Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/3930 E. 2019/11238 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3930
KARAR NO : 2019/11238
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi birleşen dosya davalısı ile davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dilekçelerinde, davacının 28/03/1993 tarihinde işe başladığını, 01/09/1999 tarihine kadar zincirleme iş sözleşmesiyle mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve 01/09/1999 tarihinden 30/11/2006 tarihine kadar da yıllık kesintisiz olarak çalıştığını ve emekli olarak işten ayrıldığını, davacının 28/03/1993 tarihinden itibaren davalı bünyesinde kesintisiz ve yıllık olarak bekçilik işine başladığı 01/09/1999 tarihine kadar zincirleme iş sözleşmeleriyle aynı yerde miravlık yaptığını, bekçilik yapmaya başladığı 01/09/1999 tarihine kadar çalıştığı süreçte görevi olan sulama işinin niteliği gereği işverene karşı 24 saat görev yapmış, yemek gibi ihtiyaçları için günde en fazla 1-1,5 saatini evde geçirebilmiş, uyku ihtiyacını dahi çalışırken suyu serbest bir tarlaya saldığında aralıklarla çalıştığı yerde kısa süreli uyumak kaydı ile karşıladığını, bu sürenin hiçbir dönemde 7 saati geçmediğini, günün geri kalanını tamamıyla çalışmakla geçirdiğini, kesintisiz olarak çalışmaya ve bekçilik yapmaya başladığı 01/09/1999 tarihinden 1,5 yıl sonra bir bekçi daha verildiğini, müvekkilim emekli olana dek bu bekçinin çalıştığı her yılın Ekim ayı başından Mart ayı başına kadar normal mesaisi ile çalıştığını, ancak yılın diğer aylarında 7 ay ve diğer bekçi işe başlamadan 1,5 yıl boyunca 24 saat bekçilik yaptığını, yemek gibi ihtiyaçları için günde en fazla 1-1,5 saatini evde geçirebilmiş, uyku ihtiyacını dahi çalışırken karşıladığını, çalıştığı dönemlerde bütün hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştığını, bayram tatillerinde ise sadece bir gün izin verildiğini, diğer günlerde çalıştırıldığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalılar vekili, davanın yersiz ve yasal dayanaktan yoksun açıldığını, davacı müvekkilinin Çiftçi Koruma Başkanlığında geçici işçi olarak çalıştığını, dava dilekçesinde davacının 24 saat çalıştığı şeklindeki beyanların normal hayatın akışına aykırı olduğunu, bir kişinin her gün 24 saat devamlı çalışmasının mümkün olmadığını, davacının işi gereği miravlık vazifesi nedeniyle bahçelere gelen su sırasını takip ettiklerini, davacının sulama sırasının geldiğinde bahçe sahiplerine haber vererek çoğu zaman suyun başına bile gitmeden takip yapmakta olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi suyun başını 24 saat beklemediğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2014/11286 Esas sayılı ilamı ile; “Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine; Davacı, davalı işyerinde 01/06/1995-01/03/1997, 01/03/1997 – 29/02/2008 tarihleri arasında ilk dönem mevsimlik, ikinci dönem belirsiz süreli iş akdiyle sulama işçisi (mirlav) olarak çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından emekli olması nedeniyle feshedildiğini, haftada 7 gün 24 saat esasına göre çalıştığını bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davcının mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve başka bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının işçilik alacaklarının doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesi ile 2006 yılında iş akdinin sonlandığını bildirmiştir. Dosya arasında bulunan 06.01.2014 hakim havale tarihli, ekonomist Veli Kaman tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacakları hesaplanırken 2005-2010 yılları arasında çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Oysa davacının bu tarihlerde davalı işyerinde çalışmadığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Yapılacak iş, dosyanın iş hukuku alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek, bu dosyada davacının temyizinin olmadığı hususu da dikkate alınarak, Dairemizce onanmış olan emsal dosyalardaki hesaplamalar göz önüne alınarak, talep edilen bütün işçilik alacaklarının yeniden hesaplanmasıdır. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeden, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmayıp, bu husus bozma nedenidir. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle bozulması” şeklinde karar verildiği, tanık beyanlarının alındığı, delillerin toplandığı, … . İş Mahkemesi’ne yazılan talimat ile bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, davacı vekilinin ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili konusundaki beyan dilekçesi ve ıslah dilekçelerinin dikkate alındığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde birleşen dosya davalısı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
A- Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin 06/12/2010 yerine 30/12/2014 şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
B- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
C- Somut uyuşmazlıkta, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2014/11286 Esas sayılı bozma ilâmı sonrası verilen kararda davalıların usuli müktesep haklarına aykırılıklar mevcuttur.
Hem Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2014/11286 Esas sayılı bozma ilâmı hem eldeki Dairemizin 2019/3930 Esas sayılı bozma ilâmı sadece davalıların temyizi üzerine davalılar lehine bozma nedenleri içerdiğinden, bu bozma ilâmları sonucunda davalılar lehine oluşan usuli müktesep haklar gözetilmeli, bir diğer deyişle; Mahkeme’nin 2012/71 Esas sayılı hükmüne esas bilirkişi raporundaki hesaplamalarda kabul edilip de bu 2 bozma ilâmında bozma nedeni yapılmamış bulunan tüm hesaplama unsurları, yeni kurulacak hükme esas alınacak bilirkişi raporunda aynen kabul edilerek hesaplamalar yapılmalıdır.
