının bu kapsamda NTV ekonomi kuşağında değerlendirilmediği, Kral Grubunda ihtiyaç duyulan prodüktör pozisyonu için kullanılması gereken final cut isimli montaj programını bilmediği için davacının bu pozisyona uygun görülmediği, Star Grup Marka İletişim Yetkilisi pozisyonu için davacıya usulünce tebliğ edilen bir teklif bulunmadığı, bu pozisyona istekli olduğunu belirten davacının toplantı günü talebinden vazgeçtiğini beyan ettiğine dair tutanakta davacının imzasının bulunmadığı, bu tutanak tarihi ile fesih tarihinin aynı olduğu, davacının eğitimi, iş tecrübesi, kıdemi ve mevcut nitelikleri ile grup şirketlerinden birinde istihdam edilmesi olanaklı iken İş Kanununun 22. maddesindeki usulün gereği gibi işletilmediği ve feshin geçerli nedene dayanmadığı belirtilmiştir.
Davacının çalıştığı televizyon kanalının devredilmesi işverenin yönetim yetkisi kapsamında işletmesel bir karardır. Davalı işveren, davacının çalıştığı televizyon kanalı devredildikten sonra davacıya grup bünyesinde kral grubu prodüktörlüğü pozisyonu ve ayrıca 7 ayrı iş teklif ettiğine göre, fesihten önce feshin son çare olma ilkesine de uygun davranmıştır. Fesih öncesi veya sonrasında davacının çalıştığı pozisyona veya benzerine başka bir işçi alınması da söz konusu değildir. Açıklanan nedenle, davalı işverenin işletmesel kararı tutarlı uyguladığı kabul edilerek geçerli nedene dayanan fesih sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Bölge adliye mahkemesi ile ilk derece mahkemesinin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 44.40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.705,00TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
7. Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.