Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/4868 E. 2019/13701 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4868
KARAR NO : 2019/13701
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Davalı vekili tarafından verilen 27.03.2019 havale tarihli dilekçede Dairemizin 13.02.2019 tarihli ve 2015/30497 E.- 2019/3542 K. sayılı düzelterek onama kararının (8) numaralı bendinin maddi hataya dayalı yazıldığı ileri sürülerek kararın bu yönüyle ortadan kaldırılıp düzeltilmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde mükerrer olarak davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen DÜZELTİLEREK ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde tekrar düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

YARGITAY KARARI

1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 01.11.2012 tarihinde işe iade davası açtıktan bir gün sonra 02.11.2012 tarihinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili ücreti ve ücret alacağı talepli iş bu davayı açtığı, işe iade davasının süreç içerisinde kabul ile sonuçlandığı, davacının süresinde ki talebine rağmen işe başlatılmadığı ve davacının kıdemine 4 ay eklenerek hesap yapıldığı anlaşılmıştır.
İş akdinin feshi üzerine işe iade davası açıldığı taktirde, iş akdi dava sonuçlanana kadar askıdadır. Başka bir deyişle ortada henüz bir fesih yoktur. Ortada fesih olmadığından feshe bağlı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı talep edilemez.
Mahkemece iş bu davadan 1 gün önce açılan işe iade davası nedeni ile feshe bağlı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hakkındaki davanın “bu taleplere ilişkin erken açılan davanın usulden reddine” karar verilmesi gerekirken, iş akdinin askıda olduğu gözetilmeyerek davacının kıdemine 4 ay eklenerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının yazılı şekilde hüküm altına alınması, davalı temyizi olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3- Davacı vekili kısmi dava açmış, yapılan yargılama sırasında işe iade davası sonuçlanmış, işe iade kararı kesinleşmiş, davacı işe başlatılma talebinde bulunmuş ve fakat işveren tarafından işe başlatılmayıp, davacıya işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının yanı sıra 11.370,46 TL. kıdem tazminatı, 15.330,46 TL. ihbar tazminatı ile 4.052,65 TL. yıllık ücretli izin alacağı ödenmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde davadan sonra yapılan bu ödemeleri de belirterek taleplerini ıslah etmiş, bu artışa uygun şekilde ıslah harcını yatırmış, bu miktarlar açısından “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilerek, bu kısımlar tarafından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ederek toplam dava değerini 49.195,09 TL.ye çıkartmıştır.
Dava konusu alacaklara ilişkin dava açıldıktan sonra yapılan ödeme olması halinde o ödemeler nedeni ile ret kararı verilmeyip, “karar verilmesine yer olmadığına“ karar verilerek, bu kısımlar vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesabında davacı lehine kabul edilmiş gibi dikkate alınarak karar verilmelidir.
Mahkemece ödemeler nedeniyle hüküm altına alınmayan miktarlar nedeni ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarında fazla talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca davacının yatırdığı harç masraflarının diğer masraflara katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağının gözetilmemesi de isabetsizdir.
Mahkemece bu hususa riayet edilmeksizin hüküm kurulması, hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
-Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki “…fazlaya ilişkin taleplerin reddine…” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine “…dava açıldıktan sonra ödenen 11.370,46 TL. için karar verilmesine yer olmadığına…” sözcüklerinin yazılmasına,
-Hüküm fıkrasının 2 numaralı bendindeki “…fazlaya ilişkin taleplerin reddine…” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine “…dava açıldıktan sonra ödenen 15.330,46 TL. için karar verilmesine yer olmadığına…” sözcüklerinin yazılmasına,
-Hüküm fıkrasının 3 numaralı bendindeki “…ödenmesine…” sözcüğünden sonra gelmek üzere “…dava açıldıktan sonra ödenen 4.052,65 TL. için karar verilmesine yer olmadığına…” sözcüklerinin yazılmasına,
-Hüküm fıkrasının 7 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine;
“ 7-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihindeki AAÜT.si uyarınca kabul edilen ve dava açıldıktan sonra ödenen miktar üzerinden hesaplanan 5.672,37 TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” bendinin yazılmasına,
-Hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine;
“ 9-Davacının yatırdığı toplam 771,15 TL. harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının yaptığı harçlar hariç 300,00 TL. bilirkişi masrafı ile 81,35 TL. tebligat-posta masrafı toplamı 381,35 TL. yargılama giderinden kabul/redde göre belirlenen 372,12 TL.sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, “ bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. Sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.