Mahkeme tarafından eldeki hükümde talep edilen bir kısım işçilik alacakları bakımından Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesinde hükmedilen miktara hükmedilmiş ise de eldeki 2014/190 Esas sayılı Mahkeme hükmünde benimsendiği belirtilen bilirkişi raporundaki bir kısım hesaplamalar ve kabuller davalıların usuli müktesep hakkına aykırı olduğundan, bu bilirkişi raporunu benimsediği belirtilen Mahkeme kararı da davalıların usuli müktesep hakkına aykırıdır.
Yeni kurulacak hükümde, açıklanan usuli müktesep hak nedeni ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından, bu alacak kalemlerinin her biri için ayrı ayrı olmak üzere, Mahkeme’nin 2014/190 Esas ve 2012/71 Esas sayılı kararlarında uygulanan takdiri indirim oranlarından hangisi o alacak kalemi için daha yüksek ise yüksek olan takdiri indirim oranı aynı alacak kalemi için uygulanmalıdır. Örneğin, fazla mesai ücreti bakımından bu Mahkeme kararlarından birinde %25 oranı, diğerinde %30 oranı uygulandığının anlaşılması halinde yeni kurulacak hükümde de %30 takdiri indirim oranı uygulanmalıdır.
1- Kıdem tazminatı bakımından; 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının daimi işçi olarak çalıştığı 01/09/1999-30/11/2006 tarihleri arası 7 yıl 2 ay 29 gün üzerinden kıdem tazminatı 3896,84 TL. olarak hesaplanmıştır. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının daimi işçi olarak çalıştığı 01/09/1999-30/11/2006 tarihleri arası 7 yıl 2 ay 29 güne ilaveten 15/05/1994-30/09/1995 tarihleri arası mevsimlik çalıştığı dönem de eklendiği için hesaba esas hizmet süresi bozma öncesi esas alınan 7 yıl 2 ay 29 günden fazla olarak 8 yıl 5 ay 8 gün hizmet süresi esas alınarak kıdem tazminatı 4538,10 TL olarak hesaplanması hatalıdır.
2- Yıllık izin ücreti bakımından;
7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi hükme esas alınan bilrkişi raporunda davacının toplamda 70 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu kabul edilerek 1255,10 TL. hesaplanmıştır. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının 104 gün yıllık ücretli izin hakkı olduğu kabulüne göre 1864,30 TL . hesaplanması hatalıdır.
3- Fazla mesai ücreti bakımından;
7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada 6 gün, günde 3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş, yani, hafta tatili çalışmasında 7,5 saati aşan çalışma irdelenerek var ise fazla mesai ücretine eklenmemiştir. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının günde 2,5 saat fazla mesai yaparak haftada 7 gün çalıştığı kabul edilmiş, hafta tatilinde yapıldığı kabul edilen, 7,5 saati aşan çalışma fazla mesai ücreti hesabına eklenmesi hatalıdır.
Mahkeme tarafından yapılması gereken iş, önceki ve eldeki bozma ilamında davacı temyizi bulunmadığı gözetilerek hafta tatilinde yapıldığı belirtilen fazla mesai, fazla mesai hesabına eklemeksizin, davacının haftada 6 gün günde 2,5 saat fazla mesai yaptığını kabul ederek sonuca gitmektir.
Ayrıca, 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ücreti 06/07/2005 tarihinden itibaren hesaplanmıştır. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda da fazla mesai ücretinin 06/07/2005 – 30/11/2006 tarihleri arası için hesaplanması gerekirken fazla mesai ücretinin 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01/09/1999-30/11/2006 tarihleri arası için hesaplanması hatalıdır.
Bunlara ilâveten; fazla mesai ücreti bakımından 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi esas alınan bilirkişi raporunda 2005 yılı için %50 zamlı saat ücreti 3,25 TL., 2006 yılı için %50 zamlı saat ücreti 3,54 TL. olarak kabul edilmiştir. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2005 yılının %50 zamlı saat ücreti 3,69 TL, 2006 nın % 50 zamlı saat ücreti 3,8 TL. kabul edilerek hesaplanması hatalıdır.
4- Hafta tatili ücreti bakımından;
7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2005 yılından itibaren ve 2005 yılı için 24 hafta tatili hesaplanmıştır. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrası hükme esas bilirkişi raporunda da 2005 yılından itibaren ve 2005 için 24 hafta tatili olmak üzere ve 30/11/2006 tarihine kadar hafta tatili hesaplanması gerekirken bozma sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01/09/1999-30/11/2006 tarihleri arası hesaplanması hatalı olduğu gibi bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda günlük ücretlerin daha düşük kabul edilmesine rağmen bozma sonrasında esas alınan günlük ücretlerin daha yüksek kabul edilmesi hatalıdır.
5- Ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından;
7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2005 yılından itibaren hesaplama mevcuttur. 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 2005 yılından itibaren ve 2005 yılı için kaç gün ulusal bayram genel tatil ücreti bozma öncesi hesaplanmış ise aynı gün sayısı için olmak üzere ve 30/11/2006 tarihine kadar olan ulusal bayram genel tatil çalışmalarının hesaplanması ve günlük ücretin de 7. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmı öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda benimsenen günlük ücretler olarak kabulü gerekirken 01/09/1999-30/11/2006 tarihleri arasının hesaplanması ve günlük ücretlerin de daha yüksek kabul edilmesi hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/05/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.