Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/6034 E. 2021/3565 K. 04.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6034
KARAR NO : 2021/3565
KARAR TARİHİ : 04.02.2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : … 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı … (TİGEM) bünyesinde bulunan büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan … Tarım İşletmesinde değişen alt işverenler nezdinde 01/01/2011 – 29/02/2016 tarihleri arasında kesintisiz şekilde hayvan bakıcısı olarak çalıştığını ve 2000 adet küçükbaş hayvanın bakım işinde görev yaptığını, davalı …’in kuruluş amacına ilişkin faaliyetlerine dair tüm işlerin alt işverenler tarafından yürütüldüğünü, bu nedenle TİGEM ve alt işverenler arası hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayalı olduğunu ve bu durumun mahkeme kararları ile sabit bulunduğunu, davacının sabah 05:00 ‘de işe başladığını ve akşam 22:00’ye kadar aralıksız olarak çalıştığını,hafta tatili yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasını sürdürdüğünü, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedene dayalı olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile ilave tediye ücreti alacaklarına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının, davalı Kurumun çalışanı olmadığını, bağlı işletmelerden birisi olan … Tarım İşletmesi Müdürlüğü işyerinde ihale suretiyle iş üstlenen firmaların işçisi olarak çalıştığını, dava konusu taleplerden ötürü davalıya sorumluluk ve husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı ile sözleşme yapılan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş yargı kararları ile sabit bulunduğu, ihale edilen işin davalının asıl işi olduğu, uzmanlık gerektirmediği, davacının baştan beri davalı …’in işçisi sayılması gerektiği, feshin haklı nedene dayandığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti taleplerinin hüküm altına alınmasına, ilave tediye alacağı talebinin ise; Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2. maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanunun 1. 3 ve 4. maddelerindeki düzenlemelere göre, davalı …’in 233 Sayılı KHK ile İktisadi Devlet Teşekkülü kapsamına alındığı ve 6772 sayılı yasa kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf isteminin İlk Derece Mahkemesince ıslaha karşı zamanaşımı def’inin gözetilmemesi nedeniyle kabulüyle; … 1. İş Mahkemesi’nin 24/05/2018 tarih ve 2016/160 Esas 2018/564 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesaplanması noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda; davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı def’inin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmaması nedeniyle istinaf itirazının kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması isabetli bulunmakta ise de, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından re’sen yapılan hesaplamalarda; ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıl için belirlenen miktara, dava dilekçesinde talep edilen miktar eklendikten sonra, toplamı üzerinden hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktar sonradan eklenerek bu miktardan hakkaniyet indirimi yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine , karardan bir suretin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine 04.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.