YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6399
KARAR NO : 2019/16775
KARAR TARİHİ : 25.09.2019
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 05.07.2006-30.11.2012 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, müvekkiline tebliğ edilen ihtarname ile bir takım asılsız iddialarla iş akdinin haksız, hukuka aykırı, ihbarsız ve tazminatsız feshedildiğini, müvekkilinin aylık 1.400,00 TL net ücret ile çalıştığını, ücrete ek olarak, asgari geçim indirimi, yemek, servis, aylık ortalama 90,00 TL prim, görev tazminatı, her bir dini bayramda 175,00 TL olmak üzere 350,00 TL alışveriş çeki karşılığında çalıştığını, davalı hakkında işe iade davası açtığını iddia ederek; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının, davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının açtığı işe iade davasının İstanbul 18. İş Mahkemesi’nin 2012/701 Esas sayılı dosyasından görülmekte olduğunu ve bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, davacının müvekkili şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, müvekkili şirketin İş Bankası iştiraki olduğunu ve İş Bankası Şubelerine ve diğer şirketlerine güvenlik, temizlik ve teknik hizmet vermekte olduğunu, davacının da iş bankası kulelerinden bu kapsamda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının iş akdinin haklı neden ile İş Kanunu’nun 25/ıı-ı bendi gereğince feshedildiğini, davacının birçok kez işe geç geldiğini (yaklaşık 15 defa), bir kez mesai saatleri içinde cep telefonu ile oynadığı, bir kez güvenlik soyunma odasının anahtarını almasına rağmen kendisinde bulunduğunu unuttuğu ve bu kapının kırılması suretiyle açılmasına neden olduğu, güvenlik kulübesinde uyuduğu yönünde tutanak ve savunmaların bulunduğu, son kez de davacının nöbet saatlerinde cep telefonu ile oynarken amiri tarafından görüldüğü, cep telefonu ile mesai saatleri içerisinde oynamanın güvenliği tehlikeye atması sebebiyle yasak olduğu, bu durumun duyurulduğu, davacının da bu konuda daha önce uyarıldığı, davacının amirinin geldiğini görmediği, nöbet noktasına hakim olmadığı, nöbet alanının kontrolünü sağlayamadığının anlaşılması karşısında, iş akdinin haklı neden ile feshedildiğini, davacının birçok defalar güvenlik zaafiyetine sebep olduğu, defalarca uyarıldığı ancak bu olumsuz davranışlarına son vermeyerek devam ettirdiği, İş Kulelerinde banka dahil birçok şirket merkezinin bulunduğu ve güvenlik zaafiyetinin telafisi imkansız zararlar doğuracağından iş akdinin devamının mümkün olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece davacının taleplerine yönelik 2012/702 Esas 2015/600 Karar sayılı ilamı ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı taleplerinin kısmen kabulüne, karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce; “HMK. nın 445. maddesi ile HMK. nın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe göre elektronik ortamda saklanan UYAP kayıtları asıldır.
İlk Derece Mahkemesi’ nin yukarıda esas/karar sayıları yazılı dava dosyasının uyap kayıtlarındaki gerekçeli kararı yazıya dökülerek incelendiğinde;
Davacının kıdem ve ihbar tazminatının tahsili talebi ile dava açtığı,
UYAP kayıtlarında bulunan gerekçeli kararın hüküm fıkrasının İŞE İADE talebinin kabulü şeklinde, oluşturulduğu,
Fiziki dosyadaki gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ise davaya özgü bir şekilde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne ilişkin oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece fiziki dosyada gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davaya özgü olmasına rağmen, UYAP kayıtlarındaki gerekçeli kararın hüküm fıkrasının işe iade davasına özgü oluşturularak çelişkili bir şekilde kararlar oluşturulması HMK. nın 445. maddesi ile HMK. nın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe aykırı ve belgelendirmeyi bozucu nitelikte olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, söz konusu usuli eksiklik giderilmiş, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının ihbar tazminatı talebine ilişkin kabul hükmü kurulurken “davacının ihbar tazminatı talebinin kısmen kabulü ile net 2.652,12 TL’ nin dava tarihi olan 13.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmesi gerekirken, “2- Davacının ihbar tazminatı talebinin KISMEN KABULÜ İLE, net 2.652,12 TL den 3000 TL sine dava tarihinden (13/12/2012) itibaren bakiye miktarına ıslah tarihinden (10/02/2015) itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” yazılması hatalı olup bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine;
“2-Davacının ihbar tazminatı talebinin kısmen kabulü ile net 2.652,12 TL’ nin dava tarihi olan 13.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.