Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/6188 E. 2019/16803 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6188
KARAR NO : 2019/16803
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/12/2012 tarihinden itibaren 1.060,00 TL ücretle haftanın 6 günü ayın ilk haftası sabah 8.00 akşam 20.00, ayın son iki haftası akşam saat 20.00 sabah 08.00 olarak vardiyalı olarak olarak davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladığını, ulusal dini bayramların tümünde yıllık ücretli izinlerini kullanmadan en son 3 aylık ücretlerini alamadan çalışırken, bunların karşılığı istenildiğinde müvekkil ile davalı şirket arasındaki tartışma neticesinde davalının müvekkilinin iş akdine son verdiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı, aşamalardaki beyanlarında iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı işçisnin davalı işverene ait işyerinde 01/12/2012 tarihinde işe başladığı, 27/12/2013 tarihinde işten çıkışının verildiği, ücret araştırması gelen yazı cevapları ve davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri de gözönüne alınarak ek bilirkişi raporu alındığı, ek raporda mahsup sonrası alacak hakkı olarak kalemlerin belirlendiği gerekçesi ile fazla mesai ve hafta tatili haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ödeme def’inin temyiz aşaması dahil tüm aşamalarda yapılabileceğinin tüm Yargıtay Hukuk Dairelerinde yerleşik uygulaması olmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından bir kısım ödeme belgeleri ibraz edilmiştir.
Maaş ödeme çizelgesi, banka dekontları, banka çizelgeleri gibi bir kısım blgelerin dosyaya alındığı görülmektedir.
Davacı vekili, davalının sonradan ileri sürdüğü ödeme belgelerinin aslında ücret ödemesi olduğunu, tanıklar tarafından doğrulanan aylık ücret miktarının tamamlanması anlamında olduğunu, gene de son 3 aylık ücretin ödenmediğini, yani; davacının aslında almakta olduğu ve tanıklar tarafından doğrulanan gerçek aylık maaşının parça parça yapılan ödemelerine ait olduğunu ileri sürmüştür.
Bir kısım banka dekontlarının altına sonradan bilgisayar ile yazılmış intibaı uyandıran açıklamalar mevcuttur.
Bir kısım banka fişlerinin altında kalemle yazılı açıklamalar mevcuttur.
Davacı vekili bunların davalının ortağı tarafından yazıldığını yargılama esnasında verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürmüştür. Bu belgelerin geçerliliği bulunmadığını da açık temyiz konusu etmiştir.
Davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek tüm bu ödeme belgeleri kendisine tek tek gösterilerek bu ödemelerin neye ilişkin olduğu kendisine açıklatılmalıdır.
Yine bu belgelerin tamamı Mahkeme tarafından bankaya gönderilerek, bu belgelerdeki ödemelerin ne ödemesi olduğuna / ne için / ne gibi bir açıklama ile / hangi alacak için ödeme yapıldığına ilişkin bankanın orijinal kayıtlarındaki açıklamaları içeren belgelerin gönderilmesi istenmelidir.
Bu banka belgelerinden hangi alacak kalemi için yapıldığı net bir şekilde tespit edilen ödemeler, ilgili alacak kalemlerinden mahsup edilmelidir.
Hangi alacak kalemine ait olduğu anlaşılamayan ödemeler ise mahsup edilmemelidir.
Açıklanan netlik sağlanmaksızın mahsup yapılması hatalıdır.
3-Fazla mesai ücreti bakımından;
Fazla mesai ücreti bakımından Mahkemenin hüküm fıkrasında bir hüküm kurulmadığı, ancak, iki kere kıdem tazminatı hakkında hüküm kurulduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü yer almıştır.
Bu nedenle, kıdem tazminatı hakkında 2 kere hüküm kurulur iken fazla mesai ücreti talebi hakkında hüküm kurulmaması hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.