Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2019/3700 E. 2019/10459 K. 09.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3700
KARAR NO : 2019/10459
KARAR TARİHİ : 09.05.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 02/02/2006- 14/04/2008 tarihleri arasında … Bölge Müdürü olarak çalıştığını, davalı işyerinde aylık satış rakamlarına göre prim ödemesi yapıldığı halde davacıya 65.580,00 TL prim alacağının ödenmediğini ileri sürerek prim alacağını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretlerin, imzalanan bordrolarda düzenlendiği gibi ödendiğini, davacının bütün haklarını aldığına dair ibraname imzaladığını, davalı işyerinde teamül şeklini almış prim ödemesinin olmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının dava dilekçesinde ciro üzerinden yapılması gereken prim alacağının ödenmesini talep ettiği, 15/08/2006 tarih ve M2324 sayılı genel müdür … imzalı yazıda “01/08/2006 tarihinden geçerli olmak üzere prim sistemi aşağıdaki belirtilen şekilde revize edilmiştir…bölge müdürleri için minimum ciro 150 TL, prim %0,75 (net ciro üzerinden)” şeklinde prim sisteminin belirtildiğinden davacı bölge müdürünün de 150.000,00 TL net cironun aşılması durumunda %0,75 prim ödemesinin hesaplanarak ödenmesi gerektiği, dosyadaki tüm mevcut deliller ile davacının prim alacağına hak kazandığı halde bu primlerinin ödenmediği ve itibar edilen bilirkişi heyetinin 06/08/2018 tarihli ek(2) hesap raporunda davacının talep edebileceği 2006-2007 ve 2008 yılları için toplam 30.124,62 TL tutarında prim alacağının bulunduğu yönünde yapılan hesaplama dikkate alındığında, davacının dava dilekçesindeki talebini aşan oranda prim alacağı bulunduğu, davacının davalıdan talep edebileceği prim alacağı miktarının 30.124,62 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, hükme esas bilirkişi raporunda 2007 ve 2008 yılları için prim alacağı hesaplanırken payda “onbinde” (10000) üzerinden alınmış ise de davacı temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bununla birlikte dava dileçesinin 3 numaralı şıkkından ve dava dilekçesindeki sair beyanlardan dava dilekçesinde 2006 yılı için ileri sürülen prim oranının “binde 75” olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 2006 yılının Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ayları için “yüzde 1” oranı üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması 6100 sayılı HMK’nun maddi vakıa aşımına ilişkin 25. maddesi ile talep aşımına ilişkin 26. maddesine aykırı olup hatalıdır.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, 2006 yılının Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ayları için “binde 75” oranı üzerinden hesaplama yapan bir bilirkişi raporu alarak sonuca gitmektir. Yeniden alınacak bu bilirkişi raporunda, Mahkeme’nin 2015/203 Esas sayılı hükmüne esas olan bilirkişi raporundaki diğer dönemlere ilişkin hesaplamalar ile bozma konusu döneme ilişkin olmakla birlikte bozma konusu edilmeyen sair hesaplamaya esas unsurlar aynen muhafaza edilerek 2006, 2007, 2008 yıllarının toplam prim alacağı bulunup sonuca gidilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/05/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.